2.Bölüm(yeni evim)

2.3K 106 13
                                    

   Bazen istediğin hayatı yaşayamasın.
Şu kısacak ömründe...

Yıldızı yakmayı unutmayın🦋
.
.
.
.
.

Ayağının dibinde öylece kalakalmıştım.
Abim bana bakmadan, Arık'a yarın şirkette görüşürüz diyerek gitmişti.

Kimsesizdim artık.

Yüzüm kanlar içinde, üstümde yırtılmış okul üniformam vardı. Abimin beni sürüklemesi ile her tarafım çamur içinde kalmıştı.
Çaresizce,karşımdaki bana anlamsız sırıtan adama bakıyordum.

Bir süre sonra yavaş adımlara,bana yaklaştı. Önce nazikçe ayağa kaldırdı.Daha sonra kolumdan tutup,havuza doğru ilerletip beni havuza attı.

"Ağğğğğ" bir anlık korku ile tiz bir çığlık atmıştım.

Ben yüzme bilmiyordum ki. Çırpınmaya başlamıştım aklıma ağabeyimin beni cezalandırmak için kafamı su dolu küvete soktuğundan farksızdı.Daha yeni olan yaralarım suyu kıpkırmızı yapmıştı bile.O ise hala kahkaha atarak gülüyordu. Kalbimde ritim bozukluğu vardı.Kalbimdeki düzensizlik yüzünden nefes alamıyordum. Artık gözlerimin kaydıgını hissetmiştim. Hem artık sesler de yoktu. Neydiki şimdi bu yoksa artık herşey bitmiş miydi?.

Havuzun dibine bıraktım, genç ama yaşlı ruhlu bedenimi, en son hissetiğim şey belimde güçlü bir eldi.

........ 4 saat sonra......

Gözlerimi açmakta zorlansamda, zor bela açabilmiştim. İlk yavaşça etrafa bakmıştım. Burası neresi demeye kalmadan gerçekler yüzüme tokat gibi inmişti.

O, onun odasıydı burası, kendi gibi kapkara.

Büyük bir hayat tablosunda ,siyahın ortasında ufacık boyanmamış beyaz bir noktaydım sadece. Ya geri dönüp unutulmuş beni boyayıp siyaha mahkum edecekler yada hep orda kalarak hep ressamın hatası olarak görülecektim.

Oysa ben seçmemiştim resim olmayı belki fırça olsam tüm renklere doyardım. Ama ne acı ki doğduğumdan beri siyaha mahkum edilmiştim.Hiçbir rengin tadını bilmiyordum.

Yataktan dogrulmamla, üzerimin değiştirildiğini görmüştüm. Yaralarımda pansuman edilmişti.

Kim yapmıştı ki, yoksa Arık 'mı?

Şuan bunları düşünmek istemiyordum. Babam ve abim bana inanmamıştı. Ben masumsun, temizdim. Kim neden yapmıştı bunu bana?

Çaresizdim, kimsesiz bir kızdım. Artık tamamen yapayalnızdım.

Annem hayata olsaydı eğer, beni çeker alırdı bu yerden. Belki, belkide abimin ve babamın dayaklarından korurdu beni. Hem kim bilir bana yeni rengarenk çiçekli elbiseler alırdı.
Biliyor musunuz? Benim hiç çiçekli elbisem olmadı. Simsiyah bir bez parçası vardı üzerimde, etraftaki çocuklar hep benimle dalga geçerdi bende hep bir kösede ağlaya ağlaya onları izlerdim. Daha sonra aileleri onları yemeğe çagırırdı. Anneleri yanlarına gelir, ellerini tutarak eve giderlerdi. Benim hiç elimden tutanım olmadı . Ben çok şey istemedim ki sadece saçlarımı derisinden yüzmek yerine okşasaydın belki tarayıp örseydin canım kızım deseydın baba. Ya sen abi, keşke bana suç atan çocuklardan korumak yerine onlarla bir olup beni dövmeseydin. Belki sırf babam beni dövsün diye hastayken bile üzerime suç atmasaydın.

Keşke bir özür dileseydiniz inanın herşeyi unutup sevilmek isterdim. Tekrar başlamak. Benim başlangıçlarımın sonu, sonumun başlangıcı olmasaydınız.

Ağlaya ağlaya uyakalmıştım.

.
.
.
.
Arık Böke Soysal'dan...

"Baba, senin ne dediğini kulağın duyuyor mu? " sinirden deliye dönen adam babasının cevabı üzerine dahada beter oldu.

"Duyuyorum merak etme!!! Bana bak bu kızla evleneceksin o kadar!!
Hem sürekli peşinden koşup, karım yapacağım deyip durduğun fahişe en yakın dostunla yatmadı mı? Sana ihanet eden birine, hala bir duygu besliyorsan bu senin karakterinin meselesi evlat".

" Baba!! "

"KES!!!. Yarın hemen belgeler elinizde olur imzalayın olsun bitsin madem düğün istemiyorsun, Kızada iyi davran hem zamanla birbirinizi seversiniz"

"Hahahaa!!! Deliricem BABAA!!! O FAHİŞE BENİM KARIM OLAMAZ!!
KİMLERLE YATMIŞ, OKULDA YAPMADIĞI KİMSE KALMAMİŞ, ADI ÇIKMIŞ. BİR OROSPUDAN KURTULDUN DİYORSUN MADEM, BU ORUSPUYU BANA KADIN DİYE NİYE ALIYORSUN BANA BUNU ANLAT!!.

" Bağırma bana!! Hadsiz. O sesini alçat.
Hem orasını karıştırma, kız en yakın dostumun kızı , abiside senin kardeşin gibi aranızdan şu sızmaz. Durum bu olunca böyle bir şey düşündük. Neyse ne hadi bekletme karını, bu saatten sonra evinin erkeği ol hadi. "

"Bende Arık'sam ,ben yaşadıgım sürece o kızın gözünden yaş eksik olmayacak!! Hergün ölmek isteyecek, yok öyle baba evinde yaşadıgı prenses hayatı baksın bakalım cehenem nasılmış iliklerine kadar hissedecek!! ".

Son sözünü söyleyip, kapıyı çarparak çıkmıştı genç adam.

Ateş soysal, gülerek koltuğuna yayılmıştı. Herşey istediği gibiydi.
En yakın arkadaşı bildiği adamın, sevdiği kadını, kendine kadın yaptıgı üstüne iki çocukları olduğunu ögrendiginden beri ÇELEBİ AKÇA'DAN intikam almak adı altında, çok sevdiği kızını oğluna kurban seçmişti.

Ateş soysal'a göre, Çelebi Akça'ya kızı üzerinden acı çektirmekti.
Bu zamanla belli olacaktı.

....

Devam edecek..

Kısa oldu evet ama zamanla uzatıcam.emin olabilirsiniz.

Oy kullanıp yorum yapmayı unutmayın🦋 lütfen..

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kül Masalı (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin