Geldiiiimmm
Nasılsınız şekerli yarasalarım?
Hadi başlayalımmm 🦄
***
[Bilal x Dora]
Bilal
Bana bu saatte yolun sonundan savsak savsak yürüyen ben değilim de
(Gönderildi 19:08)Dora
Benim
(Görüldü 19:09)Bilal
Niye böyle yürüyorsun oğlum
Ve tişörtün niye yırtık?Dora
Kavgaya karıştımBilal
Ne?
Ne kavgası ?
Kimdi?
CEVAP VERSENEDora
Abi biraz hırpalandım
O yüzden zor cevap veriyorumBilal
Neden kavga ettiniz?Dora
Top için
(Görüldü)Bilal
BİR TOP İÇİN Mİ BU HÂLDESİN?Dora
EvetBilal
Niye durdun?Dora
Eve nasıl gideceğim?
Gidersem abim olay çıkarır
Hele annemBilal
Haklı değiller mi sence?
MahvolmuşsunDora
Abi sen bir de karşıyı görecektinBilal
Karşıyı şuan bilmiyorum ama yarına kalmazlar
Ve bize gelDora
Bir şey demedinBilal
Neye?Dora
Abi dememeBilal
Onu sen iyileşince konuşacağız
Şimdilik bize gel
Hasan ve ben tek evdeyizDora
Abi yük olmayayımB
ilal
Seni bir yük yaparım görürsün çocuk
(Görüldü)---
Mesaja görüldü attıktan sonra bakışlarımı yolun sonundan bana doğru gelen Bilal'e çevirdim. Kıpkırmızı olmuş suratı burdan belli oluyordu, umarım bana kızmaz.
Yanıma ulaşınca nefes alma bile gereği duymadan yüzüme ve vücuduma baktı. Normalde rahatsız olacağım bu hareketten şuan hoşnut oluyordum. Yüzüme bakmak için elini koyduğu çenemden çekip, elimi tuttu ve beni çekiştire çekiştire eve götürmeye çalıştı ama vazgeçmiş olacak ki aniden beni kucağına aldı beni.
Anî hareketi yüzünden ağzımdan 'hiiih' diye bir nida çıksada sonradan ağzımı tuttum. Refleksen elimi boynuna doladım. Beni hiç zorlanmadan evine götürürken hâlâ ağzının içinden mırıldanıyordu. Göğsüne yakın olan kafamı sanki sıcağa muhtaçmışçasına göğsüne yaklaştırdım. Bu hareketimle kasıldığını hissetsemde çok umursamadım. Uyku ve uyanıklık arasındayken Bilal abinin sert sesini duydum.
"Uyuma sakın!" sertçe söylediği uyarıdan sonra başımı göğsünden çektim korkudan. Sonra aklım başıma gelince hızlıca göğsüne vurdum, o ise bu hâlime sadece sırıtıyordu...
Etrafıma baktığımda bahçede olduğumuzu fark ettim. Tam Bilal abinin kucağından inecekken, beni daha çok kendine bastırarak uyarısını belirtmişti. Kapının önüne geldiğimizde kucağında ben yokmuşum gibi kapıyı çaldı. Aniden açılan kapıyla yorgun bedenim irkilsede inmek gibi bir harekette bulunmadım. Zaten ikameni istemeyen Bilal salona doğru yürüyüp, beni koltuğa yatırdı. O üstümü örterken ben sanki onu inceleme fırsatını yeni bulmuş gibi süzdüm onu; siyah takımıyla iş adamı gibi duruyordu. Aslında bir yerde öyleydi de neyse.
İçeri giren Hakan bize garip garip bakarken, Bilal üstümü iyice örttüğünden emin olduktan sonra bakışlarını önce yüzüme sonra da arkasında kalan Hakan'a çevirdi.
"Abiciğim gidip bana ilk yardım çantasını getirir misin?" dedi az öncekine nazaran yumuşak sesiyle. Hakan salondan hızlıca ayrılırken o tekrar bana dönmüştüm. Sonunda kendimde o takati bulup, dudaklarımı araladım.
"Bana sinirli misin?" diye sordum yüz ifademle değilde sesimle merak duygusunu aktarırken. Yüzüme dalmışçasına bakan Bilal abi kafasını hafifçe iki yana sallayıp, cevapladı beni.
"Hayır, sana değil. O orospu çocuklarına sinirliyim." dedi ve durmadan devam etti. "Hele bir iyileş bak görsünler ben ne yapıyorum onlara" cümlesinden adeta sinirin kokusunu alabiliyordunuz ve sıkılı dişlerinde buna destek veriyor gibiydi. Tekrar yüzünü yumuşatıp, Hakangelmeden önce ki son cümlesini söyledi.
"Sen sadece iyileşmene bak güzelim" dedi ve ellerini saçlarıma uzatıp, hafifçe okşadı.
***
Böyle semeler>>>>Neyse
Nasıldı?
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn 🛑
Seviliyorsunuzzz şekerli yarasalarım 🦇🍬