Soo-Ah ve Minho bir kaç dakika sonra cafenin önüne geldiler.İkisi de sırılsıklamdı. "Bu şekilde cafeye girersek,bizi dışarı çıkartmazlar değil mi Minho?" Diye sordu Soo-Ah. "Yani,çıkartmazlar sanırım,başka nasıl gelebilirdik ayrıca." Dedi Minho. "Of ya,ben demiştim bu havada dışarı çıkılmaz diye." Dedi Soo-Ah sinirle. "Sakin ol." Diyerek güldü Minho. "Ne ya,komik mi?" Dedi Soo-Ah. "Yok yok,değil." Dedi Minho ama gülmeye devam etti. "Hadi hadi yürü." Dedi Soo-Ah ve cafeye girdi.Arkasından da Minho girdi. "Soo-Ah ve Minho,ne oldu size?" Diyerek güldü Sonyeon. "Ne olmuş gibi duruyor Sonyeon.Sayende sırılsıklam oldum." Dedi sinirle Soo-Ah. "Farkındaysan sadece sen sırılsıklam olmamışsın Soo-Ah.Hem siz birlikte mi geldiniz?" Diyerek sırıttı Sonyeon. "Ben seni bekliyordum Sonyeon,o sırada Minho geldi ve yağmur yağmaya başlayınca evet birlikte geldik." Dedi ve sandalyelerden birine oturdu.
***
Soo-Ah ve Sonyeon eve gelmişti.Gerçi sadece Sonyeon değil,Areum ve Eun-Si de gelmişti.Soo-Ah eve girer girmez odasına üstünü değiştirmeye gitti.Hızlıca üstüne rahat kıyafetler giyip tekrar kızların yanına geri döndü. "Evet hepimiz evime çöktünüz mutlu musunuz?" Dedi Soo-Ah koltuklardan birine otururken. "Evett!" Dedi kızların üçü de heyecanla. "Neyse,Sonyeon sana gelecek olursak,bunu bilerek yaptın değil mi?" Dedi ve Sonyeon'a bakmaya başladı. "Neyi bilerek yapmışım?" Diye sordu Sonyeon'da bilmiyormuş gibi. "Sen biliyorsun Sonyeon." Diyerek bakmaya devam etti. "Eee,şey,yani olabilir." Diyerek sırıttı Sonyeon. "Evet eline ne geçti peki?" Diye sormaya devam etti Soo-Ah. "Ya anla işte çok yakışıyorsunuzz!" Diye isyan etti Sonyeon. "Ya ne istiyorsun Sonyeon,arkadaşım olarak gördüğüm birisi ile sırf siz istiyorsunuz diye sevgili mi olayım." Dedi Soo-Ah hafif sinirli bir şekilde. "Kendini beğenmiş ukala çocuktan arkadaşa mı döndü Soo-Ah?" Diye sırıtarak sordu Areum. "Ya offf,siz beni salsanıza artık." Diye çıkıştı Soo-Ah. "Neden sürekli peşimdesiniz?Ya da neden sürekli istemediğim şeylere karşı beni zorluyorsunuz?" Diyerek de cümlesini tamamladı. "Ya sürekli böyle tek mi yaşayacaksın Soo-Ah?" Dedi Eun-Si. "Ben öyle bir şey demedim,ve ayrıca bu sizi ilgilendirmiyor.İster sürekli tek yaşarım,ister de kendi istediğim,bakın tekrar söylüyorum kendi istediğim birisi ile sevgili olurum.Sizin beni yakıştırdığınız biri ile değil.Ve ayrıca yaptığın şey hiç mantıklı değildi Sonyeon,yarın senin yüzünden hasta olup okula gelemeyebilirim." Dedi Soo-Ah ve derin bir nefes aldı. "Öf ya,tamam özür dilerim." Dedi Sonyeon ve konuyu dağıtmak için "Ayy yarın matematik projelerini kiminle yapacağımız belirlenecek." Diye ekledi. "Acaba kaç kişi yapacağız?" Diye sordu Areum. "Ben iki kişi diye duydum." Dedi Sonyeon. "Sen nereden duydun?" Diye sordu Eun-Si. "Eee,hocalar konuşurken hafif dinlemiş olabilirim,ama benim suçum değildi çünkü tam koridorun ortasında konuşuyorlardı." Diyerek kendini savundu Sonyeon. "Tamam tamam,sana bir şey demedik zaten." Diyerek güldü Areum. "Ya ben bir şey fark ettim,Sonyeon bir Soo-Ah'ın yanına geçsene." Dedi Eun-Si. "Tamam." Diyerek geçti Sonyeon. "Oha lan.Areum bir baksana,çok benzemiyorlar mı?" Dedi Eun-Si şaşkın bir şekilde. "Bakayım,harbi lan,aşırı benziyorsunuz.Biz niye bunu şimdi fark ettik?" Diye sordu Areum. "Bilmiyorum ki." Dedi Eun-Si de.
Arkadaşları sonunda Soo-Ah'ın evinden gitmişlerdi.Soo-Ah arkadaşları gidince tekrar salona gidip koltuğa oturdu ve telefonunu çıkarıp ona bakmaya başladı.Biraz baktıktan sonra acıktığını hissetti ve bunun için mutfağa kendine bir şeyler hazırlamaya gitti.Kendine bir şeyler hazırlarken hafif hafif şarkı mırıldanıyordu.Zaten şarkı söylemeyi severdi,ama bu aralar çokta söylememişti.Sonunda atıştırmalık bir şeyler hazırladı ve masaya oturup yemeye başladı.Yerken bir yandan kendi kendine "Acaba projeyi kiminle yapacağım?" diye sordu ve sonra da yemeğini yemeye devam etti.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAKA MI,ŞANS MI?
AksiDedesi ile yaşayan onuncu sınıf öğrencisi Soo-Ah bir gün dedesini kaybeder.Bunun için büyük bir çöküş yaşar.Ama belki doğan bir aşk onun eski Soo-Ah olmasına yardım edebilir...