Yalnız Ağlayanlar (Kitap Olacak)

Sevmek

Yine o sesi duydum yine kendi içimde bir kırılma yaşadım yine ağlamak bağırmak ve çağırmak istedim ama olmadı.
"Sevgilim!" Dedi. "Ege!" Dedim ağzımdan sadece bu isim döküldü ve benim yine o korku dolu an canlandı "nasılsın, Özledin mi beni?" Dedi. Mert bana şüpheyle bakıyordu. Can'ın odasının kapısı açıldı ve yanımıza doğru tekrar geldi ama o bende birşey olduğunu anlamış gibi kaşlarını kaldırdı "Özlemek mi?" Dedim boğazımı temizleyerek "Demek hastaneye yeni işçiler aldın ha?" Dedi. "Hemde bir anda, söylesene korkudan yanında gezdirdiğin o korumalarla ne oldu?" Dedi o pis kahkahalara boğulurken. "Bana bak seni adi kapa o çeneni yoksa seni mahvederim!" Diye sakince konuştum "hem sen işe Ece'yi aldın vay kardeşini öldürdüğün halde ha?" Dedi. "Bana bak onu ben değil sen öldürdün pislik adam!" Diye sakince karşılık verdim bu sefer ikisinde bana daha sert bakmaya başladı. "Görüşürüz meleğim, unutma senin bir nefes kadar uzağındayım" dedi ve telefon kapanınca etrafı kolaçan ettim "benim hemen, Mert o burada!" Dedim "kim burada Alev düzgün konuşur musun acaba?" Dedi Can ama ben onunla muhatap bile olmadım "Ege!" Dedim parmaklarımı saçımın içinden  geçirirken "NE! Ege mi?" Dedi "Evet" dedim.

"O ruh hastası hastanede değil miydi ya?" Mert benden daha stresli gözüküyordu. Bana sarılıp "korkma!" Dedi ondan ayrıldım. "Şu bahsettiğiniz Ege kim?" Diye sordu Can kuşkuyla "uzun hikâye sonra anlatırım" dedim sonra aklıma birşey dank etti."bir dakika, Mahi! Mert, Mahi nerde?" Dedim "o en son 24. Odaya gitti" dedi korkarak. "O ne alaka?" Dedi "Mert hedefi Mahi!" Dedim "onu tanıyor." Dedim. Sonra Can bizden önce koşup 24. Odaya doğru yol aldı bende arkasından hareket aldım.

24. Odaya geldiğimizde Can bir anda içeriye girdi. İçeri girdiğimizde Mahi hasta yatağında baygın bir şekilde elinde kutuyla uzanıyordu.

Can Mahi'ye yaklaştı "Mahi, uyan" dedi. "Mahi uyan hadi!" dedi ve yandaki komidinin üzerinden bir bardak suyu alıp Mahi'nin yüzüne damlatı.
Uzanıp elindeki kutuya aldım Can ve Mert, Mahi ile uğraşırken ben o kutuyu açtım içinden kanlı bir bıçak ve bir not çıktı. Notu açıp okumaya başladım.

"Canım sevgilim,
İnsanı ayakta tutan nedir bilir misin? Bağımlılık. Evet bir insanı ayakta tutan tek şey bağımlılıktır. Benimde sana olan tutkum ve şehvetin ayakta tutuyor. Sana hazırladığım sürprizi gördün mü? İşte bizi biz yapan sana verdiğim bu sürpriz. Sen onlara ait değilsin bunu unutma ama benden sana bir iyilik bana hep sen canımı yakıyorsun derdin ya işte senin canını benden daha çok yakacak kişiler! "Sürpriz!" Bir sonra ki hediyeni vermek için sabırsızlanıyorum sevgilim.
Bilinmeyen"

Mektubu kapattım ve baş döngüsü ile etrafima baktım. Mahi uyanmıştı Can ayakta ona bakıyordu Mert'in ise bakışları bana döndü. "O elindeki ne?" Dedi bu sorusuyla Can bana döndü ve bu sefer onun kaşlalırıda merakla kalktı. "Alev iyi misin?" Dedi Mart bir nebze korkuyla.

Ben iyi değilim mide bulantım arttı. Gözüm etrafı görmez oldu. Can bir adım attı ve elimdekilere baktı. O yanıma ulaşmadan ben sadece bıçak ve kutuyu komidinin üzerine koydum sonra mektubu gizlice önlüğümün cebine attım "benim, şey midem kötü oldu" dedim ve kapıdan kendimi dışarı attım. Gelene geçene çarparak lavaboya girdim içeride Yeliz vardı. Ona bakmadan elimi yüzümü yıkadım. "Sen iyi misin?" Diye sordu. "Evet" dedim.

Kafasıyla onayladı ve çıktı. Bütün bunlar da neydi? Evet Ege'nin hastaneden kaçtığını ben çok önceden biliyordum ama şimdi bir anda pat diye çık beni araması hem her konuşmasında bana bir imâ da bulunması garipti herşey çok garipti. İlk önce tanımadığım insanlar tarafından eğitim için kaçırıldım sonra orada birisine karşı duygular beklediğim an bam! Herkesten habersiz bir görev ve yakınlık duyduğum adamın görev süresince bir başkasıyla evlenmesi üstüne onları terk edip buraya geldiğimde onlarında ne tesadüf ise burada bir mafya çökertmeleri gerekti hemde benim çalıştığım hastanede ama bunları en garip yanı ise Ege'nin bunlar ile bağlantısı neydi hadi diyelim ki yılar öncesinin intikamı için geldi verdiği imâlar buna ters oluyordu.