Yalanlar ve Gerçekler

32 6 3
                                    

Bazen bazı yalanlarınızı saklayabilirsiniz ama o hep içinizde saklı kalmaz sakladığınızı düşünürsünüz ama illaki onu anlayan tek bir kişi çıkar. Ben bir yalan söylerim, Sude peşini toplar, ben bir gözyaşı dökerim, Sude hesabını sorar, ben bir düşüş yaşarım, Sude zemin söküp tavana yapıştırır, ben tek kalırım, Sude ruhunu bana bırakır, ben incinirim, Sude beni inciten kişinin canını alır ve sonunda kalbim parçalanır toparlamaya çalışırım, Sude kalbimi alır kendi kalbini yerine sokar. İşte göz yaşlarının sebebi buydu benim canımı yakan kişinin tedavi olmasına çaresizce izin vermek buraya da bu yüzden geldi  bilmediğimi sansa da.

Ben bu sözlerden sonra kulağıma gelen sözleri düşündüm hayır rol yapmak zorundaydım hemde çok Sude acımı hissedip böyle tepki veriyorsa ayılıp bayılsaydım işte o an burayı yakıp yıkardı. Ben de başımda sessizce ve öfke ile bana bakan kibir bankasına sessizce
"Zorunda değildin dediğin bu yalanlar var ya beni yaşatan tek şey" dedim. Betül bunu duymuş olucak ki bana bakıp gülümsedi bende ona karşılık verdim ve hepsi yanıma geldi.

Bana o kadar sert bakmıştı ki ben bile o an çok korkmuştum revire doğru yürürken önüme şehet denilen kız çıktı ve bana bakıp "Bir daha sakın Emre'yi incitme yoksa gebertirim seni" dedi Sude işte tam bu an Betül ile çığrından çıktı ilk konuşan Betül oldu ve çok da mantıklı konuştu " şu an elimiz de bir yaralı var ve sizi tek düşündüğünüz bu mu? O zaman siz de bir daha benim arkadaşımla böyle konuşursanız sizi idareye şikayet ederim" dedi ve sonra "Çekilin lütfen" deyip omuzlarına çarparak beni götürdü.

2 saat sonra
Revir de bana müdahale yapıp odama getirmişlerdi ciddi bir şeyim yoktu sadece katılmıştım ve ağrı kesici ile ağrılarım da kesilmişti. Yatağıma uzandım ve şu an uyumam için başımda Sude, Betül, Şenay, Yeliz ve vardı betül bizim odamızdan değildi ama benim için endişelendiği için bu gün Sude ile yatacaktı. Merve içeri girdiği gibi yatması benim işime yaramıştı bu kızı zaten hep gördüğüm de hep lisenin son günü geliyor. "hayır yapmayın lütfen defolun, imdat, kimse yok mu!" Dedim ağlıyarak ama yine yalnızdım zaten ben hep yalnız ağlayan olurdum ama bu sefer ruhum da beni terk ediyordu.
"Boşuna bağırma ufaklık  teksin ve yalnızsın hadi çağır abini, babanı ve o çak sevdiğin dostlarını" bana bakıp hep sırıtarak gülüyorlardı bana ne yapacaklardı benden ne istiyor olabilirler ki ben anne ve babamı asla ama asla afetmiyecegim ve onları öldüren kişileri de " Lütfen yapmayın lütfen" ve silah sesleri bam bam kanlar yerde  sonrasınsa Sude'nin babası Muhammed amca beni bu olaylar yüzünden psikoloğa götürdü... Dahasında ise hep kör hayaler teşhisi konuldu. Evet ilacımı almamıştım iki gündür ama neyse zaten iyileştim ben " Tatlım sen dinlen biz seni  bizde yatalım birşey olursa seslen tamam mı?" Dedi Şenay ve hepsi onu onayladı ışığı kapatıp hepimiz yattık.

Gece Yarısı
Uzun ve beyaz bir yolda beyaz bir elbiseyle yürüyordum kuşların sesi , ağaçların rüzgara ayak uydurması, çiçeklerin o güzel kokusu bana huzur verir iken birden kendimi o odada buldum o gözler üstüme gelirken üstüme kan bulaşır iken beni itip kakarlarken.. gözümü açmaya çalıştım Şenay'ın sesi kulaklarım da çınlıyordu. "Alev beni duyabiliyorsun şimdi sessizce gevşe ve kendini sıkma!" Dedi korku ile gözümü açınca Şenay ve Can baş ucumda bana sakın olmamı söylüyordu yavaşca doğrulur iken yine o pis dönme ve gözümde kararmalar başladı yastığımın altında elime gelen ilk metali onlara uzattım " benden uzak durun sizi pis yaratıklar  defolun" diye bağırmaya başladım bu sefer yine konuşan Şenay oldu
"kör hayaller sendromu bu sakince yaklaşın şu an bizim ile değil geçmişindekiler ile  beraber yani bizleri onlar olarak görüyor."dedi. Bıçağı kendime çektim ve tam kendime saplıyacak iken arkamdan birisi bıçağın sivri yerinden tutup engel oldu ve tam o sırada bana sarılıp " Geçti abicim ben burdayım seni hiç yalnız bırakmadım sen hiç yalnız ağlayan olmuyacaksın" dedi sesizce ben ise gerçekliğe yeni doner gibi etrafa baktım

Yerde Ağlayan Sude ban engel olmaya çalışan Şenay, kibir bankası ve Yeliz kapıda korku ile bana bakan Tesnim ile Ateş arkamdan bana sarılan Emre eli kanla bir olmuştu ve bana sarılıyordu Betül ise bana şırınga vurmuştu. "Ne oluyor, senin eline ne oldu beni bırak " elini indirdi şehet hala ters bakıyordu bana belki de bu kız hakkında yanıldım hem de çok herkes bana bakıyordu. "Bizi yalnız bırakın" dedi Emre beklemedigim yumuşak bir tonla Şehet itiraz edip "sana ne yaptığını gördük seni bunula aynı yerde bırakamayız!" Haklıydı hemde çok kim beni ister ki bu halim ile başımı Medusa'ya çevirdiğim de bana bakıp gülüyordu evet o yapmıştı bunu gözleri onaylamıştı ama bunu söze dökmesi gerek...

Herkes teker teker çıktı bende ilk yardım çantasını alıp yatağa oturduk  eline pansuman yaptım ve bana hâlâ acıyarak bakıyordu. " Yarın beni eve götürür müsünüz? İlacım ve eşyalarımı almam gerek kaçmiyacağım söz" dedim göz yaşımı elimin tersi ile silerek bandajı kesip yapıştırdom bana bakıp "Hangi anın bu kadar kötü?" Diye sordu sırıtarak ona baktım
"hangi anın iyi diye sorman gerekirdi" dedim. Bana bakıp " sabah  tam eğitim başlayacak hepiniz test edileceksiniz sabah 7 de hazır ol!" Dedi. Kafamı salladım ayağı kalktı ve bana "Ablan Sude seni eve göndermemizi talep ediyor ama bu imkansız çünkü sen gidersen emin ol ki o telafisi olmayan bir ceza çekecek bunu bil" dedi. Hayır , buna izin vermem!  Ne ima ettiğini anlamıştım ve amacım için ilk hedefim ajan olmaktı bu yüzden gerçekleri öğrenip onu kurtarabilirdim. " Ülkü Demir eğer konuşmak istersen buradayım ben  ve seni hep dinlerim" dedi ben ise yine istemsizce sert bir şekilde " Alev Sarar" dedim. Sonra yavaşça ne dediğimin farkına varıp " Adım o değil Alev sarar, ve teşekkür ederim." Dedim

O çıkınca yanıma bir asker gelip askeri ajan Altay bey sizi bekliyor dedi. Öfleyerek onu takip edip bir çıkmaz koridora geldik arkana dön dedi ve döndüm ve tekrar dönmeme istedi ama duvar yok karşımda bir koridor vardı 14 oda vardı ve birine girdik içeride su sesleri geliyordu odaya biraz bakınca çok güzeldi bir terası vardı eşyaları hep düzenli idi. Su sesi kesilince dizine kadar gelen bir şort ve üstüne bir t-shirt giymişti sanırım duş almıştı çünkü saçı ıslaktı ve yüzüne yapışıyordu bu hali çok nefes kesici idi gözüm kolundaki yaralara kayınca "senin bıçağın sayesin de doktor " dedi yandan bana bakarak  " Üzgünüm, ama bu da benim aklıma takıldı kim neden bana bıçak verdi ve bu nu ne amaçla yaptı?" Dedim o da bana aynı gözle bakınca üstüme gelip "Senin derdin ne?" Beni duvara sıkıştırdı "bir hastalığın var ve bunu saklıyorsun rüyanda o an kat görevlisi olmasaydı Merve'yi bıcaklıyordun." Dedi ve çok rahatsız olarak ve sinirle "ZATEN BU HASTALIĞIN SEBEBİ O PİSLİĞİN DOSTU VE O!"  Bana anlamaz gözler ile baktı bende sakinleşerek " bilmediğin hayatıma burnunu sokma yoka orda yok olan sen olursun ajan" dedim sonra devam ettim " neden çağırdınız beni acaba
"Burda yatacaksın" dedi ."Pardon?" Ne o ne oluyor ya.....

Yalnız Ağlayanlar (Kitap Olacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin