Yalnız Ağlayanlar (Kitap Olacak)

Geçmişin kollarından

Herkesin iyi yada kötü bir geçmişi vardır, kimimizin iyi, kimimizin ise kötü şu an aldığımız tek bir nefes bile bir geçmiştir. Benim geçmişim hep kötü bir geçmişti doğum günüm bile bana hep acı verdi ama bana en acı çiziği Merve atmıştı içimdeki son iyilik kıvılcımı da Merve öldürmüştü. Zaten öyle olmaz mıydı? Kimi yakın görürsen seni en çok o yaralamaz mıydı?

Yukar doğru çıkıp odama girince Şenay, Yeliz ve Sude aynanın karşısında süsleniyordu. Şenay  üstüne Desenli sarı kemerli bir abiye başına da kahverengi bir eşarp takmıştı ve sade bir makyaj ile yetinmişti. Yelizi süzünce garip hissettim üstü Sude'ye göre daha kapalı ama bir o kadar da açıktı. Üstünde düşük kol korse görünümlü Empfang vardı zaten saçı tarçın rengi ve kısa düzdü ve Sude ise Asimetrik halkalı mini bir elbise ve çok fazla abartı ağır makyaj vardı.

Hemen odaya geçtim ve üstüme  pantolon çıkardım ve tam giyineceğim sırada 3 birden bana dönüp "Oha böyle geleceğim deme sakın" dediler ve birbirlerine baktılar sırıtarak Sude'nin dolabına yöneldiler ve Sude bana bir elbise çıkardı astarlı esnek tül kumaş dolgulu kırmızı uzun kolu mini bir elbise çıkardı çok güzeldi ama çok açıktı. Sude kolumu sıvazlayarak "sen kaçma seni bu hâle getirenler utansın" dedi  ben de ona hak verdim daha  nereye kadar korkup saklana bilirdim ki ama bir yandan da hâlâ dün akşam olanları düşünüp korkuyordum. Sude benden bir cevap bekliyordu bunun yanısıra Yeliz ile Şenay olayı hem merak ediyor hemde kötü birşey olduğunu anladıkları için kurcalamak istemiyorlardı. Bende onlara bakıp gülümsedim ve elbiseyi alıp giyinmek için banyoya gittim.

Beyaz tenli olduğum için bu renkler bende çok güzel duruyordu ve düz, uzun küllü gri saçım elbiseme ayrı bir ahenk katıyordu. Dışarı çıktığımda Şenay bana dönüp "Oha lan Afrodit canlandımı yoksa  hayaletini mi görüyorum ben ?" Dedi. Şenay gülerek ona baktım sonra Sude yanıma geldi ve beni baştan aşağı süzdü yüzünü buruşturarak bana "senin bu güzelliğin halis midir?" Dedi. Gülerek onlara baktım bende karşılık olarak "bence sizde çok iyisiniz yalnız ben Afroditi değil Hera'yı güzel buluyorum ama yalan yok Afrodit de güzel." Dedim hepsi gülerek bana bakıyordu sonra kapı kırılacak gibi çaldı ve hepimiz kimin geldiğini anladığımız için "gel" dedik, sonra içeri Betül içeri girdi. Bana bakıp ağzı açık bir şekilde. "Oha!" Dedi. Sude ona kızarak "Nazar değdirecen ama kuzuma" dedi. Bizde güldük sonra Betül yatağıma oturarak sızlanmaya başladı. "Kızlar benim yardıma ihtiyacım var ama nasıl söyliyeceğimi bilemiyorum." Dedi, ona " ne oldu söyle" dedim. Çünkü biz onun tanıdıklarıydık aslında ben herkese dost demezdim ama tanıdık bile benim için çok iyi bir kavramdı.

Betülü bekliyorduk hâlâ sonra yere bakıp bize mahçup bir şekilde "aslında ben makyaj yapmayı bilmiyorum ve bugüne kadar hiç yapmadım acaba bana hafif bir makyaj şey yapar mısınız?" Dedi Yeliz güldü sonra ben ile Betüle bakıp "sorun değil, zaten bizde şimdi Aleve makyaj yapacaktık. O zaman ben sana Şenay da Aleve yapsın hadi oturun aynanın karşısına" dedi. Ben ile Betül aynanın karşısına oturduk aslında benim makyaja ihtiyacım yoktu ama işti Sude lafın içine girince "olmaz" sözcüğünün pek de bir anlamı kalmıyordu. Şenay bana makyaj yapmaya başlamıştı. İlk olarak zaten beyaz tenli olduğumdan pek birşey kulanmadı yüzüme sonra Eyeliner çekti. Bana her defasında gülücük atıyor ve çekingen bir şekilde bana bakıyordu. Hafif bir ruj rengi seçtik ve onu dağıtarak sürdü. Bana sanki birşey soracak ama bir şey engelliyordu bu hissi her yerde tanırım sanırım oda psikolok

Rujdan sonra sıra maskara da onunda sürdü ve tatam hazırım arkama dönüp Betüle baktım normal hali ile zaten çok güzeldi ama şimdi daha güzel olmuştu odaya Merve girdi sanırım sonunda başarmıştı silah tutmayı. Mahi içeri girmişti ve çok güzel olmuştu Merve'ye doğru gitti ve elindeki elbiseyi verdi bize baktı ve göz devirip arkasına döndü aslında az önceki kılığım ile olsaydım bu kızın ağzına sıçmıştım ama hiç sırası değil hepimiz birbirimize baktık ve hazırdık. Sude elindeki telefonu havaya kaldırıp poz vermemizi söyledi hepimiz poz verdik. Keşke hayat gerçektende böyle bize güleseydi o zaman gerçekten de hayatı çok severdim.