Giriş

203 11 11
                                    

"Hoca- Alev hocam acilde kavga var kimler bilmiyoruz ama silahlılar." Az önce aklımdan sade birgün geçireceğimi geçirmiştim ama bu kula kim acır ki! "Tamam sen in geliyorum bende şimdi." Dedim an silalah patlama sesini duyduğum gibi tırstım ve koşar adımlarla acile doğru yol aldım ama şuan 2 grup silahlı çatışma başlatmış birbirlerini vuruyordu zaten hastane de bir mafya babaları eksikti oda oldu.

Sinirle "BİRİ BANA BURDA NE OLDUĞUNU HEMEN AÇIKLASIN YOKSA GERÇEKTEN İYİ OLMAZ." Burnumdan solarak bunları söyledim ve herkes bana odaklandı. İki tarafa da bir alıcı gözle baktı. "Oktay burda ki mafya bozuntularını odama hemen getir ve zararları tespit edin, Çocuk Nöroloğu Ayşe Betül hanım ile Diş Hekimi Sadet hanımı da odama çağırın." Dedim.

Ben yukarı yönelirken kapıdan acil durum çağrısı geldi. "Açılın, durumu çok acil yolu açın." Diye bağırdı ambulans görevlisi. Sıra normalde doktor Meryem de ama arkamı döndüğüm de gerçekten kötü bir durumdaydı koşar adımlarla aşağı indim ve kadının nabzını baktım rahminin üst tarafından geçen şiş vardı. Atışları kontrol ettiğim ama bu olamaz  bu kadın hamile. İlk yardımcı ve yardımcı doktor kontrolleri ben ile yaptıkları için anlamış olacaklar ki başlarını olumsuz anlamda salladılar. "Ama bu kadın hamile kurtarılması imkansız." Dedi yardımcı doktor. Ama bu olmayacaktı bu  hastayı asla kaybetmiyecektim yüksek bir ses ile.  "Hemşire hemen Ameliyathane hazırlansın ayrıca erken doğum yapılacak ebe'ye haber verin." Dedim.  Yardımcı doktor bana ters ters bakarken ben darbe alınan yere tampon uyguluyordum. Yardımcı doktor telaşla bana döndü. "Sen kafayı mı yedin? Hastayı kaybedersen doktorluk hayatın bitter." Dedi. Sedyeyi ameliyathaneye sürmelerini işaret ettim arkadan yüksek bir sesle "Ben Alev Sarar hiçbir hastamı kaybetmem. Eğer ölürse bu sefer tekrar diriltir ben öldürürüm.
Ben bitti demeden bitmez." Dedim ve yara alına yere daha fazla baskı yaptım. "Hızlı gidin ama sarsmadan." Dedim.

Ameliyata hazırlandım ve içeri geçtim başıma büyük bir bela almıştım ama benim bir yemin ettim sonuçta. İçeri girdiğimde az önce birbirlerine silah çeken iki adam camdaydı ve beni izliyordular ama dikkatimi onlar ile dağıtamazdım. Ameliyata başlamadan. "Oktay hastane polislerine söyleyin şu camdaki iki adamı uzaktan izlesinler." Dedim. İşimi şansa bırakmazdım. Ameliyat üstümü ve eldivenlerimi taktım.

Ve ameliyata başladım. Çok  kan kaybı vardı kanı benim kanım ile uyuyordu ama ameliyat ettiğim için vermemeyi tercih ettim olası bir durumda kan bulunmasa ben o zaman verirdim. "Kan bankasına bakın 0 Rh (-) kan var mı acil isteyin." Dedim. Elimin tersi ile alnımdaki teri sildim. "Hocam değerler düşüyor!" Dedi stajyer doktor. Hadi ama lütfen ya şimdi olmaz. kadına kan vermek için önce çocuğu doğurmalıydık ama bu daha tehlikeliydi çünkü ikisini kaybetme ihtimalimiz de vardı. "Ebe hemen gel doğumu yapıcağız." Dedim. Ebe korkak bir şekilde demire baktı. "Ama hocam bu çok tehlikeli en ufak hata ikisini de öldürebilir." Dedi. Ve gerçekten çok sinir olmuştum. "O zaman hata yapma ebe." Dedim.

30 dakika sonra
"Hocam çocuk doğdu. Sağlığı yerinde." Dedi ebe. Şu geçen yarım saatin her birinde ecel terleri döküyordum ama şuan daha büyük sorunumuz vardı çünkü bu kanda hiç kan bağışı yapılmamış. Geriye benim kanım kalmıştı. "Hemşire şimdi benden 4 tüp kan alıyorsun ama çok hızlı."Dedim. Tamam dercesine kafasını salladı ve yanıma geldi bende hemen cama baktım ve o 2 mafya kılıklılar hâlâ ordaydı ve beni dikkatle izliyorlardı ama işte şimdi benim savaşım başlıyordu çünkü içeri hastane Başhekimi ve diğer hekimler geldi.

" Hocam kanı aldım. Tektemi enjekte edelim yoksa azar azar mı?"Dedi hemşire. Evet şimdi asıl soru o değil ilk demiri mi çıkartacağız yoksa kanı mı enjekte  edeceğiz? Olacaktı ama mikrofondan başhekimin sesini duyunca daha sinirlendim " Alev ameliyatı sonlandır ve hemen odama gel." Dedi. Ama ben ona bakıp önüme döndüm ve hemen ilk emri verdim. "Demiri çıkarın sonra enjekte edin." Dedim. Başhekime döndüğümde kıpkırmızı olmuştu ve beni öldürmek ister gibi bakıyordu....

Yalnız Ağlayanlar (Kitap Olacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin