Bölüm 10

149 28 3
                                    


Dışarıya çıktıklarında İnci'nin aracı gelmiş bahçenin ortasına park edilmişti. Aracın güzelliği karşısında Güven adeta dili tutulmuş halde hayran hayran akıyordu. Yakından bakmak adına hızla araca yaklaşırken onunla aynı heyecanı paylaşan Ada da arkadaşını takip ediyordu.

Araba İnci için bir anlam ifade etmiyordu. Yine de babaannesini kırmamak adına kabullenmişti. Şimdi daha kendisi bile tam olarak yer edinemediği bu eve bu aracın fazlalık olduğunu hissediyordu.

"İnci" dedi Güven geride kalan kıza bakarak "Bu araba gerçekten senin mi? Neden daha önce hiç kullanmadın?"

İnci sakince "Ehliyetim yok." Diye karşılık verdi. Asil de yanlarına ulaştığında İnci istemsiz iç çekmişti. Bu faslı geçmek istiyordu. Bir an önce bu konunun kapanmasını istiyordu. Arabasını getiren şoför elindeki anahtar ile İnci'nin yanına gelmişti.

"Anahtarı size teslim etmem söylendi." İnci başını sallayarak anahtarı adamın elinden aldı. Sanki avucunun içinde bir alev topu tutuyordu.

"Teşekkürler" dedi istemsiz bir şekilde.

Güven aracı dışarıdan incelemeyi bitirdiğinde İnci'ye yaklaştı. Bu araç ülkemizde çok nadir getirilen bir model. Sayılı kişilerde var. Sende olduğunu bilmiyordum. Babaannen seni çok seviyor olmalı. Bu kadar büyük bir miktarı düşünmeden harcadığına göre."

"Öyle sanırım" demekle yetindi. Elindeki anahtarı Asil'e uzattı. "Sen halledersin."

Ada koşarak abisinin elinden anahtarı kaptı. "Deli misin? Böyle bir araban var ve sen bunu garajda saklayacak mısın?" Omuzlarını silkti İnci. "Çok beğendiysen anahtar sende kalabilir."

"Ciddi misin?" konuşan Güven olmuştu. "Sürebilir miyiz?

"Ada istiyorsa elbette kullanabilir. Benim için bir sakınca yok." Ada kocaman açtığı kollarını kuzeninin etrafına doladı. Çok mutlu görünüyordu.

"Okuldakiler çıldıracak. Hadi gidelim." Güven hemen arkasından arabaya ilerlerken son anda küçük bir detayı fark ettiler. Ada Güven'e bakarak "Ama bu araba iki kişilik." İkisi de hayal kırıklığına uğramış gibiydi.

Ada onların sevinçlerinin yarım kalmasını istemedi. "Siz gidin." Dedi. Sonra Asil'e baktı. "Acil işin yoksa beni sen bırakabilir misin?"

Asil başıyla onayladı. "Gidelim."

Ada ve Güven aynı heyecanla arabaya yerleşirlerken Asil aracının kapısını açtı. Önce İnci'nin binmesi için yolcu kapısını tuttu. Kapıyı kapattıktan sonra kendi tarafına geçti. Yola çıktıklarında bir süre ikisi de konuşmadı. Ancak daha fazla sessiz kalmak istemeyen Asil, sormak istediği o soruyu dile getirdi.

"Mükemmel bir araban var ama sen onu gördüğünde hiç de heyecanlanmadın? Sebebi ehliyetin olmaması mı yoksa başka bir nedeni var mı?"

İnci ona bakmak istese de yapamadı. Duygularının gözlerinden okunabildiğine emindi. O nedenle kucağına koyduğu parmaklarına odaklanmıştı. "Aslında babaannemim doğum günü hediyesiydi. Benim tercihim değildi."

"Beğenmedin yani?" henüz onun nasıl bir zevke sahip olduğu konusunda bilgisizdi Asil. Bu nedenle ağzından çıkacak kelimeleri dikkatle dinliyordu.

"Öyle değil aslında."

"Sorun ne İnci? Gerçekten araba çok güzel. Herkesin sahip olmayacağı türden bir hediye bu. Neden mutlu değilsin?"

İnci düşüncelerini topladı. "Sen sevgisizliğin ne demek olduğunu biliyor musun?" bunun cevap vermesi gereken bir soru olmadığını biliyordu Asil. O yüzden konuşmadı. "Babaannem beni gerçekten çok seviyor. O evde mağdur edildiğimi düşünüyor ve benim böyle şeylerle bu mağduriyetten kurtulacağımı düşünüyor. Ancak durum öyle değil."

ZOR AŞK -2 Aşktan öteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin