7 güvenilmez bir yandaş

272 33 4
                                    

'I move along. Somehing's wrong. I guess a part of me is gone. Skies are grey. Start to fade. I guess I threw it all away. Sometimes, I just wanna quit. Tell my life, I'm done with it when it feels too painful. Sometimes, I just wanna say I love myself but not today when it feels too painful.'

'İlerliyorum. Bir şeyler yanlış. Sanırım bir parçam kayboldu. Gökyüzü gri. Solmaya başlıyor. Sanırım her şeyi heba ettim. Bazen, pes etmek istiyorum. Çok acı verici olduğunda hayatıma onunla işimin bittiğini söylemek istiyorum. Çok acı verici olduğunda bazen kendimi seviyorum demek istiyorum ama bugün değil.'

Broken heart of gold ft. ONE OK ROCK

Bazı günlerde üzerinizde anlayamadığınız bir yorgunluk olurdu. Nedenini sorgulardınız ama bir cevabınız olmazdı. Sadece o gün, size aitmiş gibi hissettirmezdi. Günün bitmesi için içten içe dua ederdiniz ve hayat sizinle alay ediyormuş gibi günü daha da uzatırdı. Bugün, o günlerden biriydi. Zaman bana inat saati daha yavaş oynatıyor, insanlar beni sinirlendirmek istermiş gibi daha yavaş konuşuyorlardı. Sadece bir an önce bugünün bitmesini diliyordum.

Haftanın son gününe varmıştım fakat diğer günlerden farklı olarak bugün zaman yavaşlamış gibiydi. Yataktan zar zor kalkmış ve bir asır sürmüş gibi hissettiren okul yolunda Nari ile sessizce yürümüştük. Bu yorgunluğum haftanın son gününde olmamın bir getirisi olabilirdi.

Oldukça olaylı geçen ilk iki güne nazaran kalan iki gün bir nebze daha sakindi. Zaten Yeonjun iki gün okula gelmemiş, geldiğinde de beni görmezden gelmişti. Ben de onunla iletişime geçmeye çalışmamış ya da ona hayran olan kesimin arkamdan konuşmalarına bir tepki göstermemiştim. Her ne kadar kaostan beslenen biri olsam da bir süre durgunluğa ihtiyacım vardı.

Nari'yi sınıfına bıraktıktan sonra kendi sınıfıma gitmek için merdivenlerden çıkmaya başladım. Saçlarım alnımdan gözlerime düşerken bakışlarım yerdeydi. Adımlarımı sayıyordum. Merdivenin tepesine ulaşmak üzereyken bakış açıma giren nispeten ufak ayakkabılarla duraksadım. Kafamı kaldırdım ve sadece birkaç gün önce birlikte Nari'nin dövdüğü kız ile göz göze geldim. Önceki gibi kollarını önünde bağlamış ve sert bakışlarla bana bakıyordu. Bir kaşımı kaldırdım soru sorarcasına.

"Dediğimi yapıp Yeonjun'dan uzak duruyorsun, aferin. Uyarımı dikkate almana sevindim."

Normalde gülüp alay edeceğim sözlerine sadece göz devirdim ve yanında geçmeye yeltendim. Siyah uzun saçlarını savurarak yanından geçen bana dönen Eun Kyung, kolumu yakaladı ve tekrardan konuştu.

"Söylediklerimi dikkate almaya devam et. Ayrıca kardeşine de söyle uslu dursun. Yoksa ikinizi birden mahvederim."

Zemindeki bakışlarım ağır çekimde kolumu tutan kıza döndü. Gözlerim ani öfkemle irileşmiş ve yüz hatlarım kasılmıştı. Nasıl beni Nari ile tehdit etmeye cüret edebilirdi? Ani bir hareketle tuttuğu kolumu savurdum ve parmakları kolumdan kayarken bedeni merdivenlere doğru savruldu. Yüzü anında korku ve endişe ile şekillendi. Saçları savrulma ile havalanırken aynı şekilde havalanan kravatını yakaladım. Az kalsın merdivenlerden aşağı yuvarlanacak olan kızın tüm ağırlığı şu anda kravatındaydı ve tek hareketimle kendini bir kat aşağıda bulabilirdi. Yüzüme şeytani bir gülümseme yerleşti.

"Bir kez daha söyle."

"Ne diyorsun sen be? Bırak beni hemen! Seni müdüre şikâyet ederim!"

Can havliyle bağıran kızın göğsü derin nefesleri ile inip kalkıyordu. İki eli de benim elime doladığım kravatına tutunmuş ve bedeni titriyordu. Buna rağmen madem kendinden ödün vermiyor ve yağ gibi üste çıkmaya çalışıyordu, o zaman onu biraz daha zorlamakta sıkıntı yoktu.

Pareidolia, Yeongyu|Beomjun✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin