Bölüm 12

124 27 4
                                    


Asil, kucağında İnci ile acilden içeriye koştuğunda, bir hemşire durumu fark edip hemen bir sedye isteyerek yanlarına ulaşmıştı. Asil kızı incitmemeye çalışarak sedyeye bırakırken "Bademe alerjisi vardı ve yanlışlıkla bademli pasta yedi." Aslında bunun kaza olduğunu kesinlikle düşünmüyordu ama hemşireye söylemeye gerek yoktu.

"Tamam, sakin olun. Doktor hemen ilgilenecek. Siz oturun ve haber bekleyin."

İnci sedye ile içeriye taşınırken Ada duvar dine sıralanmış banklardan birine adeta yığılmıştı. Ada'yı o halde gördüğünde korkudan ne yapacağını bile unutmuştu. Şimdi hastanede oldukları için kalp atışları sakinleşirken son yaşananlar zihninde dönmeye başlamıştı. O sırada Rüya ve Burak acil kapısından içeriye girdiklerinde Ada sanki aniden aydınlanmıştı.

Rüya'nın pastayı kendinin getirmek istemesi, İnci'nin bademe alerjisi oluşu ve pastanın da aksine kazayla bademli yapılmasının tesadüf olduğuna asla inanmıyordu. Aslında bunu tam olarak böyle sonuçlanmasını planladığına emindi. Tam da ona yakışacak bir hareketti.

Rüya ne diyeceğini bilemediğinden Burak "O nasıl?" diye sormuştu. Asil onlara tarafa öfkeyle bakınca Rüya Burak'ın çok da haklı olduğunu anlamıştı. İstediği amaca ulaşmıştı ama sonuçları istediği gibi olmayacağı belliydi.

Asil onlara cevap vermedi. Gergince elleri ile oynuyordu. "Ne diye geldin sen?" diye çıkıştı Ada ona.

Burak sorunun muhatabı olmadığını biliyordu. Normal durumda Rüya on gayet de güzel yanıt verirdi ancak şu an hem Asil buradaydı hem de kusurluydu. Bilmeden yaptığına onları inandırması gerekiyordu. "Ada lütfen ben de bunun böyle olmasını istemedim. Bir yanlışlık olmuş."

"Sen kimi kandırıyorsun. Seni tanıyorum. Eğer bu hata senin bilgin dışında yapılsaydı seni aradıklarında o kadar sakin davranmazdın."

Rüya onu böyle tanımasının iyi olmadığının farkındaydı. Onu köşeye sıkıştırıyordu. O nedenle sonuna kadar inkâr edecekti. "Olur mu hiç? Ben neden İnci'nin hasta olmasını isteyeyim. Hem..."

"Çünkü sen kötüsün. Sen sırf o hasta olsun diye böyle bir şeyi pek ala yapabilirsin."

"Günahımı alıyorsun ama."

"Öyle mi" diye çıkıştı Ada ona.

Ona saldırmak istedi ama Burak ikisinin arasına girdi. "Kızlar burası hastane. Biraz sakinleşin." Ada'nın omuzlarından kavradı. "Biliyorum çok üzgünün ama burada sorun çıkarırsanız sizi dışarı atabilirler. Kozlarınızı daha sonra paylaşın olur mu?"

Ada ondan uzaklaştı. "Bunu unutacağımı sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Kardeşin bunun sorumluluğunu alacak. Sadece dua et ona bir şey olmasın."

Rüya onun bu tavırlarından dolayı öfkelenmişti. "Ölümcül hastaymış gibi neden davranıyorsun? Tamam, bir hata olduğu doğru ama düzel..." asil'in bakışları ile karşılaştığında hem şaşırmış hem de korkmuştu. Onu sadece bir defa bu kadar öfkeli görmüştü. Evlerine geldiğinde annesinin İnci'ye vurduğunu duyduğunda. Şimdi aynı öfke ile kendisine bakıyordu. Eğer biraz olsun bencilliğinden kurtulmuş olsaydı onunla hiçbir şansı olmadığını anlardı. Ama anlamadı.

Ada endişeden delirecek gibi hissediyordu. Onun gibi biriyle daha fazla uğraşmak istemedi. Abisinin yanına oturdu. Kısa süre sonra bir hemşire yanlarına geldi. "İnci Gediğin ailesi sizsiniz değil mi?"

Asil hemen ayaklandı. "O nasıl oldu?"

"İyi, erkenden müdahale edildiği için zarar görmemiş. Biraz kendisini toparladıktan sonra birkaç saate çıkabilir."

ZOR AŞK -2 Aşktan öteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin