Bu bölümde cinsel tasvirler ve diyaloglar bulunmaktadır!
:
Bu hikayeyi yazmak benim için çok keyif verici ama aşırı flop kalıyor. Vote ve yorum kesinlikle çok az böyle giderse devam etmeyebilirim. Üstelik bu hikaye için çok daha güzel planlarım vardı.
Tekrardan iyi okumalar.
*Rüşvet ve iktidara güven.
Londra'nın en iyi korunan ailelerinden birinin kaç kilometre ötedeki bir asam tarafından hapse tıktırılması olacak iş değildi.
Evet hepsi doğruydu ancak bu cinayetlerin hepsinde zengin aileler ve bazı makamlar da yer alıyordu. Olayın üstü örtülmeliydi.
Peki ya bu cinayetlerin sebebi neydi? Fazla dindarlık mı? Hayır..bu sadece halkı galeyana getirme ve kandırmak için kullanılırdı.
Dindarmış gibi yapmak.
İşin içinde din de vardı elbette ama bu sadece bir araçtı. Asıl amaç çok daha farklıydı.
Black ailesi çoktan yola çıkmıştı. Elizabeth de onlarla gitmek zorundaydı çünkü vasiliği hala babasındaydı.Kafasını lokomotifin camına koyarak bunları düşünüyordu. Çünkü yapacak başka bir şey yoktu."Bize muhafazakar olmamız söylendi ama onlar pek de öyle değillerdi. Belki bir evrak bulabilirim, gizli mektuplar? Belki de onları yargısal olarak bitirebilirim..."
Ailenin uzun süredir gelen adetini on yedi yaşında bir kız bozmayı planlıyordu.
"Çok mu çocukça...Koca adamın bile şikayeti bir şekilde susturuldu...Beni susturmayacakları ne malum..? Hatta kesin.."
Yine de kararlıydı.
Kimsenin olmadığı bir zaman ya da gece, çalışma odaları kurcalanacaktı.
Bu düşüncelerle gözlerini, dinlendirme suretiyle kapadı.
Kendine ait vagonunda ona yaklaşan ayak seslerini duyunca hemen toparlandı."Sirius.."
Boynuna atlasa fena mı olurdu..Çok endişelenmişti, çok merak etmişti.
İngiltere'ye geri dönme o kadar ani gerçekleşmişti ki babasının ölümünden sonra yüz yüze gelememişlerdi bile.
Her ne kadar onu çok istese de ilk adımı atmadı.
İki saniye sonra adım atmasına gerek kalmayacak şey oldu.Sirius kızın kafasını iki avucunun içine alıp dudaklarıyla buluştu.
Birikmiş öfke, sabırsızlık ve merak.
Adamda her ne kadar bu duygular görülse de acıtmıyordu. Kendini tutarak oldukça hassas davranmaya çalışıyordu.
Sonra nefes almak için ayrıldıklarında soluk soluğa kaldılar.
Sirius kısık sesle ve şaşkınlıkla fısıldadı."Yanıyorsun.."
Evet, adamdaki duman ve hafif şekerli koku onu yakıyordu.
Piponun kokusu asla rahatsız edici gelmiyordu kıza.
O kadar tatlıydı ki dudaklarından ayrılmak ona bir cezaydı."Konuşma.Öp beni, lütfen..."
Bu sefer daha sert. İlk baştaki alıştırma turu gibiydi. Şimdi kendi ağızından rızasını aldığı kıza o kadar acımadı.
Vagonun kapısını ve perdesini çekti. Elizabeth dudaklarından ayrılmadan cama yaslandı. Hiçbir şey düşünemiyordu artık. İkisi de ne kadar beklemişti..
Sirius kızı tutkuyla öpüyordu, daha fazlası için direniyordu.
Beth ağzını hafifçe araladı böylelikle dilleri buluştu.Bu öpüşmeyi soyunmak için kısa bir süre bölmek zorundalardı.
Sirius bir adım geri attı, terden saçları ıslanmıştı.
Gömleğinin düğmelerini kıza bakarak açıyordu, neredeyse kopararak..
Kız o heyecandan dudağını ısırdı. Daha önce kimse ile birlikte olmamıştı ama bunu şimdi özlemiş bir duygu gibi istiyordu.
Tek kelime etmeden sadece birbirlerine bakarak kıyafetlerin belli bir kısmından kurtuldular.
Kemer çıkarıldığında çıkan metal ses vagonda yankılandı.
![](https://img.wattpad.com/cover/352906658-288-k556528.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Five Nights at Tenebris [𝐒𝐢𝐫𝐢𝐮𝐬 𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤]
Hayran Kurgu"Hava ne kadar kapalı değil mi? Sanki olacakları anlamış gibi." * A Sirius Black Fanfiction. #sirius 1st [08/03/2024]