7Harry , Ron ve hermione kahvaltılarını etmek için büyük salona inmişlerdi. Ron uyanalı iki haftadan fazla oluyordu ve o zamandan beri sürekli diken üstündeydi. Ron baygın olduğu için o gün hastane kanadında yaşananları hatırlamıyordu.
Lavender elinde tuttuğu çatalı sinirle yemeğine saplıyordu ve öldürücü bakışlarını Ron ve Hermione ye dikmişti. Ron ise sürekli tetikteydi. Kendini korumak için sürekli elinde asası vardı. Lavender , Ron a bakarak çatalını tekrar yemeğine sapladığında Ron korkuyla yutkundu.
" ron , kes şunu kar yağdırıyorsun " hermione söylerken ron yerinden sıçramıştı. Harry ise eliyle masaya düşen kar tanelerini süpürdü.
" hermione... lavender ile nasıl ayrıldığımı tekrar anlatır mısın?"
" dedim ya işte , hastane kanadındaydın seni ziyarete geldi ve sen konuştun.... çok uzun bir konuşma olduğunu düşünmüyorum. "
" yalan söylemeyeceğim ondan kurtulduğuma sevindim... " harry nin arka tarafında oturan Lavender a baktı." Çok sinirli görünüyor..."
Üçü birden arkaya bakıp sinirle tabağında ki tavuğu çatallayıp Ron un yüzüne bakıyordu. Ron ürkmüş gibi mızırdandı.
Harry de gülerek önüne döndü ,melez Prensin kitabında ki laneti okuyordu.
" harry... bu Katie" hermione hemen onu dürtüp dikkatini çekti. " katie bell hani şu lanetlenen kız" hermione daha lafını bitirmeden Harry ayağa fırlamıştı.
Noel partisinden sonra Draco nun söyledikleri aklında dönüp duruyordu. Gerçekten Katie yi Draco lanetlemiş olamazdı değil mi ? Eger durum böyleyse Harry Gerçekten hayal kırıklığına uğrayacaktı. Onun kötü ve zorba biri olduğunu ve Voldemorta hizmet ettiğini biliyordu ama yine de katil olamazdı ya da masum birine böyle kötü bir lanet yapmış olamazdı.
Harey soluğu , katie nin önünde aldı. Aylar sonra hastane kanadından taburcu olmuştu. " selam katie" birden söylerken heyecandan dolayı hızlanan kalbi ona iyi gelmiyordu.
" merhaba Harry ve sen sormadan söyleyeyim. Hayır, beni kimin lanetlediğini bilmiyorum."
Harry , bir nefes verdi. Dracoysa bile katie bunu bilmiyordu. Bu biraz da olsa Harry i mutlu etmişti ama neden mutlu olduğunu da bilmiyordu. Harry başıyla onaylayıp geri döndüğünde Draco ile göz göze geldi. Draco nun yüzünde korkunç bir ifade vardı. Zombi görmüş gibiydi. Olduğu yerde donup kalmıştı ve Katie ye bakıyordu , yüzü bir ölünün ki gibiydi, gözleri şaşkınlıktan kocaman açılmıştı. Bir anda büyük salondan dönüp geriye fırladı. Neredeyse koşarak gidiyordu. Harry de şaşkınlığı üzerinden attıktan sonra hemen peşien düştü.
Önüne gelen herkesi iterek acele etmeye çalışıyordu. Draco çoktan merdivenlere ulaşmıştı. Harry , son kişiyi de itekleyip geçtiğinde öğrencilerden birinin düştüğünü duysa bile şu an daha önemli işleri vardı. Draco nun ardından koştu , o karanlık koridorları rüzgar gibi geçerken takip etti ve onun tuvalete girdiğini fark etti.
Kapıya doğru geldiğinde, kalbi neredeyse boğazında atıyordu. İçeriye göz gezdirdiğinde Draco nun üzerinde ki süveteri çıkartıp atmış ve lavaboya doğru eğilmişti. Harry biraz daha bekleyip onun ne yapacağını görmek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Is it late ? - drarry
FanfictionHarry Potter ve Melez prens adlı filmden uyarlanmıştır. Kendimce bazı yerleri ve hikayeyi değiştirdim. " ya bu olsaydı ? " diye düşünerek yazdığım bir hikaye. Çoğu yer filmle aynı olsa da bunu hikayeninin akışını bozmamak için yaptım. Smut yok.