Aradan 1 hafta geçmişti bu 1 hafta içerisinde herşey çok değişmişti.
Ailem ile daha yakındık onların beni sevdiğini hissediyordum bende onları seviyordum.
Aile kelimesi bana eskiden çok uzakken şimdi bi o kadar yakındı.
Bu 1 hafta içerisinde en çok değişen şey ise ateşti. Onla son konuşmamızdan sonra bana değişik davranıyordu nasıl desem mesafeli? Soğuk? Eski ateş herşeyi alaya alıp konuşurken şimdi ki ateş ise bi o kadar ciddiye alıp konuşuyordu.
Ona abim gibi görüyorum dedikten sonra hep imalar ve laf sokuyordu. Ona bunu ne kadar söylesem de inkar ediyordu.
Flashback;
E;seni abim olarak görüyorum.
A;abin? Abin he peki abicim.Tam ateş giderken kolundan tutmuştum neyin tribini atıyordu ki şimdi bu?
E;noluyo? Sana burda kendimi affetirmeye geldim sen iyice trip atıp gidiyorsun.
A;trip falan atmıyorum seni affettim 'sanki affetmemek mümkünde' işim var gidiyorum abicim.
E;ateş eminmisin? Seni kırdım biliyorum sana bunu telafi etsem he olurmu?
A;neden anlamıyorsun? Affettim diyorum af-fet-tim anladınmı yoksa daha tekrar edeyimmi ayrıca telafi falan da etme. Etsende gene aynısı olcak bırak zorlama daha fazla.
E;Ne? Gene aynısı derken anlamıyorum ve sende bana yardımcı olmuyorsun işleri daha da zorlaştırıyorsun.
A;birşey diyimmi gerçekten çok işim var sonra konuşuruz abicim. 'Ah be güzelim beni nasıl incittiğini bi bilsen keşke..'
E;peki. Kolay gelsin sana
A;sana da.Flashback is over
Daha fazla düşünmemek için bahçeye çıkmıştım. En azından askerleri falan izlerdim kadam dağılırdı.
Bahçeye çıkıp ağaçın altına geçip bir dal sigara yakıp içime o dumanı çekip sanki dertlerimde bu duman gibi gidicekmiş gibi geri üflemiştim havaya üflemiştim.
Çevremde ki insanlar hep bu kadar fazla sigara içmemden rahatsız olmuşlardır ama onlara anlatamıyordum içime çektiğim dumanı dışarı üflerken sanki dertlerim bir kaç dk lık olsada gidiyormuş gibi hissediyordum.
Benim timimi görmemle onları izlemeye başlamıştım. Memet gene elinde birşey vardı en azından sağlıklı birşey vardı elma.
Bu çocuğa ne kadar yeme desemde işlemiyordu sanki. Ayberk ve altan ise el kol haraketleri yaparak birbirlerini izliyolardı. Ezel ise onların bu hareketlerine gülerek izliyordu. Ama sadece aralarından gülmeyen biri cesurdu. Açıkcası cesurun güldüğünü görmemiştim bile hep bi ciddilik vardı şu anda ise o da benim gibi sigarasını dertli dertli içiyordu.
Ben hala onları izlerken cesur ile göz göze gelmiştik. Ve ikimizde aynı anda kafa hareketleriyle selam vermiştik.
Bir kaç dk sonra yanımda bi hareketlelik hissedince o tarafa bakmıştım gelen cesurdu.
Ben konuşmadan cesur konuşmuştu. "Komutanım." Diyip hazır ola gelip selam vermişti. "Rahat asker." Bunu dediktten sonra bir kaç dk ne o konuşmuştu ne ben.
Bu sessizlik hoşuma gitmemişti nedense.
Sessizliği bozmaya karar vermiştim "e asker nasılsın bakalım hayat nasıl?" Dertli dertli oflamıştı. "Nasıl olsun komutanım gidiyor işte." Sanki aşk acısı çekiyor gibiydi "lan senin yavuklunmu var yoksa? Çok dertlisin"
Tebessüm etmişti "evet var.""İyi bare izne az kaldı görürsün artık." Ağzından bir şeyler mırıldanmıştı. "Evet görürüm." Ama sanki başka birşey var gibi duruyordu. "Sende başka birşeyler var asker. Hiç güldüğünü görmedim mesela vallaha ben bile daha çok gülüyorum dışardan biri görse seni komutan sanardı." Sesli bir şekilde gülmüştü anında ona dönmüştüm.
"Lan sen az önde güldünmü? Yoksa banamı öyle geldi." Bir kere daha gülmüştü "estafurullah komutanım yapım böyle çok gülmem nadir gülerim."
"Eyvallah! Ama bak sana bir sır vereyimmi?"
"Buyurun komutanım?"
"Yavuklunun yannda gül. Kızlar gülen erkekleri severler kızın yanında ciddi olma sevmezler ciddi erkekleri." Anlık olarak yüzü düşmüştü ama kendini hemen toparlamıştı. "E-evet komutanım haklısınız daha çok gülerim yanında." Elimle omzunu tutup sıkmıştım. Elim hala omzundayken ateş gelmişti yanımıza. İlk elimin olduğu yere bakmıştı sonra da yüzüme.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EREN AY BxB (gerçek ailem)
Novela JuvenilBir asker düşünün 22 yıl boyunca yalnız kalan aile sevgisi nedir bilmeyen bir telefonla da ailesi olduğunu öğrenen asker