Five Nights at Tenebris [𝐒𝐢𝐫𝐢𝐮𝐬 𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤]

8: Revenge of Goddess

"Evin büyük bir kısmı tamam."

"Harika bir haber. Eee bizimkilerin düğününü de konuşma vakti geldi."

Black evinde yine bir sabah kahvaltısıydı.

"Baba."

"Efendim kızım?"

"Benim..hiç küçüklük fotoğrafım var mı? İlk doğduğum zamanlarda falan.."

Şen şakrak olan masa bir anda sustu.
Elizabeth sanki çok anormal bir şey söylemiş gibi herkes birbirine baktı.

"Khm.. yangınla beraber yandı."

"Ha..yani vardı.."

Alphard boğazını temizledi. Bu sorgudan diğerleri dahil zevk almadığı belliydi.

"Neyse canım siz düğün planlarınıza devam edin."

Elizabeth peçetesini bırakıp masadan kalktı.
Çünkü bugün önemli bir randevusu vardı.
Bay Edwards ile buluşacaktı.
Her şeyi bu sefer daha detaylı dinleyecekti.

"Elizabeth nereye gidiyorsun?"

"Yürüyüşe. Baba."

Kızın sesi hiç olmadığı kadar net ve gür çıkmıştı.
O, evden çıktıktan sonra masadaki sessizlik bir süre daha devam etti.

*

"Hoş geldin."

Kian ve Beth insanın pek olmadığı yeşilliğin çok olduğu bir parkta buluştular

"Korkma Elizabeth gel otur. Eğer seni öldürecek olsaydım o gece yapardım."

Elizabeth tereddütle etrafına bakınarak oturdu.
En son konuşmaları iki gün önceydi. Ve karşılaşmaları pek de hoş değildi.

"Sizi dinliyorum Kian.Anlatacak çok şeyiniz vardır umarım çünkü benim çok sorum var."

"Öncelikle bana James diye hitap edebilirsin. Babamın ismiydi daha çok seviyorum."

Adam gayet rahat ve tana tane konuşuyordu.
Yavaş yavaş. Beth'in olayları daha iyi kavramasını istiyordu.
Daha sonra cebinden fotoğrafı çıkardı.

"Bak işte. Bu babam."

Parmağı yavaşça kadına gitti.

"Bu kadın da ablamdı Beth. Agatha. Senin.."

Lafı boğazında düğümlendi.

"Senin annen."

"Yani diyorsun ki bu fotoğraf..Büyükbabam annem ve ben?"

Kız şaşkınlığını gizleyemedi. Haklı olarak.
Böyle bir durumda nasıl şaşırmadan durabilirdi ki? Hiç tanımadığınız biri garip hatta garip de değil ultra mistik bir şekilde hiç tanımadığınız annenizi gösteriyor. Ve bunlar bir anda oluyor.

"Ne oldu James, daha detaylı anlat."

"Elizabeth senin annen bir cadıydı. Anlıyor musun?"

Adam derince bir nefes aldı. Sesini alçaltmıştı.

"Senin annen bir cadıydı.  Bizim kanımız, senin kanın bu. Annem de bir cadıydı.Babam ise annemi asla deşifre etmemiş ona sırılsıklam aşık bir adam. "

Kız dikkatlice onu dinliyordu. Adamın anlattıkları akla mantığa sığmayacak şeyler gibi görünüyordu. Yaşadığı dönemde medyumların varlığından haberdardı falat cadıların zaten soyu tükenmişti.

"Peki..annem dediğin.."

"Agatha...Agatha canice katledildi Elizabeth.
Yakalandı."

"Ne, nasıl?"