Hatam varsa affola
Oy verip yorum yapmayı unutmayınnn🥹
Keyifli okumalar❤️
"Erkin'i daha önceden tanıyor muydun?" Karan'a en anlamsızından bir bakış attım.
"Anlamadım? Hangi Erkin, Erkin Kara mı?" Eğer ikimizde aynı adam hakkında konuşuyorsak büyük bir sıkıntı vardı çünkü.
Mafyayla ne işim olurdu benim?
"Tam olarak o Erkin, Kalben. Saf ayağına yatmana gerek yok." Kaşlarım hafifçe çatıldı. Hemen sonrasında yüzüm eski hâline döndü. Dudaklarıma bir gülümseme yerleştirirken Karan'a bakmaya devam ettim.
"Güzle şaka..." Elimi dudaklarımın üstüne örttüm. Gülüşüm yavaşça yok oldu. "Güzle şaka da, neden?" Yüzüme aynı ciddiyetle bakmaya devam etti.
"Biz gidelim mi?" Anıl'ın sorgular gibi çıkan sesine karşılık onlara döndüm. Üçü de bize bakıyor Karan'ın en ufak hareketinde kellesini alacak gibi bakıyorlardı. Bu normalde beni güldürürdü ama şu an normal bir anın içinde değildik.
"Gidin." Karan'dan bakışlarımı çekip bizimkilere baktım. Çağlar son kez emin olmak istercesine baktığında göz kırptım. Ufak bir gülümsemeyle karşılık verdi.
"Aşağıdayız biz. Hızlı gel kalbim." Anıl Karan'a da alttan alttan bir güzel ayar verdikten sonra aşağı indi. Onun arkasından Koray ve Çağlar'da giderken yalnızca ikimiz kalmıştık.
"Evet seni dinliyorum ne saçmalıyorsun?" Sakin olmaya çalışarak konuştum. Oysa hiçte sakin değildim. Lakin ne kırmak ne de kırılmak istiyordum. Ortada bir yanlış anlaşılma olduğu belliydi bunu da çözebileceğimizi düşünüyordum.
Pek emin ola-
Susar mısın canımın içi bal böceğim fındıklı turtam?
Taaağm
"Dinlemesi gereken ben anlatması gereken sensin. Hatta anlatmana bile gerek yok. Tek bir cevap istiyorum. Erkin denilen piçle daha önce tanıştın mı?" Saçmalıyordu.
"Hayır." Siniri bozulmuşçasına güldü. Sanki evet desem daha çok sevinecekti.
"Hayır demek... Pekala,bir saniye sevgilim." Sol elini sertçe sıktı. Görmediğimi sanmıştı ama görmüştüm. Elini cebine atıp telefonu açtı. Şifresini görmemden çekinmeden girdi.
02.03.22
Birbirimizi ilk gördüğümüz günün tarihiydi bu.
Bir fotoğrafa tıklayıp telefonu bana doğru uzattı, her hareketin takip etmiştim. Gözümün içine sokmak istercesine biraz daha yüzüme yaklaştırdı fotoğrafı. Birine bakmış kahkahalarla gülüyordum. Kime güldüğümde bakmak için gözlerimi oraya çevirdim. Erkin Kara ne alakaydı? Bir kaç saniye kendimden şüphe ettim. Ama hayır bu adamla daha önce konuşmayı bırak yüzünü bile görmemiştim. Fotoğrafı daha dikkatli incelemeye başladığımda arka planda Anıl'ı gördüm. Zihnimde silik bir o kadar da canlı bir an belirdi.
Bir akşam Mersin'deyken Anıl'la akşam içmeye çıkmıştık. Bana bir soru sormuştu. "Bana hiç hayatım dedin mi lan!?" Çağlar'a hayatım demiştim ve Anıl bunu ne kadar içerlediyse sarhoş olduğu an kızgınca sormuştu bende daha fazla onun şapşallığına dayanamamış gülmüştüm. Hafif çakır keyif olduğumdan etrafımda ne olup bittiğinin farkında değildim. Öyle ki Anıl'da farkında değildi. Fotoğraf ise öyle bir açıdan çekilmişti ki sanki ben karşımdaki adama gülüyormuşum gibi duruyordu. Kimdi bunu yapan?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİNBAŞIM
Short Story"Ne bekliyordun?" "Hiçbir şey beklemiyordu-." Cümlemi tamamlamama izin vermedi. "İki güzel söz, bir güzel bakış, iki sarılış. Başka! Başka ne oldu! Ne bekliyordun seni seveceğimi falan mı?" Güldü alayla. İnanmak istemedim. Böyle sözler edecek kadar...