🍀

134 25 56
                                    

Bazı bölümlerimiz geçmişe dair mesela Mislina'nın büyüme evresi, Sarp'ın hayatı ve Selim'in Esila'sız hayatı ile ilgili olacak. Şimdi ise Selim'in geçmişi ile başlangıcımızı yapalım... Eğer beğenirseniz ve devamının gelmesini isterseniz yorumlarda belirtebilirsiniz...


🍀

Keyifli okumalar...

...


11 KASIM 2008...

Soğuk bir sonbahar gecesinde, unutulmuş yetimhanede ki tek ses uyuyan çocukların nefes sesiydi. Rüzgarlı gecede ki tek uyanık çocuk ise Selim Karyel'di.

En azından o öyle zannediyordu.

Esila, Selim'den gideli tamı tamına 1 ay oluyordu. O günden sonra Selim gündüzlerini ikizini bekleyerek, gecelerini ise ağlayarak geçiriyordu.

Çünkü küçük Selim'in kardeşinden başkası kimsesi yoktu.

Olan ailesi ondan çalınmıştı.

Hırsızlar kötü insanlardı... İnsanların eşyalarını çalıp hapse girerlerdi. Selim'de ailesini çalan hırsızların hapse girmesini istiyordu. Çünkü dünyanın hala adaletli bir yer olduğuna inanıyordu.
Suçlar cezasız kalmamalıydı...

Çocukların gözyaşına sebep olmak suç sayılmalıydı...

Kucağında ki balığa dahada  sıkı sarıldı. Bu oyuncak Esila'nın en sevdiği oyuncağı idi. Onun kokusunu taşıyordu. Tıpkı haki yeşil atkı gibi...

Ahu denen kadın onu almaya geldiğinde burada unutmuştu.

Esila gittikten sonra yetimhanede ki birçok kız çocuğu mavi balık oyuncağına sahip olmak istemiş ama Selim hiçbirine değil vermek dokunmalarına bile izin vermemişti. Bu Esila'ya aitti. Yetimhaneye ziyarete geldiğinde eğer o izin verirse diğer kızlar onunla oynayabilirdi.

Peki Esila ziyarete gelir miydi?

Normal şartlarda yatağında hiçbir şey istemezdi. Çünkü Selim'de aynı ikizi gibi rahatına düşkündü. Ve geniş yatakta yatmayı saçma oyuncaklara sarılıp yerini daraltmaya tercih ediyordu.

Zaten temastan da hoşlanmazdı. Temas ettiği sadece iki kişi vardı. Biri diğer yarısı, ikinci kişi ise ailesinin yokluğunda onlara annelik yapan Nazlı ablasıydı...

Ama öyle olmuyordu. Özellikle Esila gittiğinden beri birine sarılma ihtiyacı hissediyordu.

Hayır. Nazlı ablasına sarılması bu ihtiyacı gidermiyordu. Esila'nın oyuncakları ve ona dair olan şeyler azaltsa bile yeterli değildi. Bunun sebebini bilmiyordu. Zira Esila yanındayken bile çok fazla sarılmazlardı. Esila bunu her ne kadar istese de Selim temastan kardeşi bile olsa yakın temastan hoşlanmazdı.

Erkeklerin yatakhane kapısı açıldığında Selim hemen yeşil gözlerini kapatıp uyuma numarası yapmaya başladı. Nazlı ablası olmalıydı. Tahminen her gece yaptığı gibi uyuyup uyumadıklarını kontrol etmeye gelmişti. Ama gelen kişinin adım sesleri yok gibiydi. Nazlı her gelişinde terliğinin sesiyle kendini belli ederdi.

Bir süre daha gözünü açmadı küçük Selim. Kulağına yavaş yavaş dolmaya başlayan adım sesleri yakınlarda kesildiğinde gerginlikle kaşlarını çattı. Hemen sonrasında ise koluna dokunan küçük tombul parmakları hissetmesiyle birlikte gözlerini açıp hemen baş ucunda duran küçük kıza anlamsız ve şaşkın gözlerle bakmaya başladı.

HAKİ YEŞİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin