"Çili yavrusu gibi dağıldık.""Bu zamana kadar iyi saklanmışsınız."
"Siz deme! Ben onlardan değilim."
James'in tuttuğu evde ikisi beraber sohbet edip ne yapacaklarını planlıyorlardı. Tam o sırada kapı çalındı,tedirgin oldular. Beth açmak için ayağa kalksa da James izin vermedi.
"Sen burada otur."
Adam emin adımlarla yürüyerek kapıyı açtığında karşısındakine oldukça şaşırdı.
Bu kadının burada ne işi vardı ki?"Bayan..Lilitu?"
"İçeri almayacak mısın, James?"
Yorgun bir ses tonu.
Otelde bir şeyler olmuş belli.
Bayım yok sadece James. Bu yakınlık bir kıyamet alameti mi yoksa güven mi?"Üzgünüm, içeri gel."
Beth ablasını görünce ayağa kalktı.
"Lilitu? Ne oldu?"
"Anlatacağım ama bir bardak su içmeliyim."
Kızın buraya gelmeden önce fena öksürük krizi tutmuş. Psikolojik ve fiziki olarak da tamamen yorgun görünüyordu. İkisi de durumu fark edip Lilitu'yu sakinleştirdiler, çabuk toparlandı.
"Evi nasıl buldun?"
"Ben..takip ettim."
"Ne oldu, lütfen anlat."
"Siz buraya geldikten sonra biz de otele geçtik. Sürtüşme orada da devam etti.
Babam ve Orion Black arasında gerilim yaşandı, birbirlerini neredeyse öldürüyorlardı ama Sirius ve benim nişanım...Lanet organizasyon asla iptal olmuyor büyü müdür nedir anlamadım ki!"Kızın elleri titriyor gibi oldu.
Asıl mevzuya gelmediği açıktı. Bu gibi şeylerden dolayı oradan ayrılmaz hatta özellikle olay yerinde, kaosun içinde barınırdı, beslenirdi."Ertesi gün herkes yumuşamışken kahvaltıya indik sonra olan oldu.
Orion'u yemeği yerken öksürük krizi tuttu ve hastaneye kaldırıldı.""Zehirlendi mi?"
James durumu teyit etmek için sordu.
"Evet, zehirledim. Öldürdüm."
Beth ağızını elleriyle kapatarak ayağa kalktı.
Lilitu'nun bu sözleri çok aniydi."Yapmak zorundaydım. Ne zaman olacağı belli değil..."
Son sözleri söylerken gözünü kaçırdı.
Neyin ne zaman olacağı belli değil?"Ve sen de kaçtın, böylece nişan iptal."
James ağırbaşlılığını korurken bir yandan da gergin hissettiriyordu. Kızı polise verir miydi? Lilitu bunları düşündü. Beth ise Sirius'u...Onun babasıydı. Gerçi adam bu duruma üzülmemiş bile olabilirdi.
"Acaba Sirius nerededir? Keşke onu görebilsem.."
Kızın düşüncelerini ablasının öksürüğü böldü.
Kafası karışarak bir bardak daha su koydu ve ona uzattı."Önceki günde babamla kavga etmiş olmaları çok iyi bir kozdu. Ben tamamen stratejik düşündüm.Zaten bir soruşturması var şimdi bir tane daha.."
"Babanın demir parmaklıkların arkasında çürümesini mi istiyorsun?"
"Hah..hoşuma bile gider."
Kız bunu söyledikten sonra bir süre sessizlik oluştu.
Elizabeth bir kanepeye oturup olanları düşündü. Black'lerin bir cenazesi vardı artık. İçten çökertmeye yönelik bir cinayetti.
Beth neredeyse gözlerini hiç kırpmadan bir noktaya daldı. İçinden bir ürperti geçti, titredi.
Kendine geldiğinde şu an bulunduğu odadan ayrılmak için kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Five Nights at Tenebris [𝐒𝐢𝐫𝐢𝐮𝐬 𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤]
أدب الهواة"Hava ne kadar kapalı değil mi? Sanki olacakları anlamış gibi." * A Sirius Black Fanfiction. #sirius 1st [08/03/2024]