Harry , albus severus u trene bindirmiş ağlayacak gibi gözleri dolan Ginny nin omzuna kolunu atmış ve kendine çekmişti. Bir yandan da ona telkin edici sözler söylüyordu.
" harika arkadaşları olacak ve bolca iyi vakit geçirecek "
" biliyorum Harry ama..." ginny , elini yüzüne bastırmış camdan onlara el sallayan oğluna sevgiyle bakmıştı bir yandan da ufakça el sallıyordu. Harry onun bu haline keyifli keyifli gülerken , Hermione nin kızının alnına bir öpücük koyduğunu gördü. Ron un kısa bir an ' neyse ki zekan annene çekmiş' dediğini işitse bile o an dikkatini çeken çok daha önemli bir an oldu. Tam önünden koşarak gümüş saçları geriye doğru taranmış bir oğlan geçti. Kısa bir an nefes almayı unuttu ve gözleri oğlana çivili halde nereye gittiğine baktı.
" eşyalarımı yerleştirdim baba!"
Harry , oğlanın sevinçle koştuğu kişiyi görünce kalbi tekledi. Sanki o an zaman durmuş gibi hissetti , kolları karıncalandı, midesine yumruk yemiş gibi oldu.
Gümüş saçları özenle taranmış , simsiyah bir cübbe giyinmiş ve ateş gibi yanan gümüş rengi gözlerini ona doğru koşan oğlana sevgiyle dikmiş Draco Malfoy. yüzünde genişce bir sırıtma vardı ama Harry nin görmeye alışkın olduğu bir sevgiyle bezenmişti.
Oğlan kollarını sıkıca Draco ya dolarkan , Harry nin gözleri hemen yere çömelip oğlanın yanaklarını kavrayıp her yerini öpücüğe boğan kadına kaydı. Astoria Greengrass , gerçi şu anda adı Astoria Malfoy olmalıydı. Oğlanın bu yoğun sevgiyle utançtan yanakları kızarmış halde geri çekildi. Draco nun 12 yaşında ki haline aşırı benziyordu gerçi daha sevgi dolu ve mutlu görünüyordu. Harika bir aile ortamında yetiştiği belli oluyordu.
Tren acı acı bağırdığında, çocuk hızla ' gitmem lazım sonra görüşürüz anne , baba' diyerek koşarak trene geri binerken annesinin " harika bir yıl geçir Scorpius" diye seslendiğini duydu. Demek adı buydu...
Ginny nin hüzünle harry e sarılmasıyla kısa bir an durakladı , sanki bir anda nerede olduğunu hatırlamış gibiyi. Tren camından sarkıp ona el sallayan çocuklarına gülerek el salladı ve tren gözden kaybolana kadar orada beklediler. Arkasına dönüp baktığında Draco nun da yüzünde hüzünlü bir gülümsemeyle treni izlediğini fark etti.
" sana diyorum Harry "
" ha - ne ?"
" gidelim hadi "
" a , evet... ginny sen beni arabada bekle olur mu , ben birazdan geleceğim."
Ginny ona kısık gözlerle baksa da bir şey demedi , hermione ve Ron a el sallarken de ara ara Draco ya bakıyordu. Eşi ve arkadaşları duvardan geçip gözden kaybolurken hemen geri dönmüş ve eşiyle el ele giden Draco nun peşine takılmıştı.
" malfoy!" Harry ne ara bağırdığının bile farkında değil gibiydi. Astoria ve Draco aynı anda arkalarına döndüklerinde Harry başından aşağı soğuk su dökülmüş gibi titredi. İkisinin tam karşısında dururken ne diyeceğini bilemediği için öylece kala-kaldı.
" ben seni dışarda bekliyorum Draco "
" tamam, hayatım."
Astoria uzaklaşınca Draco nun gümüş gözleri Harry i buldu. Harry onu yakından görünce onun ne kadar yaslanmış olduğunu fark etti , gözleri hâlâ eskisi gibi canlı olsa bile yılların getirdiği kırışıklıklar kendini belli ediyordu. Yüzünde ki kirli sakal da onu oldukça olgun gösteriyordu.
" seni görmek güzel potter " draco , Harry nin sadece kendine baktığını görünce bir konu açması gerekiyor gibi hissetmişti. Harry kendine gelmiş gibi Draco nun gözlerine baktı.
" seni görmek de güzel Malfoy " harry sanki konuşan kendisi değilmiş gibi hissederken , Draco nun mahcubiyetle gülümsediğini gördü.
" görüşmeyeli nasılsın ?"
" iyi , gerçekten iyi..." harry ne diyeceğini bilememiş gibi yutkundu. Kendini bir an tekrar 16 yaşında gibi hissetti , içi tuhaf bir hisle burkuldu. Sanki zaman döndürü sayesinde yaşadığı anılara geri dönmüştü. Ama şu an evliydi ve üç çocuğu vardı. Eli sakalına gittiğinde hafifçe karıştırmış ve hemen geri indirmişti.
" biliyor musun potter, zamanla oynamak tehlikeli olsa bile bazen tuhaf etkileri de oluyor "
Harry bir an düşüp bayılacağını sandı , sanki yüksek bir yerden düşer gibi bir hisle kaplanırken gözleri o kadar süratle Draco ya kaydı ki , Draco hafifçe sırıttı.
" n-ne ?"
" zamanı değiştiridiğini... öğrendim ve ben hepsini hatırlıyorum "
Harry , vücuduna aynı anda yüzlerce iğne batıyor gibi hissetti.
" sen ha-hatırlıyor musun ?"
Draco, başını onaylarcasına salarken kısa bir an başını yan tarafa çevirdi ve tekrar Harry e baktı. Ellerini cebine koymuştu.
" bellatrix... sayesinde aslında , yani bir nevi... zihnimi güçlendirmemi söyleyip duruyordu bunun için bazı lanetler de kullandı " draco, bunları söylerken utanmıyor gibiydi Harry ise nasıl hâlâ bayılmadığını merak ediyordu.
" y-yani sen " harry neredeyse bir dakikaya yakın konuşmayınca Draco bıkkınlıkla göz devirdi.
" evet , potter öpüştüğümüzü ve senin beni sevdiğini söylediğini hatırlıyorum eğer sormak istediğin buysa tabii "
Harry , başını ayaklarına dikmiş başıyla onaylamıştı. Ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Görüş açısına birden bir el girdi , Draco nun gözlerine baktı.
" daha önce elimi hiç sıkmadın"
Harry , Draco nun elini kavradı ve birbirleriyle tokalaştılar. Draco gülümsedi , Harry de ona gülümsedi.
" biz orijinal zaman çizgisinde arkadaş olamadık ama umarım çocuklarımız olur " draco , Harry nin elini bıraktığında Harry bir süre elini indirmemişti.
" evet, umarım " harry mırıldandı.
" o zaman , hoşçakal Potter. Weasleylere ve eşine benden selam söyle. "
Draco , arkasını dönüp giderken Harry , kalbine inen huzurla bir anlık şaşırdı. Zaman dilimi orijinal haline döndüğü için anıları hâlâ ondaydı ama duyguları değişmişti. Draco , sadece Dracoydu işte. Son yaşananlardan sonra onu hiç görmemişti ama Hermione ile bakanlıkta çalıştığını duymuştu, artık karanlık işlerden uzak durduğunu da biliyordu.
Harry yüzünde gülümsemeyle duvardan geçti ve istasyondan çıkıp arabada oturan eşinine katıldı. Arabayı çalıştırmadan önce durup uzun uzun Ginny i izledi. Onu ilk gördüğü an ı hatırladı, ne kadar gençti şimdi ise gözleri yorgun bakıyordu ama yıllara rağmen hâlâ çok güzeldi. Birden kalbinin sevgiyle sızladığını hissetti.
" ne oldu ?" Ginny , gülümseyerek sordu , Harry de başını iki yana salladı ve eşinin elini kavrayıp bir öpücük koydu , Ginny genç kız gibi kızarıp hafifçe kıkırdamıştı.
" sadece , tren giderken seni ilk gördüğüm an'ı hatırladım... üzerinden ne çok zaman geçmiş "
" evet , gerçekten çok zor şeyler atlattık ama şu an güvende olduğumuz için mutluyum "
" ben de öyle... "
Harry arabayı çalıştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Is it late ? - drarry
FanfictionHarry Potter ve Melez prens adlı filmden uyarlanmıştır. Kendimce bazı yerleri ve hikayeyi değiştirdim. " ya bu olsaydı ? " diye düşünerek yazdığım bir hikaye. Çoğu yer filmle aynı olsa da bunu hikayeninin akışını bozmamak için yaptım. Smut yok.