Bölüm 21

182 14 1
                                    

Sevdiğinin sana bir şey olmasın diye kendini siper ettiği ve kendisinin vurulduğu, acılar içinde kıvranırken bile seni sevdiğini söylemesi...

  yüreğim yanıyordu gözyaşlarım durmaksızın akıyordu hastahane koridorunda ameliyat kapısının önünde bekliyorduk. Karşımdaki koltukta oturan Yusuf Talan oğlu için sessiz bir şekilde ağlıyordu babam ve Araz onun yanında bir şeyler diyorlardı. Poyraz hepimizden ayrı bir yerde oturmuş ağlayarak duvara bakıyordu en yakın arkadaşıydı ameliyatta ne kadar o girmek istesede izin vermediler. Annem, Asaf ve uğur ise benim yanımdalardı. Ali ise Vural için kan vermeye gitti

  Annem "kızım bak böyle yapma" dedi bişey demedim konuşmak istemiyordum. Uğur poyrazın yanına gitti. Yusuf Talan bana bakıp "oğlum güçlüdür sağ salim çıkıcak" dedi ama o da ağlıyordu. Bu sefer daha ,ok ağlamaya başladım dudaklarımdan bir hıçkırık koptu ve gözlerim kararmaya başladı en son duyduğum şey annemin "kızım" diyen endişe dolu sesiydi.

  Vural, sevdiğim, aşık olduğum adam onu kaybedemezdim intikamını alıcaktım hem de en acı şekilde. Yaklaşık yarım saattir baygındım uyandığımda ne kadar dinlenmem gerektiğini söyleserde dinlemdim. Vural altı saattir ameliyatdaydı. Korkuyordum Vural'ı kaybetmekten çok korkuyordum vurulduğu an gözlerimin önünden gitmiyordu.

  Bu sırada ameliyat kapısı açıldı va ben anında doktorun yanına koştum benle beraber herkes gelmişti "Vural iyi mi?" Diye sordum. "Ameliyat başarılı bir şekilde bitti ancak hayati tehlikesi sürüyor gözlerini açar mı bilmiyoruz, kurşunlardan biri kalbine çok yakın bir yerdeydi yaşaması çok zor. Tekrardan geçmiş olsun" dedi ve gitti. Yutkundum ve olduğum yere dizlerimin üstüne çöktüm ameliyat başarılı geçmişti ama hayati tehlikesi vardı, yaşaması çok zordu. "Hayır" diye fısıldadım kaybedemem onu arkamdaki duvara yaslandım gözyaşlarımın haddi hesabı yoktu "hayır" dedim ama bu sefer bağırdım kulaklarımı kapattım. Elimi kalbime götürdüm atıyordu belki ama ruhum ölmüştü. Elim Vural'ın verdiği kolyeye gitti sıkıca tuttum ve daha çok ağladım sanki daha çoğu varmış gibi...

  Yoğun bakımın küçük dikdörtgen camından Vural'a bakıyordum. Yüzünün rengi gitmişti, üstü çıplak beline kadar ise mavi pike vardı. Hareketsiz bir şekilde uzanıyordu onu böyle görmek benimde canımı yakıyordu. "Vural, sevgilim yalvarırım beni bırakma" dedim yalvaran sesim ile tekrardan gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Bu sırada yanıma bir hemşire gelip "Vural Bey'in yakını siz misiniz?" Diye sordu yaşlarımı silip cevap verdim "evet, sevgilisiyim" dedim. Hemşire ufak bir tebessüm ile "geçmiş olsun" dedi ve elindeki küçük poşeti bana uzatarak "bunlar hastanın üzerinden çıkan özel eşyalar" dedi. Elindeki poşeti alıp teşekkür ettim, Hemşire de tekrardan geçmiş olsun dedi ve gitti.

  Poşetin içinden telefonunu alıp açtım, ekran fotoğrafında ikimizin çekindiği birbirimize bakarken gülümsüyorduk. Ekrandan Vural'ı öptüm. "Yaşa sevgilim lütfen" dedim telefonu poşete koyup tekrar küçük camdan Vural'a döndüm, o kadar çok ağlamıştım ki yine ağlıyordum ama yanaklarımdan süzülen yaşı hissetmiyordum. Tekrar o fotoğraftaki gibi gülümsesin istiyordum beni öpsün bende onu öpeyim. Onun yanında huzur buluyordum yine öyle olsun istiyorum, onun yanında tek, çocuk gibi hissediyorum. Kısacası Vural'ı her şeyden çok seviyorum...

  Yanımda hareketlilik hissedince soluma dönündüm, Yusuf Talan gelmişti. Sırtımı sıvazlayarak "iyi olucak" dedi Vural'a bakarken bende aynı onun gibi tekrarladım "iyi olucak" dedim. Yusuf Talan bana dönerek "küçükken çok acı çekmiş, onu ilk gördüğümde kışın ortasında o soğukta üstünde kısa kollu altında ise ince bir eşofman vardı, peçete satıyordu. Arabadan inip yanına gidecekken bir kaç adam gelip onu dövüp gittiler, ne kadar engel olmaya çalışsamda dönmelerini engeliyemedim. Daha sonra ondan bütün peçeteleri satın aldım ve hergün onu takip ettim en sonunda ise evlatlık aldım" dedi. Anlattıkları ile ikimizde daha çok ağladık küçük bir çocuktu sadece olan hiç birşeyi hakketmemişti. "O kadar şeye dayanmış buna da dayıncak" dedim titreyen sesimle. Yusuf Talan aniden bana sarıldı ilk önce affalsamada hemen karşılık verdim. "Teşekkür ederim Vural'ı o hayattan kurtardığınız için" dedim "asıl ben teşekkür ederim oğlumun yüzünü güldürdüğün için" dedi. Birbirimizden ayrıldık, sessizce ve ağlayarak Vural'ı izledik.

Ferfecir Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin