Gerçekler Ve Yalanlar

22 6 4
                                    

Herkesin bir gerçeği ve yalanı vardır ama en önemlisi bu yalana aldanmamakdır. Eğer aldanırsanız işte o zaman kaybeden taraf siz olursunuz bazen bunu sindirmek çok zordur bazen ise red etmek yani hayat hangi kararı verirseniz verin size çok ama çok zordur.

Ama ben şansıma tüküreyim ya bazen doktor olduğum için kendime çok ama çok kızıyorum böyle ressam filan olsaydım iki çizikle dünya ayaklarımın altında ve düşününce buda olmaz neden mi oğlum en iyi ressamların hepsi öldükten sonra tanındı ve bu korkunç birşey. Evet eğer bir doktor olmak istiyorsanız hemen vazgeçin derim. Şuan onu net görüyorum ve beni neden istediğini de biliyorum ama yerini söyleyeceğimi sanıyorsa çok yanılıyor bu gangstar bu arada gerçek bir gangstare kafa tutuyor olmam şaka mıdır?

Aşağı eğilip telefonu aldım ekranı açtım ve ekran profili gözüme çarptı sanırım küçüklüğü yaşını tahmin edemiyorum ama kucağındaki bebeğe o kadar tatlı sarılıp yatmış ki bir an.... Telefonu açtım ve son konuşmalarda kardeşim yazan numarayı çevirdim korkuyla çünkü o bana doğru yürüyordu. Telefon açıldı.
"Efendim Emre birşey mi oldu." Dedi bu  kibir bankasının numarasıydı. "Emre değil Alev ne yapıyorsan yap konumumuzu bul ve gel buraya-" dediğim gibi cam kırıldı. Telefon elimden kaydı ve o saçımı çekti " Ah! saçımı bırak Hamit, bırak beni!" Canım acıyordu ve ben buna izin vermezdim. Aşağıdaki silahı yanıma almam çok iyi oldu kapıyı açıp bacak arasına tekme attım.

"Ah! Bana bak seni varya ah!!" Kendini toparlamaya çalışıyor ben ise zaman kazanmaya aslında eğitim alanından çokta uzak da değildik gelmesi az bir zaman alırdı "bana bak kadın, Elifim nerde onu nereye sakladın hemen söyle" ayağa kalkarak bana yaklaştı ve bu sefer kafama silah dayadı  "Elifim nerde onu nereye sakladın" dedi kükreyerek. Emre adamları nasıl yaptı bilmiyorum ama etkisiz hale getirmişti. Bana ve  kafama silah tutan şu adi herife bakıyordu korkarak ama neden korkuyordu bir sivilin ölmesi ama bu korku başka birşey bu sanki özlem korkusu saçmaladım iyice beni kaçıran adam birde bana özlem mi duyacak?

" Ne o dayak atacak kimsen kalmadı mı? O senden çok uzaklarda ve ona Elifim deme yakışmıyor manyak herif" dedim. Bu sefer gülerek " Doktor şu an ölsen senin için ağlayacak kimsen yok biliyorsun dimi" dedi. Emre bize yaklaşacak iken arkadan Ateş ve Can geldi arabadan inip ona silah doğrultu ve Can "Eğer ona zarar verirsen kendini öldü bil." Dedi. Ne ara bu kadar ünlü oldum bilmiyorum ama iyiymiş. Ateş bana sakince bakıp "Alev sakın korkma iyi olacaksın" dedi. Ama ben bu sahneyi bozmaya çok niyetli olduğumdan karın boşluğuna dirseğim ile vurdum ve belimde ki silahı ona doğrultum yerde olan silahını da Emre'ye doğru ayağım ile fırlattım. "Belki benim arkamdan ağlayacak kimsem yok ama gömecek yakınlarım var sende o da yok köpek herif seni vurmuyorsam Elif hanıma olan saygımdan ama unutma ben vurursam cesedini kimse bulamaz" dedim ve Emre'ye doğru yürüdüm. "Hadi gidelim yoksa geç kalacağız zaten fazla zaman kaybetmedik" dedim. Oda kafasıyla onaylayıp arabaya doğru gitti. Bende binip kemerimi bağladım Can bize doğru geldi camı açmamı söyledi ve bende açtım "Kendine birde parti elbisesi getir akşama kutlama var." Dedi. Parti mı ilk günden bu nasıl bir saçmalık neyse kâle almayıp camı kapattım ve Emre'ye sürmesini söyledim.

Eve gelince Sude'nin anne ve babasına eğitimde olacağımızı söyledim ilk pek sıcak bakmasalar da onayladılar Emre'yi içeri davet ettim ve onu oturma salonuna yönlendirdim " İki dakika bekle hemen eşyalarımı alır gelirim birşeye ihtiyacın varsa teyzeme seslenin lütfen" dedim. Kafasıyla onayladı odama gittim o kadar çok giyisi  ve eşyam yoktu ama ne var yok hepsini çantama koydum bir çantam full test kitaplarım ve okuma kitaplarım ile doluydu sonra lensimi aldım giyisilerimi de topladım. Kapım tıklandı ve gir komutunu verdim teyzem ile Emre içeri girdi Emre valizleri görüp
" Yok artık giyinmeyi çok mu seviyorsun" diye afaladı birde teyzem güldü ve "Emin olun orda giyisileri değil kitap ve test kitapları var giyisileri ise en küçük valizdekiler." Dedi. Ben ise sınarcasına ona baktım " Valide sultanım, Mahidevranım, Hüremim  beni bu kadar çok tanıman ürkütücü" dedim gülerek on sonra canım birik dostum ile vedalaştım.

Teyzem Emre'ye birşeyler fısıldadı sonra Emre dikkat ile beni izledi. Ben Rıfkı'ya yaklaşıp " can dostum biricik yoldaşım ben bir süre olmayacağım tamam mı? Ama sen sakın üzülme ve beni unutma biliyorum seni ders çalışarak ve Sude ile ilgilenerek çok ama çak aksatım ama tek sorunumuz Sude ile ev arkadaşı olmamız seni seviyorum Rıfkım" dedim ve canım iskeletime sarıldım . Teyzem kahkaha atarken Emre bana " Bir iskelet ile konuşan ve odasında tutan manyak ile ilk defa karşılaşıyorum"  dedi ben de ona ilerleyerek " hadi gidelim yoksa şu kibir bankası bizi keser ayrıca hastaneye de gideceğiz daha"dedim.  Oda onaylayıp valizleri aldı ve arabaya doğru yol aldı. Ben de amcam ile teyzemle vedalaşıyordum  amcam arabaya baktı. " Dikkatli olun ve başınızı belaya sokmayın" Dedi. Aslında bela kısmı özellikle bana söylenmişti çünkü dediğim üzere ben bela mıknatısıyım. Arabaya gittim kapıyı açtım ve onlara el sallayıp koltuğa yerleştim.

Kemerimi bağlarken Emre bana "hastaneye gittikten sonra eğitime gideceğiz ilk dersiniz silah kullanımı Can hocanla" dedi bende ona bakıp tamam dedim ve beni garipsedi. "Sana birşey soracağım normal insanlar onları kaçırıldıkların da   kalkıp kaçarlar ama sen ayak uyduruyorsun, neden?" Dedi. Aslında güzel soru hastanenin girişine gelince kapıyı açtım ve ona doğru dönerek "Emin ol bir bildiğim olmasa orayı sizin başınıza ile yıkar öyle kaçardım ama şuan bu eğitime bir ihtiyacım var." Dedim. Ve kapıda kahve içen saadete doğru yürüdüm o da beni fark edince güldü ve yanıma geldi
" O naber şampiyon." Dedi ve bende "iyi senden" dedim.

"Kız uzun zamandır yoktun sonra eğitim için gittiğini bildiren bir mektup geldi ve eşyalarını toparlamalarını söylediler ne oluyor?"

"Ah bende bir bilsem."

" Seni darlamayacağım eee neden geldin?"

"Eşyalarımı alacağım sonra konuşalım olur mu?"

" Olur."

Eşyalarım zaten toplu olduğunda kutuyu ve telefonumu alıp çıktım Emre arabada beni bekliyordu bende binip artık eğitim alanına geldik o sırada ona dönüp "Teşekkür ederim bugün için aslında o olay olmasaydı daha iyi olurdu ama yine de sağ ol." Dedim oda onaylayıp " yukarı çık ve ders için hazırlan az bir zaman kalmış" dedi. Size dedim Emre isimli şu Robot Mavişin ruh hali hep değişiyor az önce nasıldık şimdi nasıl görüyorsunuz dimi.

Yukarı çıktım Sude,Yeliz ve Şenay hazırdı bende hazırlandım siyah boğazlı siyah dar pantolon ve kırık beyaz Jean ceketimi geçirdim ve saçımı at kuyruğu yapıp kızlarla Betül'ü de alıp çıktık aşağı geldiğimizde tüm eğitmenler ordaydı ve Can da bizi tek tek süzüp konuşma yaptı " bu gün silah tutmayı öğreneceksiniz ve düzgün yapan kişiler yukarı akşam ki parti için hazırlanmaya gidecek zaten bu parti sizin hoşgeldin partiniz" ona bakıp " Oldu olacak birde cinsiyet belirleme partisi de yapsaydınız." Dedim oda dudağının kenarı kıvırarak "Neden olmasın" dedi. Sonra gözlerimi devirip " katılmak istemeyenler ne yapacak?" Diye sordum sonra "Öyle bir seçeneğiniz yok! Üstlerimiz de orda olacağı için hepiniz orda olmak zorundasınız." Dedi bu iş çok canımı sıktı işte

Hepimiz önümüzdeki silahı aldık ve onun tuttuğu şekilde tutmaya başladık ben sadece iki el ile tutardım silahı ama bu tek el ile tutuyor  herkes yaparak yukarı çıktı geriye ben ve Medusa kaldık bana Can yanımıza gelip " ikiniz de yanlış yapıyorsunuz ve Alev sen solak iken neden sağ elin ile tutmaya çalışıyorsun?"  Ona dönüp "lan gavurun oğlu sen aynısını yapın yoksa 0 alırsınız demedin mi?" Oda göz devirip "tutuş şeklinize dedim ben onu" dedi. Bende hemen sol elime aldım bu silah ile onun kafasına vurmayı ve pekmezini akıtmayı ne çok isterdim Medusa lafa atlayıp "sen uğraş uğraş zaten partiler bildiğimiz üzere sana yaramıyor ha?" Dedi. Bana geçmişi hatırlatıp acı vermeye çalışarak ona dönüp sert ve tok bir ses ile " tabi bazı onursuz insanlar sağ olsun sadece onlar yüzünden başımıza gelmeyen kalmıyor." Oda o olayı hatırlamış olacak ki "O benim suçum değildi ben bunu bırak sana hiçbir kıza yapmam." Dedi. Bende ona bağırarak " Ama yaptın ve ben seni asla afetmiyeceğim anladın mı sekin öldürsem bile nefretim asla bitmeyecek benim anladın mı!!" Dedim onu küçümseyerek sonra silahı  gösterdiği gibi tutup Can'a verdim ve yukarı çıktım.....

Hepinize iyi okumalar


Yalnız Ağlayanlar (Kitap Olacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin