Harry ve diğerleri ortak salonlarında kazandıkları quidditch maçını kutluyorlardı. weasley ikizleri sayesinde bolca çeşit yemekleri vardı. Ron çok keyifli görünüyordu, harry nin ona verdiğini sandığı sıvı şans sayesinde oldukça iyi bir maç çıkartmıştı. Ortak salonda o kadar yoğun bir kutlama vardı ki , Ron spot ışıkları olmaktan aşırı mutluydu. Hermione onu büyük bir mutlulukla izliyordu o da delice alkışlayanlar arasındaydı, Ron masanın üzerine çıkmış tuhaf tuhaf kutlama dansları yapıyordu. Harry de ona gülüyordu uzun zamandır Ron u bu kadar neşeli görmemişti. Birden kalabalığın içinden bir kız fırladı. Ron un üzerinde durduğu masaya hızla tırmandı ve bir anda Ron un dudaklarına yapıştığında hermione un yüzünde ki gülümseme silinmiş, elleri durmuştu. Gryffindor odasındakiler öyle bir bağırmıştı ki Harry elleriyle kulaklarını kapatmak zorunda kaldı. Herkes bu gösterinin keyfini çıkartıyordu.
Harry inanamaz şekilde görünüyordu bir yandan da yüzünde aptalca bir sırıtma vardı. Hermione nin ortak salondan çıktığını fark edince onun peşine düştü.
" hermione ?"
Harry ,kısa süre içinde onun bu kadar hızlı gitmesine şaşırmıştı. Merdivenlerin oradan gelen sesleri takip ettiğinde onun merdivenlerin sonunda oturduğunu gördü. Kollarını dizlerine yaslamıştı.
" hermione." Harry sakince ona yaklaşıp yanına oturduğunda, hermione ona sarılmış ve hıçkırıklarını serbest bırakmıştı. Harry de sarılışına karşılık verip sırtını okşadı.
" bunu yaptığına inanamıyorum... sen nasıl hissettin harry ?"
" ne ?"
" ginny ve dean... onları izlerken ne hissettin ?"
Harry cevap vermedi , evet ginny i hoş bulduğu doğruydu. Bunu Ron ile de konuşmuştu. Hermione bir şeyler derken onu dinlemedi ve aklına birden o gün geldi.
- draco , harry i duvara yaslamış gittikçe yüzüne yaklaşıyordu
" yoksa sana o geceyi hatırlatmamı mı istiyorsun ?" Harry , hızlanan kalp atışlarıyla orada dikiliyordu. Draco nun verdiği nefeslerini dudaklarında hissediyordu.
" şu haline bak " Harry , ne ara kapattığını anlamadığı gözlerini açtığında Draco nun biraz geriye çekildiğini fark etti. Yüzünde sırtıma vardı. " seni öpmemi bekledin..."
Gri gözleri , Harry nin bütün yüzünde gezindi ve dudaklarında takılı kaldı. " seni öpmeme izin verdin Potter." Yerinde biraz kıpırdanıp yana yatırdığı başını düzeltti ve sağ kolunu da duvara dayadı. Harry artık tamamen kapana kısılmıştı.
" ne?" Harry sertçe yutkunup draco ya dikkatle baktığında, gri gözlerin bir anda gözlerine kenetlenmesiyle saniyelik nefesini tuttu.
" gözlerini kapattığında... bu bir çeşit onay vermektir. " Harry kafası karışık halde bakmaya devam ederken Draco tamamen ondan uzaklaşmıştı. Ellerini tekrar cebine soktuğunda , Harry yaslandığı duvardan ayrıldı.
" gerçekten potter , seni öpmemi bu kadar mı istiyorsun ?"
" saçmalama" Harry onu önünden itekleyip hızla uzaklaşmıştı Draco ise sırıtıyordu." -
" harry , sen beni dinliyor musun ?" Hermione in sesi onu anılarından sökerken bir anda ona döndü.
" ne ? , e-evet " hermione gözlerinde ki yaşı sildi.
Koridordan gelen gülüşmeler sonrasında Ron ve Lavender göründü. El ele tutuşup şakalaşarak yanlarına gelmişlerdi.
" burası kapılmış ronron" lavender onun kolunu okşarken oldukça neşeli duruyordu. Ron aptal aptal sırıtırken gözleri Hermione ile buluştu. Lavender gülmeye devam ederek koridora geri dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Is it late ? - drarry
FanfictionHarry Potter ve Melez prens adlı filmden uyarlanmıştır. Kendimce bazı yerleri ve hikayeyi değiştirdim. " ya bu olsaydı ? " diye düşünerek yazdığım bir hikaye. Çoğu yer filmle aynı olsa da bunu hikayeninin akışını bozmamak için yaptım. Smut yok.