ŞANLI GÖREV

287 17 7
                                    

بِسْــــــــــــــــــمِ االلهِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

"Hiç şüphesiz onlar Rablerine iman etmiş genç yiğitlerdi; biz de onların imanlarını daha da artırdık."
Kehf:13

Yer : ANKARA

Korku nedir bilmeyiz
Korku nedir bilmeyiz
Biz dağların erleri
Biz dağların erleri
Yuva yaptık göklere
Yuva yaptık göklere
Baş döndüren yerlere
Baş döndüren yerlere
Engel tanımaz aşarız
Engel tanımaz aşarız
Yüce engin dağları
Yüce engin dağları
El verip uzanırız
El verip uzanırız
Mor siyah bulutlara
Mor siyah bulutlara
Ben Türk Komandosuyum
Ben Türk Komandosuyum
Düşmanı çelik pençemle ezerim
Düşmanı çelik pençemle ezerim
Her yerde ben varım
Her yerde ben varım
Havada
Havada
Karada
Karada
Denizde
Denizde
Çölde
Çölde
Batakta
Batakta
Çatakta
Çatakta
Çeliktepe'de
Çeliktepe'de
Çeliktepe'de
Çeliktepe'de
Her zaman ve her yerde
Her zaman ve her yerde
Hazır
Daima hazır
Hazır
Daima hazır
Kim
Komando
Kim
Komando
Olamazsın
Ya
Olamazsın
Ya
Komandolar
Allah
Komandolar
Allah
Allah Türk Komandosunu korusun
Amin

Arkadan bir ses geldi.Bu ses çavuş Kerim ' in sesiydi.
Çavuş: " Komutanım! Komutanım!"

Yüzbaşı: "söyle çavuş "

Çavuş: " Nihat Albayım sizi çağırıyor hemen gelsin dedi acelesi var gibiydi."

Yüzbaşı: "Tamam geliyorum.
Asker sağa dön! istikamet koğuş."

Askerler talim korosuna devam ederek koğuşun yolunu tuttu. Yüzbaşı ise hızlı adımlarla başı dik bir şekilde albayın yanına doğru ilerledi. Albay hafif gözlerini kısarak yüzbaşının yüzüne bakıyordu. Yüzbaşı hafif bir tempoda arabasının yanında bekleyen albaya doğru koşmaya başladı birkaç adımlık mesafe kalınca yavaşladı ve elini kaldırarak albayın önünde selam durdu . Albay Nihat bey kendisinden boyca uzun olan yüzbaşı Fatih'e baktı ve derin bir nefes alarak söze başladı;

Albay: "Hoş geldin yüzbaşı."

Yüzbaşı: "sağ ol! Komutanım beni emretmişsiniz"

Albay: "Evet yüzbaşı rahat ol. Mühim bir haber aldım. Türk silahlı kuvvetleri'nden general Hamit bey ile az önce görüştüm. Kendisi bu aralar sınır ötesi ile daha çok ilgileniyor. Birkaç ülkede konsolosluklarımıza saldırılar yapılmakta.Taş , sopa , sis , fişek ne bulurlarsa isyan grubu sataşıyor. Terör örgütleri içten vatandaşları Türkiye'ye karşı isyan çıkarmaları için kışkırtıyor."

Albay arkasını döndü ve ellerini arkasında birleştirerek yürümeye başladı. Yüzbaşı mimik bile oynatmadan albay Nihat bey'i dinliyordu. Sonra albayın adımlarını ayak uydurdu ve birlikte yürümeye başladılar. Albay Nihat bey sözlerine şöyle devam etti;

Albay: "Sana sınır ötesi görevlerinden birini seçtik. Seninle beraber 11 asker de görevde yer alacak. Hepsi de dil bilgisi olarak seninle eşitler. Güven konusunda sana duyduğum samimiyet sebebiyle komutanları sen olacaksın. Orada her türlü ihtiyaçlarınızı giderecekler. Orada bulunduğunuz müddetçe ülkenizi güzel temsil edin ve hadsizlere haddini bildirin!"

Yüzbaşı: "Emredersiniz komutanım."

Albay: "Neyse velhasıl kelam (sözün özü) bu gece ailenizle ve sevdiklerinizle vedalaşın. 2 güne hazırlıklar yapılır siz de görevinizin başına geçersiniz. Kalacağınız süre zarfına şu an 6 ay olarak karar verildi. Gelişmeler iyiye giderse erken dönersiniz şayet daha da beter olursa görev iptal olur. Çünkü sizden birine zarar gelmesini istemiyorum sizler vatanınıza aşık gençlersiniz görev yerinizde Filistin olacak.
" söylediğim gibi durum kötüye giderse bu vatan aşığı gençler Filistin'de kalamaz!"
Ülkeye geri dönüşünüzü sağlarız. Bu kutsal görevinizde Allah yardımcınız olsun."

Yüzbaşı: "SAĞOL!"

Albay arabasına binene kadar yüzbaşı selam durdu. Araba kışlanın çıkışına doğru hızla ilerledi ve gözden kayboldu.

"Hatırlatma!
Kitap tamamen hayal ürünüdür.
Ama bu böyle bir zulmün yapılmadığı anlamına gelmez.
*** ZULMÜN SESİ YOKTUR AMA SEN DUY! ***"
❤️🍉🦋

AŞK FİLİSTİN'DE KALMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin