Pareidolia, Yeongyu|Beomjun✅

15 açık yaraya su tutmak

'Maybe I just wanna leave before they try to leave me first. Maybe I don't wanna need 'em 'til they say they need me first.'

'Belki sadece beni terk etmeden önce ben gitmek istiyorum. Belki de önce onlar bana ihtiyaçları olduğunu söyleyene kadar onlara ihtiyacım olsun istemiyorum.'

3.15 (Breathe) ft. RUSS

Herkesin kırıkları vardı. 'Ne olsa yarası geçer' diyerek onlarca kez bu kırıklar üzerinde çıplak ayaklarla dolaşıyor, acının ellerinde bir vals tutturuyorduk. Ne olacak, ufak bir sıyrık diyerek geçiştirdiğimiz onca yara, anca geçmişin pisliğini temizlemek uğruna su değdirdiğinde varlığını hatırlatıyordu. Ayın güneşe bağlı kalmayı seçmesi gibiydi, bizim hatıralarımızı yad ederek açık yaralarımıza su tutmayı seçmemiz.

Evde bir hafta yan gel yat yaptıktan sonra sonunda tekrardan okul yolunu bulmuştum. Bu bir hafta içerisinde aslında iki gün dinlenmenin ardından ayağa kalkabilecek ve dolaşıp haylazlık yapabilecek hale gelmiştim ne var ki okuldan dört günlük uzaklaştırma cezası aldığım için enerjimi okulda harcayamamıştım. Benle birlikte Yeonjun, Soobin ve Kai de uzaklaştırma cezası almışlardı. İşin tuhaf yanı ise Minjun uzaklaştırma almamış fakat yine de yediği dayaklar yüzünden bir hafta okula gidememişti. Bizim cezamızın sebebi de zaten Minjun ile olan ufak çatışmamız değildi, tamamıyla Yeonjun'un suçuydu. Beyefendi taksi çağırmak yerine müdürün araba anahtarını çalmayı daha mantıklı bulmuştu. Haliyle biz de onu ifşa etmediğimiz için olan dördümüze birden olmuştu. Kavga olayına gelirsem, müdür onun üzerini örtmüştü. Video silinmiş ve plan elimizde patlamıştı.

Kavganın ardından ilk iki gün evde pineklemiş ve Nari'yi köleleştirmiştim. İlk gün Kai beni ziyarete gelmiş ve EunKyung'un beni merak ettiğini bu nedenle numaramı istediğini söylemişti, ben de her ihtimale karşı numaramı vermesini söylemiştim. Aynı günün gecesi telefonda Eun ile konuşmuştuk ve detayına inmeden sadece yeni gelen çocukla kavga ettiğimi ama o çocuğun ceza almayıp müdürün bize ceza verdiğini söylemiştim. Eun buna oldukça sinirlenmiş ve yeni çocuk -aka Minjun- konusunda gözlerinin onun üzerinde olacağını söylemişti. Başta Eun'a kullan-at olarak bakıyordum fakat şu anda belki de iyi bir yandaş ve arkadaş olabileceğini düşünüyordum.

Evde geçirdiğim iki günün ardından annem ne kadar izin vermese de ben dayanamayıp evden kaçmıştım. Annem benim için endişelendiği için ev pijamaları ile arkamdan çıkmış ve sessiz sessiz beni takip etmişti. Dayanamayıp onun koluna girmiş ve birlikte parkta turlamıştık. Bu sırada Yeonjun ve kardeşi Yeonsoo ile karşılaşmıştık. Yeonsoo koşarak üzerime atlamış ve ikimizi de düşürmüştü. Yeonjun ve annem endişeyle bizi kaldırırken Yeonjun tam Yeonsoo'yu azarlayacakken ona engel olmuş ve bu kez ben onun üzerine atlamıştık. Birkaç dakika Yeonsoo ile boğuştuktan sonra el ele bizim eve geldik. Yeonjun da dolaylı yoldan misafirimiz oldu. Yeonsoo Nari'ye aşık olup onun peşinden ayrılmazken Nari de Yeonsoo'yu çok sevmiş ve birlikte Nari'nin odasında oyun oynamışlardı. Biz de Yeonjun ile sonunda konuşma fırsatı bulmuştuk.

"Odan çok dağınık." diye yakınan bedene göz devirdim kendimi yatağa atarken.

"Dağınık değil sadece karışık. Dikkatli bakarsan kitaplar, aksesuarlar, peluşlar, müzik ekipmanları, posterler ve daha nice şey kategorize edilmiş. Sadece düzenli değiller, bir karmaşa oluşturmuşlar."

Açıklamamla gözleri odada turlarken sonunda harelerimi bulmuştu. Odanın ortasında ayakta dikilirken dudaklarını araladı.

"Yine de biraz rahatsız hissettirdi."

Kaşlarım çatıldı. Beni sinirlendirmeye mi çalışıyordu yoksa şu anda cidden odadaki kaostan rahatsız mı olmuştu anlayamadım. Soru işaretleri ile ona bakarken eli ensesine gitti ve ovdu.