Merhaba Yeni Hayat

37 6 2
                                    

" Hayatta kutsal gördüğünüz tek şey,kendiniz olmalı çünkü onu isteyen çok kişi var."

Hepimiz bazen keşke yok olsam diye aklımızdan geçiriyoruzdur, işte ben de şu an tam o noktadayım keşke yok olsam parçalara ayrılsam da kimse beni görmese, parçaları mı bulmasa ama zaten ruhu parçalara ayrılmış bir insanın bedeni parçalara ayrılsa ne olucak ki? Eğitimi kabul etmek istemiyordum çünkü bu saçmalıklar benim en nefret ettiğim şeylerdi ama bir yandanda benim amacım farklıydı belki de bu eğitimler beni hedefime daha kolay götürücekti. Önce aklımdaki sorulara bir cevap alsam daha iyi olacaktı ki bir soru daha sorarsam bu kibir bankası beni öldürecekti.

Bana bakıp tam  "Mitolojik karakterler ile işin bitti ise sende onların yanına geç." Tam bir şey diyecektim ki sonra Sude'nin bana Ülkü, Allah rızası için süs artık ve gel şuraya. Diyen bakışları beni susturdu. Sesiz bir şekilde Sude'nin yanına geçerken bay kibir bankası tekrar konuşmaya başladı ama beni şimdilik fark ettiğim en gereksiz detay on kişinin bay kibir bankasının yanında durduğu ama garip olan ise ne biliyor musunuz? İlk üç kişiyi tanımam ama geriye kalan yedi kişiyi hiç görmüş olmamam. " Evet hepinize Merhaba, bu mülakatı geçen kişilerin yani sizlerin ne kadar istekli olduğunuzu fiziki yeterlilik sınavında da gördük artık hepiniz askerî dedektif adaylarısınız beraber iyi geçinin ilk gün sizi sıkmamak adına size kim olduğumuzu açıklıyacağız ve zamanla sizin de hangi alana yönelik olduğunuzu ,sorunuz yoksa başlayalım."

Herkes birbirine baktı ben ve Sude  hariç ama aralarında bir tanesi çok yakışıklıydı. Uzun boylu beyaz tenli hafif çekik gözlü, yuvarlak gözlüklü bol elit tarzında saçını ikiye ayırmış bay kibir bankası gibi kahverengi gözlere sahip olan bir adam bakanı taşa çevirecek meziyete idi ' yakışıklı değil diyen de  gidip kendini uçurumdan aşağı atsın zahmet olmazsa.

Az önce bana silah çeken kapalı yürüyen güzellik algısı konuşmaya başladı ama lütfen güzel olduğuna aldanmayın kendisi tam bir manyak insan meziyetleri ne sahip birisi.  " Adım Tesnim soyadım Raneş Rusyalıyım Alkol ve bağımlılıkla mücadele dersinize girecem asıl mesleğim yine Özel Tim Ajanlığı aranızdan sadece birisi yoluna benimle devam edecek ve o kişi en iyisi olmak zorunda bunu untmayın" Dedi. Eminim ki bu sözden sonra korkudan bile olsa kesinlikle en iyisi olurum ama sondan.

Ondan sonra bizim robot Maviş konuştu " Emre Araz, 28 yaşındayım aslı mesleğim Komiserlik, burda bilim teknoloji dersinize girecem ve nasıl kullanmanız gerektiğini göstericem her derste olduğu gibi benimle de bu alanın en iyisi sonuna kadar gelecek.". Şimdi neden bu robot mavişi sevmediğimi anladım çünkü Emre ismini hiç sevmem. Çaktırmayın sevmemek için sebep bulamadım.

Ve sıra çakma komik Yeşil gözlü deydi.  " Adım Çınar Vural  28 yaşındayım bende zeka dersinize gireceğim benim asıl mesleğim Savcılık Marmara hukuk fakültesi mezunuyum." Oha bu Sude'nin okuduğu üniversite konuya dalıp
"Aaa Sude sende o fakülteden mezun değil misin." Dedim. Alayla gerçekten de şeytanın ta kendisiyim ben ya(!). Sude bana bakıp " Evet bu dönem mezun oldum" bana olabildiğince Side eye bakışları yollayarak önüne döndü ama bu sefer Çınar bey ona şaşkınca bakıp " O fakülteye mi gittin?" Dedi. Sude evet dercesine kafasını salladı  sırada kısa boylu iri gözlü kapalı bir kız vardı ama Tesnim kadar güzeldi Hakkını yemiyeyim şimdi zaten bir sürü günahım var onlar bana yetiyor da artıyor da.

"Adım Şehet soy adıma gerek yok diye düşünüyorum Suriyeliyim ama Göçmenlerden, savaştan önce burada yaşamaya başlamıştık Neyse insan hakları dersinize girecem aslı mesleğim Askerlik umarım iyi anlaşırız." Bu kadınla iyi anlaşıcaz sanırım çok narin ve samimi ve ben kolay lokma olmasam da bir insanı bir kere seversem bir daha bırakmazdım.

Böyle sırayla boş beş kişi konuştu ama anladığım kadarıyla onlar dersimize girmeyecek . Girmeyecek Seniz ne anlatıyorsunuz kardeşim kafa bu da zaten zorlu bir ameliyat yaptım  bugün!  Sonunda dört gözle beklediğim yürüyen Taş bir adım öne çıktı ama onunla beraber kibir bankası da bir adım öne çıktı ikisi de birbirine bakarak " Ben  Ateş Karalar bu da abim Can Altay Karalar 26 yaşındayım sizin  sağlık, dil ve uygulama hocanızım. Asıl mesleğim ise doktorluk. Cerrahpaşa fakültesi mezunuyum." Şuan aklımda olan tek şey sesi ne söylediği bile umrumda değil di emin olabilirsiniz.

Sude şaşkınca ve alayla beni iğneliyerek "Aaa Alev sende o fakülte mezunu değil misin?" Birden şaşkınca söylenilenleri tekrar içimden geçirince tek bir yerde şaşkınca ve yüksek sesle "Sen bu kibir bankası ile kardeş misin?" Oldu ama herkes bir anda şaşkınca bana bakıp "Pardon?" Diye sordu hayellerimin biricik erkeği olan yürün Taş, hepsi bana bakarken aradan bir kız " Vay isimleriniz ne kadar da uyumlu Alev ve Ateş çok iyi." Dedi normal zamana kalsa bu kızı alnından şimdi şu dakika öperdim ama ne yeri ne zamanı bize utanarak bakıp " Pardon bazen çok boş boğaz oluyorum ama gerçekleri söylemeden de duramıyorum işte." Dedi. Bu kızla arkadaş olurum bu arada neyse sorgulayıcı gözler beni bulunca konuşmaya başladım. Sıkılarak ve özelikle bıkarak. " Evet Meryem hocanın öğrencisiyim onun altında stajı mı tamamladım." Yakışlıklılar efendisi bana şaşkınca bakıp " Meryem hoca mı ben ve abim de onun öğrencileri idik bu çok güzel."

Pardon? Bu kibir bankası da mı Doktor du hadi canım kırk yıl düşünsem inanmazdım. On baktım o da bana bakıyordu ama bakışında sanki Gurur duyuyorum seninle der gibi bakıyordu, bir anda. Sen kimsin de benim gibi bir şah eser ile gurur duyucan lan atar döner. Diyesim geldi ama malum kendimi koruyacak  bir eşyam olmadığından beni burda vurup gebertseler hiçbir şey yapamazdım.  Bu sefer tanıtma sırası ona gelince öne ben çıktım "Her şeyden önce size şu kadarını söyleyeyim bu mafya kılıklı bir suçlu, beni kaçırıp buraya getirdi tahmin edeyim herkes en iyi olduğu alana göre yetişecek bu yüzden bu adam hangi derse girecek ise onun dersinde en iyisi olsanız bile en kötüsünü becerin. Neden derseniz beni bayıltarak buraya getirdi silahı enseme bir vuruşu var sanki gören de soyuna sopuna saymışım da bana yılların kibiri ve nefreti ile bana vurdu." Bütün hocalar la havle çekerek bana bakınca Ateş ve diğerleri gülmeye başladı.

"Sabır Yarabbi ya Resulullah ya! Ben Can Altay Karalar savunma ve silah kullanımı dersinize gireceğim 28 Yaşındayım ayrıca bu takımın sorumlusu en ufak hareketiniz de çok ağır cezalar alacağınıza adınız kadar emin olabilirsiniz şimdi herkes lütfen yukarı gidip o da arkadaşları ile tanışsın "Ben daha kabul etmedim yani hepinize Allah kolaylık versin tekrar görüşmemek üzere hastalarım beni bekler" dedim. Tam kibir bankasının yanından gidicek iken önlüğümden çekiştirip dalga ile " Sana eğer seçme hakkı sunsaydım kaçırmazdım seni yarım akıllı cüce" Bir dakika bu bana ne dedi! Bu bana ne dedi! Sude olamaz der gibi bize bakıyordu bana gülücükler ile " O öyle demek istemedi Alevcim, Hayatım sakin ol ve o aklından geçenleri aklında tut lütfen." Dedi ama ben sinirden mos mor olup tek nefeste " Bana bak seni ayaklı yürüyen manyak, pskopat,  kibir tanrıçası, kötülük simgesi Hades, yürüyen kibir bankası bir daha bana cüce dersen seni on iki cm'lik boyunu ikiye katlar yerin dibine sokarım ha beni bıraktığınız odada ki Yer elması pala bıyıklı manyak cüce değil de ben mi cüceyim." Dedim hepsi şok geçirip deprem ile boğuşurken Sude'ye bakıp " odaların olduğu kata gidebiliriz artık" dedim. Doğrusu gerekirse böyle ölmek istemediğimden kabul ediyordum yoksa ben bilirim ne yapacağımı onlara

İki karış ağızla bana bakıyordu ben ise binadan içeri giriyordum odamı bulunca kapıdaki kağıtdaki isimleri okudum.

Yeliz Çelik

Şenay Duman

Sude Miran

Ülkü Alev Sarar

Merve Demirci

Mahi Amare

Hadi canım bilerek mi yapıyor bunlar? ......

Sizi seviyorum okurlarım buraya fikirlerinizi yazmayı unutmayın lütfen iyi okumalar

Yalnız Ağlayanlar (Kitap Olacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin