"Sirius bu aileden değil mi? Nasıl ve neden yok..ona güvenmiyorlar..bu işte bir iş var."Havada gergin bir koku yayılırken diplomatlar salona girdi.
Herkes yerini aldı ve yoklamaya benzer bir tanışma yapıldı.
Düzine üyeleri tek tek tanıtıldı."Bendeniz Vijay Khan. Britanya kongresi tarafından Kalkütadan buraya diplomat olarak gönderildim.Diğer eyaletlerden de gelecek vardı ancak aksilik çıktı..Sizleri de tanımak isterim efendim."
İsim ve soyismine bakılırsa adam hintliydi.Hindistan Britanya imparatorluğunun sömürgesinde olduğundan büyük bir kısım onların elindeydi.Birçok İngiliz vatandaşı burada yaşıyor ve hükümetin içindelerdi.
Bu yüzden diğer ülkeler değil de buradan bir diplomat gönderilmişti."Ben düzinenin lideri Alphard Black..
Mirasçılarımız Regulus Black,Lilitu-Rena Mary Black.""Memnun oldum efendim."
Black'lerin yanı sıra Watson ailesinden de bir adam konuşmaya başladı.Beth kafasını sese çevirdiğinde Katy ile göz göze geldi.Kız ona sadece gülümsedi.
"Robert Johny Watson karım Katy Watson ve kardeşim Christian Nicol Watson."
Diğer altı kişi de kendini tanıttıktan sonra Walburga ayağa kalktı.
"Biz..Üyeler değiliz. Düzine olarak özel konuşmalarınız olabilir.O yüzden müsaadenizi isteriz."
Walburga özellikle Beth'e baktı. Düzineden olmayan ancak orda kalmaya devam eden birkaç adam oldu. Kız bu durumu iyice garipsedi.
Walburga koluna taktıklarını aldı ve dışarı çıktılar."Bu ne böyle? Kovar gibi?"
"Beth canım sakin ol."
"Madem düzinenin özel mevzuları var neden davetliyiz?"
O sırada Sirius elleri cebinde, annesi ile kıza yaklaşıyordu. Bunu fırsat bilen Walburga atladı.
"Oğlum..Hadi siz biraz hava alın."
Sirius, tutması için kolunu ona uzattı.Bahçeye çıktıklarında Beth o kadar kızmıştı ki serin hava bile onu üşütmedi.
"Bu ne sikim iş!?"
"Şşş hiç yakışıyor mu."
Sirius sırıttı. Kızı daha da sinirlendirmek hoşuna gitti.
"Neler oluyor..Sen farkında değil misin? Neredeyse tüm aileyi kapsayan bir toplantı ancak sen yoksun..Hadi onu geçtim en büyük sen olmana rağmen aileye uygun temsilci olmuyorsun gidiyor kardeşin oluyor."
"Her şeyin farkında olduğum için istemiyorlar ya zaten.."
Diye homurdandı Sirius.
"Nasıl bu kadar sakinsin? Ben mi delirdim anlamıyorum..."
"Sen fazla fevrisin. Genetik."
İkisi de bir süre sessiz kaldı.
Sirius iç çekip konuşmaya başladı."O masada işleyecekleri cinayeti konuşuyorlar."
"Ne? Daha açık konuş."
Sirius doğruldu, ses tonu artık daha ciddi ve soğuktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Five Nights at Tenebris [𝐒𝐢𝐫𝐢𝐮𝐬 𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤]
Hayran Kurgu"Hava ne kadar kapalı değil mi? Sanki olacakları anlamış gibi." * A Sirius Black Fanfiction. #sirius 1st [08/03/2024]