Hermione, yüzünde bir gülümseme ile toplantı salonundan çıktığında karşısında gördüğü kişiyle yüzü aydınlandı ve hemen boynuna sarıldı.
Harry de kıkırdadı ve kollarını ona sardı.
" harry, seni görmek çok güzel"
" seni de hermione "
İkili bir süre daha birbirine sarıldı ve Harry geri çekildi. Uzayan sakalları yüzünü olduğundan daha yaşlı gösteriyordu.
" en azından bir haber verseydin keşke, ne kadar endişelendim haberin var mı?"
Harry mahcubiyetle gülümsedi ve ikisi birlikte asansöre yöneldiler.
" size haber vermeliydin üzgünüm ama beni de anlamaya çalış..."
" merak etme sana kızgın değilim. Biraz yalnız kalmak istemeni anlayabiliyorum"
Harry, büyük hogwarts savaşından sonra 6 yıl boyunca ortadan kaybolmuştu. Tüm bu yaşananlar ve ölümleri sindirmeye ihtiyacı vardı. Bir de Ted ile ilgilenmişti.
" sağol hermione "
Asansöre bindiklerinde Hermione sihirli yaratıkların düzenlenmesi ve kontrolü katına bastı. İkisi ufak bir sohbete girdiklerinde asansör kapısı açıldı ve bir kaç kişi içeriye girdi. Harry bir an duraksadı. Bu koku...
Harry, başını çevirdiğinde asansörde bekleyenler arasında gümüş sarısı saçlar resmen parladı. Harry nin kalbine ani bir sızı saplandığında yanında konuşan Hermione nin dediklerini duymuyordu bile.
" inanabiliyor musun bana de- Harry? Sen iyi misin?"
Harry sanki bir rüyadan uyanmış gibi kendine geldiğinde kısa bir an yüzüne baktı ve asansörden inen adamın peşine düşmek için acele etti.
" üzgünüm, hemen döneceğim"
" harr-"
Harry çoktan asansörden Draco nun arkasından fırlamıştı. Draco emin adımlarla yürüyordu bu yürüyüşü harry nin kalp atışlarını hızlandırdı.
" Malfoy!"
Draco duraksadı ve yavaşça arkasını döndü. Gözleri hayretle açılırken ağzı bir şeyler söylemek ister gibi bir kaç kere açılıp kapandı. Çoktan yanına gelen Harry , Draco nun tüm yüzünü inceledi. Kalbi istemsizce hızlanırken yutkundu.
" S-selam "
Zorlukla konuşurken sanki ses kendinden değil de başkasından çıkmış gibiydi.
" selam Potter"
Harry gülümsedi, ismini söylerken ki vurgusu değişmemişti.
" nasılsın? Görüşmeyeli yani ?"
" oldukça zorluklar oldu ama... şimdi iyiyim. Sayende tabii"
" lafı bile olmaz"
Draco yerinden huzursuzca kıpırdandı.
" mmm, bakanlıkta yapmam gereken işlerim var... bu akşam sohbet etmek ister-"
" olur, harika olur"
Draco nun yüzünde ufak bir gülümseme oldu. Harry de yerinde kıpırdandı.
" sakalların uzamış"
Harry nin kalbi kısa bir an tekledi. Bunu daha önce de duymuştu. Ümitle Draco nun gümüş mavisi gözlerine baktı. Draco ise ufak bir gülümseme veriyordu.
" evet , kesmeye fırsatım olmadı"
Harry, eliyle sakallarına dokundu. Draco nun keskin gözleri elinin hareketlerini inceledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Is it late ? - drarry
FanfictionHarry Potter ve Melez prens adlı filmden uyarlanmıştır. Kendimce bazı yerleri ve hikayeyi değiştirdim. " ya bu olsaydı ? " diye düşünerek yazdığım bir hikaye. Çoğu yer filmle aynı olsa da bunu hikayeninin akışını bozmamak için yaptım. Smut yok.