Yeniden Şahlanış

40 10 24
                                    

1 Yıl Sonra

Muhammed karşısındaki okula tedirginlikle bakıyordu. Okul bahçesine girdiğinden beri üzerindeki gözlerin farkında olmamak elde değildi.
Üzerindeki bu gözlerin iyi anlamda mı yoksa kötü anlamda mı olduğunu bilmiyordu.
Geçirdiği bu 1 yıl da iyi şeyler yaşamamıştı . Bu 1 yılda birçok işte çalışmış, spora gitmiş ve kas yapmıştı.

Olabildiğince Suriyeli olduğunu gizlemeye çalışıyordu çünkü Suriyelilerin sevilmediğini biliyordu. Sebebi ise bazı Suriyelilerin kadınları taciz etmesi hatta bazı Türkleri öldürmesiydi. Her Suriyeli aynı değildi ama genel bir önyargı vardı.

Fazla düşünmemeliydi. Okulun içerisine emin adımlarla girdi ve müdürün odasını buldu. İçeriye girdi. Müdür onu görünce kafasını kaldırdı.
Muhammed " Merhaba ben kayıt işlemleri için gelmiştim." Dedi
Müdür " Hoşgeldin evladım. Kimliğini göster, hemen halledelim."

Muhammed kimliğini uzattı. Kimliğini uzatırken telaşlanmamıştı çünkü Türk vatandaşı olmuştu bile.

Müdür kimliğini geri uzattı. Kayıt işlemleri birkaç dakika sürmüştü. Tam kapıdan çıkarken müdürün sesiyle durdu.
" Sınıfın 10-C , 2. katta sağ tarafta evladım " dedi.
Muhammed başını sallayarak onayladı ve yukarı kata çıkmaya başladı. Sınıfın kapısını açtı. O sırada biri üzerine doğru geri geri geliyordu.

Umay 'dan

Şahlanış marşı söyleyerek sınıfı coşturuyordum. Elimi de her zamanki gibi bozkurt işareti yapmış sallıyordum.

Kapının açılma sesini duydum. Geri geri elimi sallayarak giderken birine çarptım.

Bozkurt yaptığım elim kapıdan giren çocuğun yüzüne tam çarpıcakken elimi tuttu.

Bu çocuğu daha önce hiç gördüğümü hatırlamıyordum.
Acayip yakışıklıydı. Görsem unutamayacağım tiplerdendi.

Çocuk elimi bırakıp korkuyla geri çekildi. Sanki önceden yaşadığı bir anını, travmasını hatırlamış gibiydi.

Üçüncü ağızdan devam
(Muhammed flasback)

Muhammed işten çıkmış yorgun bir şekilde evine dönüyordu. Sokakta bir kalabalık fark etti.
Onlara bakmadan yanlarından geçmeyi planlarken kalabalık gruptaki herkesin bir anda ona baktığını hissetti ve gelen sesle durdu.
"Pişt delikanlı!"

Muhammed arkasını döndü ve bozkurt işaretini yapan kalabalığa baktı. Artık bozkurt işaretini öğrenmişti. Türklerin sembolüydü.

" Beni tanıyor musun?" Diyerek yaklaştı adam.
Muhammed tedirginlikle baktı ve
" Hayır, siz kimsiniz ?" Dedi

Adam ona yaklaştı ve
" Seni mancınıkla ülkene gönderecek olan kişi" diyip kalabalıkla birlikte kahkaha atmaya başladı.

Gülmesi bitince konuşmaya devam etti.
" Şaka şaka. Umut Özbağ ben. Suriyeli olmadığın sürece seni kimse mancınıkla gönderemez." Dedi.

Muhammed kalabalığa bakarak geri geri yürümeye başladı. Korkmaya başlamıştı. Nasıl kaçacaktı?

(Flashback biter)

Bu hikaye tamamen hayal ürünüdür ve mizah amaçla yazılmıştır.

Bir Ülkücü SevdimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin