Herkese selam, uzun bir aradan sonra tekrar buradayım umarım beğenirsiniz.
***
"Sevgili Kartal Timi sizi buraya önemli bir görev için çağırdım. Bu sefer çok sağlam bir operasyon olmasını umut ederek sizi ben koordine edeceğim ve hepiniz sahada olacaksınız."
Yavuz Komutanın bu söylediğiyle Burakla gözlerimiz kesişti. Görevi Yavuz Komutan üstlendiyse gerçekten ciddi bir operasyona gidiyoruz demekti bu.
" Kimseden ses çıkmadığına göre bir itirazınız yoktur diye düşünüyorum. "
Sorgulayıcı bakışları bir Burakta bir bende gezindi.
"Siz nasıl emrederseniz." dedik ikimiz aynı anda
Geri kalan ekip şaşkındı ve sadece dinliyordu.
"Peki o halde. Görevi detaylıca anlatmaya başlamadan önce sizi Timin yeni üyesiyle tanıştırayım."
"Göktuğ! Gelebilirsin."
Açılan kapıyla hepimiz giren kişiye baktık.
"Yüzbaşı Göktuğ Karaaslan! "
Yavuz Komutanın karşısına geçip selam durdu.
"Rahat!"
Komutanın emri üzerine selamını bozdu.
"Hepimiz 110. Filonun namını biliyoruz en iyi pilotlarımız bu üste özel görevler için yetiştiriliyor."
Kafa salladım. Bunu en iyi ben bilirdim zira Yavuz Komutan beni de oradan seçmişti.
"Göktuğ bu görev için özel seçildi."
"Harika. Biriyle baş edemiyorduk bir tane daha geldi."
Kısık sesle söylemiş olsa da Yavuz Komutan hariç hepimiz Burak'ın bu yakarışını duymuştuk. Gözlerimi ondan alıp Göktuğ'a çevirdim.
"Hoş geldiniz Göktuğ Komutanım"
Tebessüm ederek teşekkür etmesinin üzerine Burak kulağıma eğildi.
"Bana Burak ona komutanım. Aynı rütbedeyiz be."
Cevap vermeden sadece güldüm.
Konuşmalar susunca Yavuz Komutan eline projeksiyon kumandasını alıp bir adamın fotoğrafını açtı.
"Milad Niyaz."
Toplantı başından beri ağzını bıçak açmayan Maria yerinde kıpırdandı.
"Komutanım aylardır bu adamın peşindeyiz. Biz ize rastlayamadık." dedi en sonunda
Yavuz Komutan gülmekle yetindi.
" Her ne kadar dışardan bir iş adamı gibi görünse de gizli bir terör örgütünün başı. Uyuşturucu, insan kaçakçılığı, bomba yapımı ne ararsanız var. Şimdi ise peşine düşmemizin asıl sebebi Suriyedeki toplama kampında gerçekleştireceği toplu katliam planı."
"Şerefsiz"
Topluca Cengiz'e dönünce boğazını temizlenip yerinde dikleşti.
"Çok özür dilerim komutanım. Bir an kendimi tutamadım."
Komutan cevap verme gereği duymadan devam etti.
"Tam olarak hangi kampta gerçekleştireceğini bilmiyoruz. Sağ kolu ve kendinden başka kimse bilmiyor o gün gelene kadar da kimse bilmeyecek. Biz hariç."
"Biz nasıl öğreneceğiz Komutanım?"
"Şöyle ki : Gelecek hafta bir otelde balo düzenleniyor Milad da orada olacak küçük bir uyku hapı işimizi görür."
Maria yerinde dikleşti.
"Bana güvenebilirsiniz Komutanım."
"Sen değil Maria."
"Nasıl yani komutanım?"
"Milad seni tanıyormuş. Aylarca o yüzden bir ize rastlanmadı. Bu görev için Asenayı düşündüm."
"Bb-beni mi?" dedim şaşkın bir ifadeyle.
Burak'ın kasılan çenesinden dişlerini sıktığını anladım.
"Komutanım saygısızlık olarak algılamayın ama Asena olmaz."
"Nedenmiş? Ne zamandan beri komutanların kararları sorgulanıyor bu karargahta?"
"Estağfurullah komutanım öyle demek istemedim fakat Asena bir havacı. Bu görevler için eğitilmedi. Başına bir şey gelebilir."
"Hayır Komutanım yapabilirim" diye öne atıldım.
"Saçmalama Asena! Ya başına bir şey gelirse"
Ani yükselişiyle kalakaldım. Derin bir sessizlik oluştu ve bunu bozan Yavuz Komutandı.
"İşte bu yüzden yalnız gitmiyor Burak sen de Asenaya eşlik edip olası bir tehlikede onu otelden çıkaracaksın."
"Diğerleri de garson kılığında ikinizi koruyacak. Adamlarını etkisiz hale getirecek. Gece sonunda Asena Miladla odaya çıkıp flahsı alacak."
"Göktuğ sen operasyonun ikinci aşamasındasın.Suriye semaları Türk Pilotu görsün."
"Anlaşıldı mı!?"
"ANLAŞILDI!" diye bağırdık hepimiz
BÖLÜM SONU.
Sonraki bölüm olayyy 50 oya ve 10 yoruma ulaşırsak bölümü salacağım. Hoşçakalınn
