Herkese merhaba.
Başlama tarihinizi buraya bırakırmısınız? ➡️🌟
Tamamile kurgudan ibaret olan, aşkı, sevgiyi, tam anlamıyla göreceğiniz bir hikaye ile karşınızdayım.
Umarım severek okur, yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmazsınız❤️
💕💕💕
Mardinde varlıklı ve bir o kadar da tanınan aşiretde dünyaya gelen Lidya, kız çoçuk olduğu için ailesi tarafından sevilmedi. Babasının sadece soyunu sürdürmek için erkek çocuk sevgisi yüzünden Lidya o evde ne görüldü, ne de sevildi.
Hatta en çok boşluk ondan 1 yaş küçük kardeşi Fırat doğduğunda başladı. Her kes Firatın etrafında pervane gibi döner, dolaşır. Bir dediğini ikiletmezlerdi.
Yalnız olduğu bildiği ve onu umursayıp, yaptıkları ile ilgilenen bir ailesi olmadığı için o da kendini okumaya ve kendine bir gelecek kurmaya adamıştı.
Yıllar geçmiş Lidya büymüş 20 yaşında çok güzel bir kız olmuştu. Anakarada işletme kazanmış, kendine güzel hayat kurmuştu. Okulunda da oldukça başarılı bir öğrenciydi. Her şey çok güzel giderken bir gün telefonu çaldı arayan kardeşi Firatdı.
Her ne kadar Firat yüzünden o evde sevilmesede Lidya Firatı çok severdi.
"Efendim Birtanem." dedi daha yeni uyanmış Lidya. Firat telefonda babannesinin kalp krizi geçirdiğini ve şuan hastaneye gitdiklerini haber vermişti.
Daha dün konuşmuştum oysaki. Yaşlı ama gayet sağlıklıydı benim babannem. Ne olmuştu da kriz geçirecek duruma düşmüştü.
Evde hiç kimse onu sevmezken babannesi onu çok seviyordu. Hatta Lidyanın ismini o koymuş, Cennet bahçesinde en güzel kız olduğunu söylemişti. Gittiği gün çok üzülmüştü.
Gitmemesini istemiş ama bir yandan da burada çok üzgün olduğunu bildiği için gönlü razı olmasa 7 yaşında ki, küçük torununu halasının yanına göndermişti.
Lidyanın halası Ayşe Mardine gelen şehirli ve oldukça varlıklı biriyle evlenip şehire gitmişti. Çocukları olmadığı için Lidyayı severek yanına almış ve büyütmüşdü.
Kocası öldükden sonra hastalığa yakalanmış ve oda 2 yıl sonra hayata gözlerini kapamıştı. Lidya 18 yaşında halasının evinde yalnız yaşamaya başlamış, okuluna gitmiş ve kendine ailesinden uzak bir hayat kurmuştu.
Ailesinin yanına dönmeyi istemiş ama ailesi onu kabul etmemişti.
*****
Telefon kulağımda, yerimden hızlıca kalktım " Ne diyorsun Fırat, nasıl durumu şimdi?" sesimdeki endişe, kalbimin korkudan hızlanması hiç iyi değildi. " Şuan hastanedeyiz. Ameliyata alındı. Bizde bekliyoruz."onunda sesi endişeliydi.
"B-ben hemen bu gün geliyorum, Fırat."dedim ve aceleyle telefonu kapatdım. Hemen dolaptan küçük valiz çıkarıp bir kaç parça kıyafet koydum. Evden çıkıp taksiye bindim.
Hava alnına geldiğim gibi en erkene Mardin bileti buldum. Şansım her zaman bu kadar iyi değil. Ama bu gün şans bana gülmüştü.
2 saat yolculuktan sonra Mardine inmiş, hava alanında bir taksiye binip Firatdan aldığım hastanenin adresine gelmiştim.
Büyük bir hastanenin önündeydim. Göz ucuyla yirmi kat saymıştım.Karnımda garip bir ağrı vardı.Ya babaneme bir şey olduysa diye içim içimi kemiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBE DOKUNAN
RomansŞehirden Mardine gelen Lidya, tesadüf eseri aşiret ağasıyla karşılaşır. Yıllardır hayatına kimseyi almayan Karahan aşiretinin ağası Ali Efe Karahan hastahanede gördüğü Lidyaya aşık olur. Bu ikisinin aşk serüvenini okumaya hazırmısınız?