Soo-Ah sabah uyandığında ev toplanmıştı.Ve Minho yoktu,zaten olması daha değişik olurdu.Koltuktan kalkıp,dün yırtılan fotoğrafı aramaya başladı.Her yere baktı ama hiç bir yerde bulamadı.Ne kadar üzülse de yapacak bir şey olmadığı için evden çıktı ve okula doğru yürümeye başladı.Akşam zaten üstünde ki okul formalarıyla yattığı için üstünü değiştirmedi.
Okula varmıştı,tam okulun bahçesindeyken biri ona seslendi. "SOO-AH" Bu Minho'ydu.Soo-Ah arkasına döndü ve Minho hemen yanına geldi. "Efendim" . "Günaydın" . "Sanada günaydın" Dedi Soo-Ah ve tam gidecekken Minho onu tuttu. "Bekle,sana bir şey vereceğim" Dedi Minho Soo-Ah'a. "Ne vereceksin?" Diye sordu Soo-Ah. "Bunu" Dedi ve bir fotoğraf verip okula girdi Minho.Soo-Ah fotoğrağa bakınca,hem çok şaşırdı hemde çok mutlu oldu.Çünkü Minho'nun verdiği fotoğraf,dün yırtılan fotoğraftı.Minho mu yapıştırmıştı.Belki de "ukala" ve "kendini beğenmiş" biri değildi Minho.Hemen sınıfa gitti.Girdiğinde Sonyeon,Areum ve Eun-Si hemen yanına geldi. "Ulan geri zekalı,bizi niye aramadın" Dedi Sonyeon Soo-Ah'a. "Ne?" Dedi Soo-Ah. "Dün yaşadığın şeyleri bilmediğimizi mi sanıyorsun?" Dedi Areum hemen. "Nasıl biliyorsunuz ya" Dedi Soo-Ah. "O ukala ve kendini beğenmiş dediğin Minho söyledi,o sana yardım etmiş" Dedi Eun-Si. "Ha evet" Dedi Soo-Ah ve yerine geçti. "Teşekkür etmişsindir herhalde" Dedi Sonyeon. "Yok kanka malım ya ben etmedim,iki kere ettim hatta,bir dün sabah,birde dün öğlen" Dedi Soo-Ah. "Demek ki kendini beğenmiş ve ukala değilmiş değil mi Soo-Ah?" Areum. "Ya sussanıza,siz görseniz o zaman sizde öyle derdiniz" . "Biz şuanı merak ediyoruz,nesiniz şimdi siz" . "Ya ne olabiliriz Eun-Si,yine başladınız saçmalamaya" Dedi ve Bahçeye çıkmak için ayağa kalktı Soo-Ah. "Ben bahçeye çıkacağım" . "Ya biz arkadaş anlamında sormuştuk Soo-Ah,bekle" Dedi Sonyeon ama boşuna,çünkü Soo-Ah çoktan sınıftan çıkmıştı.Gerçi Soo-Ah çıkınca diğerleri de çıkmıştı. "Ya Soo-Ah beklesene" Dedi Sonyeon. "Ne var ya,Soo-Ah Soo-Ah,bir salın beni" Dedi en sonunda Soo-Ah. "Salamayız çünkü,biz arkadaşız ve arkadaşlar asla birbirlerini salmazlar" Dedi Eun-Si dünyanın en mantıklı cümlesini kurarak. "Neyse siz gidip şu Changbin,Felix ve Seungmin'e söylesenize onlardan hoşlandığınızı,azıcık benim peşimden ayrılıp,nasıl fikir,abi bence mükemmel fikir,hadi gidin" Dedi Soo-Ah,tabi o sırada kızların hiç bir şeyden haberi yoktu,Soo-Ah'ın hariç. "Saçmalama Soo-Ah" Dedi kızların üçüde. "Lütfen arkanıza bakın" Dedi Soo-Ah ve hemen oradan kaçtı. "Siz bizden mi hoşlanıyorsunuz?" Dedi üç kişinin sesi,evet bunlar Changbin,Felix ve Seungmin'in sesiydi.Kızlar şuan tek kelime ile sıçmışlardı.
Tabi ki Soo-Ah bir şeytanlık yaptığı için mutluydu.Belki de sınıfa geri gidince ölecekti ama olsun,onlar bunu çoktan haketmişti.
Zil çalmıştı ve Soo-Ah sınıfa doğru gitmeye başladı.Sınıfa girdiğinde kızlar Changbin,Felix ce Seungmin ile konuşuyordu. "Sanırım cennetlik oldum" Dedi kısık sesle ve yerine geçti.O geçer geçmez Sonyeon kafasına uçtu. "Canım arkadaşım benim,varya herkesin senin gibi bir arkadaşı olması lazım" Dedi. "Ne oldu.Cennetlik mi oldum yoksa" Dedi Soo-Ah,ve arkadan Areum ile Eun-Si gelerek "Evet!" Dediler. "Nasıl oldu?" Diye sordu Soo-Ah. "Şimdi şöyle oldu,bu üçü bunu duyunca biz ne öğrendik?" Dedi Sonyeon. "Ne öğrendiniz?" Dedi Soo-Ah. "Meğersem bu üçüde bizden hoşlanıyormuş" Dedi Areum. "Eee sonuç ne şimdi?" Dedi Soo-Ah. "Sevgili oldukk" Dedi kızların üçüde aynı anda. "Oha lan,ne bu hız" . "Eheh" Dediler yine aynı anda kızlar. "Evet sıra sende Soo-Ah Hanım" Dedi Sonyeon. "Ne bende,eğer o konuysa" Dedi Soo-Ah ama lafı yarıda kesildi. "Sus sen,biz sana konuş dedik mi?Bak Soo-Ah,hayatının sonuna kadar böyle yaşayamayacağını biliyorsun" . "Biliyorum,ama daha on altı yaşındayım,ve ben hayatımda dedem dışında hiç bir erkeğe kolay bir şekilde güvenemdim,babam yüzünden,o beni dedeme bırakmış,hastaneden çıkar çıkmaz.Ben bunun için erkeklere güvenmek istemiyorum,tek bu kadar rahat güvendiğim erkek dedemdi,sizde beni anlayın" Dedi Soo-Ah.Kızların üçüde hiç bir şey demediler. "Kusura bakmayın,ama siz istiyorsunuz diye,daha iki gün önce tanıdığım birisi ile sevgili olmak istemiyorum" . "Peki,bir süre Minho'yu tanımana izin veriyoruz" Dediler ve kendi sıralarına geri gittiler.Soo-Ah Minho ile sevgili olmak istemiyordu,ama zorundaymış gibi sürekli arkadaşları onu darlıyordu.Neyse ki bir süre rahat olabilirdi çünkü Minho'yu "tanıması" için bir süre vermişlerdi.
...
Yine okul bitmişti,Soo-Ah tam çıkarken Sonyeon onu durdurdu ve "Hop bekle,tek mi gideceğini sanıyorsun?" dedi. "Kiminle gideceğim ki?" Diye sordu Soo-Ah. "Birlikte gideceğiz Soo-Ah,dünkü gibi bir olay yaşayabilirsin,böyle insanlar salmaz kafasına taktıkları insanları,sende biliyorsun bunu" Dedi Areum. "İyi peki,hızlı olun o zaman" Dedi Soo-Ah ve kapının önüne geçip beklemeye başladı. "Ben zaten hazırım ama bu ikisini kesin kırk saat bekleyeceğiz" Dedi Areum Soo-Ah'ın yanına geçerken. "Ya ne alaka,ANANI KALEMİM YOK" Diye bağırdı Eun-Si. "Evet hergün bir şey kaybeden Eun-Si bugün de kalemini kaybetti" Dedi Soo-Ah şakasına alkışlayarak. "ULAN GİRSENE KİTAP ŞU ÇANTAYA" Diye diğer tarafta da Sonyeon sinir krizi geçiriyordu. "Mal bunlar cidden" . "Harbi" Dedi Soo-Ah Areum'a.Sonunda Eun-Di ve Sonyeon hazırlanmışlardı ve okuldan çıkabilmişlerdi. "Size bir şey soracağım" Dedi Eun-Si. "Ne soracaksın?" Diye sordu üçüde. "Soo-Ah'ı bilmiyorum ama biliyorsunuz ki biz şu sınıfa yeni gelenler ile arkadaş olduk,e bari bizim gruba ekleyelim konuşuruz falan" Dedi Eun-Si."Olurr!" . "Bana fark etmez" Dedi Soo-Ah. "İyi ekliyorum" . Dedi Eun-Si ve telefonunu çıkarıp hepsini ekledi.
Soo-Ah evine gelebilmişti ve eve girip hemen üstünü değiştirdi.Çok acıkmıştı ama bir şeyler hazırlamaya üşendiği için yine eline meyve alıp koltuğa oturdu.Telefonunu eline aldığında 99+ mesaj geldiğini gördü. "Ne ara bu kadar konuştunuz,tövbe tövbe" Dedi kendi kendine.
"Soo-Ah,baksana artıkk." Yazmıştı Sonyeon.
"Ne oldu?" Yazdı sadece Soo-Ah.Üstteki mesajları hiç okumamıştı.
"Diyoruz ki,buluşalım mı?Hepimiz.Niye okumuyorsun mesajları." Dedi Eun-Si.
"Okumaya üşendim,ne buluşması?" Diye sordu Soo-Ah.
"Bildiğin normal buluşma,bir kafede." Dedi Areum.
"Benim uykum var,ben gelmem büyük ihtimalle." Dedi Soo-Ah.
"GELMEK ZORUNDASIN!" Yazdı kızların dördü de.
"HAYIR DEĞİLİM!" Yazdı bunun üstüne de Soo-Ah.
"Bence hepimiz buluşabiliriz,bir saat sonra herkes kafede olsun." Yazdı en sonunda Seungmin.Bunun için Soo-Ah da mecbur gitmek zorundaydı.İstemeye istemeye odasına gitti.Eline rahat ve bol kıyafetler giydi.Daha elinde ki elmasını bile bitirememişti.Hızlıca onuda yedi ve evden çıktı.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAKA MI,ŞANS MI?
AzioneDedesi ile yaşayan onuncu sınıf öğrencisi Soo-Ah bir gün dedesini kaybeder.Bunun için büyük bir çöküş yaşar.Ama belki doğan bir aşk onun eski Soo-Ah olmasına yardım edebilir...