6

453 31 0
                                    

Harry , elinde ki bavulları yerleştirmiş  hogwarts ekspresinin önünde bekliyordu. 

" neden içeri girmiyorsundostum ? Hava soğuk" Ron kafasını  camdan çıkartmıştı. 

" birazdan geleceğim " harry ona söylediğinde Ron omuz silkip içeri girmiş ve camını kapatmıştı. Bir sürü öğrenci trene binmek için acele ediyorlardı. Sonra harry beklediği kişiyi gördü. Gümüş gibi parlayan saçları , ölü kadar beyaz olan teni ve simsiyah takım elbisesiyle Draco, elinde ufak bir bavulla trene doğru yürürken her zaman ki gibi ruhsuzdu. Harry , elinde ki poşeti daha sıkı kavradı ve Draco nun ona doğru gelmesini bekledi.

Draco kafasını kaldırıp etrafa baktığında  Harry i fark edince sırıttı. 

" potter?" Draco tam önünde durmuştu.  Konuşurken ağzından büyük buhar bulutları çıkıyordu.   Harry karton poşeti ona uzattı. Draco ise bir poşete bir harry e baktı. 

" atkını verdiğin için teşekkür ederim" harry , ona bakmadan konuştuğunda  Draco da poşeti açıp içinde ki atkıyı çıkarttı

" bunc zaman boyunca bunun için mi soğukta bekledin ? Çöpe atsan da olurdu" kendi boynuna dolarken poşeti de dikkatle katlayıp cebine sokmuştu.

" sana düzgünce  verende kabahat zaten! Çıkart! Onu yakacağım!" Harry onun atkısını uzandığında  Draco hızlıca bileğini tutmuştu. 

" geri verdin artık "  harry nin çatılmış kaşları arasına işaret parmağını bastırdı. " hemen de sinirleniyorsun "

Harry onun eline yavaşca vurup yüzünden uzaklaştırdı. 

" sinir ediyorsun çünkü" 

" olma sen de o zaman " 

Harry cevap vermek için ağzını açtığı sırada  trenden yüksek bir ses çıkmış ve gitme vaktinin geldiğini belirtmişti. 

" senin yüzünden boş kompartıman ds kalmamıştır şimdi " draco , harry e hafifçe omuz atarak yanından geçti ve trene bindi.

" iyilik edende kabahat!" Harry de arkasından söylene söylene bindiğinde, ron un olduğu kompartımana geldi ve pat diye oturdu.

" ne oldu ?"

" malfoy!" Bir yandan da ceketini çıkartıyordu. 

" yine ki zorbalık-"

" hayır" harry ceketini yana koyarken hofladı. " bana ödünç verdiği atkıyı ona geri verdiğimde, çöpe atsan da olurdu, dedi. "

" bu tam da onluk bir hareket değil mi?"

" evet ama...." harry neye ve neden sinirlendiğini bilmiyordu.  " neyse boşver , sen ve lavender nasılsınız?"

Ron birden bunu bekliyormuş gibi yüzünde ağlamaklı bir ifade belirdi. " sürekli öpüşmek istiyor , her zaman. O kadar yoruldum ki artık  nasıl bahane bulacağımı bilemiyorum "

" neden sadece ayrılalım demiyorsun?"

" kalbini kırar " ron geriye yaslanıp ellerini yüzüne kapattı. Sonra birden doğruldu. " şu dudaklarımın haline bak" ron, harry e dudaklarını uzatırken ona doğru eğildiğinde Harry gülerek onu itmeye çalışıyordu.

" sürekli öpüşmekten ne hale geldi , baksana"

Kompartıman ın kapısı birden açıldığında, ikisi neredeyse birbirlerinin üstündelerdi.

" ne yapıyorsun weasley?"

" malfoy" ron tiksintiyle söyleyip geri yerine dönerken Harry de koltuğunda doğruldu. " asıl sen ne yapıyorsun"

Is it late ? - drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin