Bölüm 11

125 29 3
                                    

İnci, yatağı açmaya bile hali olmadan üzerine uzandığı gibi uykuya dalmıştı. Elleri ve üzeri boya içinde kalsa da bunu düşünebilecek durumda değildi.

Ada uyanır uyanmaz soluğu onun odasında almıştı ama kuzeninin yatakta boylu boyunca uzandığını gördüğünde istemsiz onun için endişelenmişti. Kendi odasına dönüp bir battaniye çıkarıp geri dönmüş ve kuzeninin üzerine örttükten sonra tüm gece uğraştığı resme yaklaştı.

Onun resim yapması kendisi gibi yapabiliyor olmasından gelmiyordu. O bunu tutkuyla yapıyordu. Bunun sonucu da her resimde belli oluyordu. Şu an bile karşısındaki resim sanki arka sokağa açılan bir pencereden bakıyor gibi hissettiriyordu.

Onunla daha önce abisinin Paris anılarından bahsetmişti. Birkaç resim karesi gösterdikten sonra abisi için yapacağı hediyeye kara verdiğini söylemişti. Şimdiye kadar kendisi bile bu resmi görmemişti. Ne kadar göz kamaştırıcı olduğunu inkâr edemezdi.

"Ada" diye fısıldayan abisinin sesini duyduğunda aniden panikle tuvali avuçladı. Hızla ters çevirip abisinin görüş alanından çıkardı. "Burada ne yapıyorsun?"

Ada, resmin görülmeyeceğinden emin olduktan sonra hızla abisin in yanına gidip onu da kendisiyle birlikte koridora çekti. "İnci'ye bakmaya gelmişim." Dedi merdivenlerden inerken.

"Ne sakladın sen orada?"

"O mu? Senin doğum günü hediyendi. Tüm gece bitirmek için uğraştığı için yorgunluktan uyuyakalmış."

Asil meraklanmıştı. İnci'nin kendi elleriyle onun için nasıl bir şey hazırladığını merak ediyordu. "Neden sakladın o zaman?"

"Onun sürprizini bozmak istemezsin değil mi? Bu kadar emek harcadıktan sonra senin yüzündeki ifadeyi görmeyi hak ediyor bence."

Onun haklı olduğunu biliyordu Asil. O yüzden üstelemedi ama ne olduğunu merak etmekten de kendini alamıyordu. Doğum günlerini kutlamak ona çocukça gelse de ilk defa bir hediye onun merakını çekmişti. Şimdi bir an önce işlerini halledip geri dönmek istiyordu.

Babaannesi başköşedeki yerini almıştı. Hemen iki yanına oturmuşlardı. "Günaydın babaanne. Nasılsın bu gün?" diye sordu Asil.

"İyiyim oğlum. Artık daha iyiyim." Ada'ya baktı kadın ve arkasından gelen başkası var mı diye koridoru kolaçan etti. "İnci nerede?"

Ada gülümseyerek "Tüm gece birinin hediyesini bitirmek için uğraşınca uyuya kaldı." Dedi. Bunun Asil'i mutlu ettiğinin farkındaydı Ada.

Yaşlı kadının da dikkatini çekmişti bu. "Demek öyle. Bırakalım da uyusun o zaman." Asil'e döndü. "Bu gün doğum günü kutlamak konusunda itirazın varmış gibi görünmüyor." Diye takıldı.

"İtiraz etsem beni dinleyecekler miydi sanki?"

O kızın bu eve gelecek olmasından dolayı mutsuzdu kadın. "Sakın bana o kızdan etkilendiğini söyleme Asil. Annene uyup da gelinim olacak dersen..."

Ada abisinden önce davrandı. "Babaanne, bunun lafını bile etme. Onun bu evde bana patronluk taslayacağını düşündükçe alıp başımı gidesim geliyor. Abi, eğer aklının en ücra köşesinden bile böyle bir düşünce geçiyorsa hemen unut bunu. O benim yengem olamaz."

Çatık kaşlarla kardeşine baktı. "Sen sabah sabah neden boş konuşuyorsun?"

"İnkâr etmedin abi, yoksa hoşlandın mı o kızdan?" Bunun düşüncesi bile tüylerini diken diken etmeye yetmişti. Abisi onun değerlisiydi. Ona hiçbir kızı laik göremezken Rüya gibi birisinin eşi olacağını düşünmek istemiyordu.

ZOR AŞK -2 Aşktan öteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin