Uzaklardan esenler

78 6 3
                                    

"Hayatla barışmak kendine ihanettir"

Başım çatlıyordu gözümü açtığım da bir odadaydım. Çok iyi ve sade dekoru vardı. Yatağın üzerin de uzanmış esniyor- bir dakika yatak mı? Etrafıma baktım; sade oda, yatak ve bir balkon en son bana ne olmuştu tabi ya o iki mafya bana vurmuştu. Ayağı kalkıp etrafta gezindim kapıyı açmaya yeltendim ama kilitliydi. Karşıya balkona baktım ve girişin üstündeyim atlasam mı? Ben bunları düşünürken kapı açıldı ve içeri benden bile kısa ama yaşça büyük olan bir adam girdi.

"Güzel, uyanmışsın biraz daha yatsaydın öldü sanıp defnedilicektin." Bu yer elması ne diyordu. " Bana ne oldu ve ne istiyorsunuz." Adam bana bakıp güldü gerçekten sinirlerim ile biraz daha oynarsa elma niyetine yiyecektim bu adamı. " Yemek yiyelim 7 saattir yatıyorsun acıkmış olman gerek." Oha bir dakika 7 saat mi dedi o bildiğin güzellik uykusuna yatmışım. Adam beni süzüp süzüp duruyordu "Dayı bir problem mi var? İki saattir süzüp duruyorsun beni" dedim.

Adam ayıplar gibi bana baktı ve sonra beni takip et işareti yaptı. "Beni buraya getiren bir kaç eşkiyaya boyun mu eğicem birde çok beklersin" dedim adam bana bakıp seni Allah bela olarak mı gönderdi bana? Diye iç çekiyordu ama bunu bir tek o yapmıyordu  bana "sen bilirsin erken gitmek istiyorsan beni dinler ve önüme düşersin" dedi. Ama ben bunu asla yapmazdım. " Gelmiyorum Yer elması" dedim . Ve adam gözünden ateş fışkırtıp çıktı ayrıca kapıyı kapatıp kilitledi.

Ama ben şimdi ne yapıcaktım aklıma ilk gelen şeyi yapmaya koyulup, balkondan atladım yere düşüp küfürler savururken canımın acıdığını hiçe saydım. Koşar adımlar ile hareket ederek ilerlemeye başladım bir sürü eğitim araçlarının yanından geçip gittiğim sırada başımın arasında bir demir hissettim bana " elini kaldır ve yavaşça arkana dön yoksa beynin uçar" dedi. Dediğini yaptım ve ona döndüm renkli gözlü uzun boylu bir kızdı, çok güzeldi, Yabancılara benziyordu ve Türkçe'yi de yabancı dil aksanıyla konuşuyordu başında ki siyah eşarbı çok sıkı bağlamış gibiydi.

" Kimsin sen ve neden burdasın, amacın ne seni diğer öğrenciler arasında da hiç görmedim." Ama ben bu işin ve o iki mafya kılıklı gangstarların varya ta gelmişini  geçmişini sikeyim ama " bak beni iki adam  zorla beni buraya getirdi ayrıca yukarıda ki kısa boylu adam da beni bir odada zorla alı koyuyordu benim sizinle bir derdim yok bırak gideyim." Dedim.

Beni baştan aşağı süzdü ve "kendini tanıt" pardon bu bana emir mi veriyordu bu gün özellikle sabrım zorlanıyordu oğlum en son hastaneye bela oluyordum burası ordan da beter iyiki de aile mesleği olan asker ajanlığı devir almadım.

" Sabır Yarabbi ya! Ben Alev Sarar doktorum" bu sefer bana alayla güldü. "Demek ki o kız sensin" dedi.

Acaba burdakiler mi çok
anormaldi, yoksa ben mi? Pek kestiremedim."Yanlız ben o değilim! Benim bir ismim var ve onu da az önce size söyledim." Tam ağzını açıp birşey diyecekti ki "Bana bak yeter ama sıkıldım bu ne ya hem sen kimsin ve bana silah doğrultma hakkını sana kim veriyor, ajan olmanız umrumda  bile değil sıkıyorsa vur." dedim.

Arkama dönüp yürüyecektim ki arkadan yine o kahverengi gözlü adamın sesi geldi " sence de hadinden fazla cesaretli değil mi?" Dedi. Arkama döndüm ve yanındaki yeşil gözlü çocuğa konuşuyordu gözündeki yuvarlak gözlük ile beni inceleyen yeşil gözlü adam " ayrıca fazla Egolu" dedi. Kendini savunmak ne ara ego oldu ya! Bu sefer konuşma sırası renkli gözlü de idi. "Bize zorluk çıkarıcak biri gibi " dedi bu sefer maviş gözlü yanlarına gelip konuştu. " O da alışacak herkes gibi ister kendi isteğiyle ister zorla ama alışacak"

Hadi canım yapma ya "siz ikiniz ne hakla beni bayıltıp buraya getirirsiniz ayrıca sen maviş gözlü kim oluyorsun da b benim hakkımda karar veriyorsun." Bana bakıp en ince hareketime bile  bakan kahverengi gözlü adama döndü. "çok mu sert vurdun sen buna?" ben hâlâ burda durup bu saçmalıkları dinliyordum. Kahverengi gözlü üstüme doğru yürümeye başladı. Üstüme eğilip "aramıza hoşgeldiniz Doktor, Ülkü Alev Sarar gelin de sizi diğer öğrenciler ile tanıştırayım." Bunu söylerken bile yüzü hep alayla doluydu hep bir alay içindeydi.

Sude böyle şeylere çok meraklı ama benim hiç alakam bile yok ayrıca eve şuan  kız kim bilir evde napıyor canım ev arkadaşım lütfen polise haber verya! Bu manyak pisliklerden kurtuluş yok gibi neyse cebimi aramaya başladım ama telefonun yok kahverengi gözlü bay kibir bankası hayla üzerime eğik bir durumda bana bakıyordu şu an tek derdim telefonum ama o da yok tekrar pis bir şekilde sırıtıp "Doktor hanım burda ne ararsan var ama telefonunu alamazsın hadi yürü gel benle." Bu beni ne sanıyordu. " Tamam Sakinim, ne istiyorsunuz benden demiyorum ama unutmayın burdan çıkınca zorla alı koyulmaktan ve kişisel hakklarımın ihlalinden size dava açıcam." Hepsi bana ters ters bakıyordu ama şu maviş gözlü daha garipti onda birşeyler vardı ve bana çok yakın geliyordu sanırım 29 yaşında vardı yanındaki renkli gözlü silahı indirmeden bana sert bakışlar atan kız çok güzeldi hatta  bayan güzellik algısı  bile diyebilrdim o derece harika.

Açık bir alana geldik ama burda kimse yoktu sonra arkamdan koşma sesleri duymuştum ama zahmet edip bakmadım bile bu adam bana Ülkü diyordu ama Ülkü zaten uzun zaman önce… herkes tam arkamda durunca hepsi  dönüp arkama baktım oha bu her şey var derken bundan mı bahsediyordu " Medusa, Burak, Sude Lann hadi Sude seni anladım Burak da istiyordu ama kız! Medusa senin burda ne işin var yılanlar efendisi."  Yok artık zaten ben bu kıza lisede 4 yıl zor katlandım bundan sonra bu kız benim için 'Fnish' sanıyordum. Hayır ama ya ben ne biçim insanım da kader her yerden benim kısmetimi kapatıyor o Burak Maymunu ise zaten lisede bana aşık ahmağın tekiydi ama zaman geçtikçe yakışıklı olsa bile bana yaptığı şeyleri hâla unutamıyorum. "Sen ciddi misin? Gerçekten bu eğitime katılmamı beklemiyorsun dimi hem ben talepte bile bulunmadım." Ben bu Medusa ve kötülükler tanrısı Erlik ile aynı yerde hayata durmam belki Sude ile olurdu ama bu iki iblis ile olmam.

" Kız Medusa ne oldu en son sırf ben giriyorum diye TUS'a girmiştin basmadımı kafandaki beyin yerine olan yılanlar"dedim. Bana o kadar ters bakıyor du ki inanamazsınız sanki önüne atılsam tek hamlede aç köpek gibi yiyecek " Bana bak ülkü neyse asıl sen söyle ne oldu da buraya geldin yoksa bı halt olamadın mı?" Dedi. Alayla hadi canım bu mu beni küçümsüyor Sude lafa atıldı ama tabi onlar Sude'yi tanımıyorlardı " O çok başarılı bir Genel Cerrahi ve TUS sınavından imkansızı başarıp 1. Olarak çıktı Ve çok genç bir cerrah zekası ile bir çok ülke onu istiyor en başında da ABD var ama o her teklifi red ediyor." Dedi evet ben Sude'nin babasının hatanesinde çalısıyordum ama Sude ile uzun zamandır ev arkadaşıyız en yakın arkadaşım ailesi  bana her konuda yardımcı oldu özel okula bile göndermeyi teklif ettiler ama kabul etmedim. Sude'nin ailesi ile benim ailem çok yakın arkadaşlarmış o yüzden ailemin vefatından sonra onlar bana baktı Sude'nin babası doktor olmasını istesede Sude hukuktan mezun olup şu an ki beni kaçıran ekiple çalışmaya başlamış.

Burak Sude'ye bakıp "sen kimsin ve nerden biliyorsun avukatı mısın?" Bu kötülükler tanrısı Erlik çok kaşınıyor " bana bak kötülükler tanrısı Erlik bulaşma da işine bak"
Dedim. Ölüm listenin ortasında yer alması onun hayata ki belki en büyük şans kibir bankası bana dönüp " tanışma faslı bittiğine göre artık eğitime başlayalım" dedi alayla, eğitim mi??.......

Hepinize iyi okumalar my baelerim iyi günler...

Yalnız Ağlayanlar (Kitap Olacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin