Siyah Araba

Dikkat Et

O gece bana içini döktü, insan psikolojisi hakkında bilgim vardı. Bana her şeyi anlattı, başkalarından duyabileceğim ya da bilmemin gerekmediği..Her şeyi anlattı. Evet, sadece bir kaç hafta olmuştu, peki birini gerçekten sevebilmek için yıllara mı ihtiyaç vardı? Seviyordum, ama sevmiyordum aynı zamanda. Bir ileri adım atıyor, ertesi gün attığım adımı geri çekiyordum adeta.

Gözlerim kravatını bağlamakla meşgul olan adama kaydı. Bu sefer beyaz bir gömlek giymişti üzerine. Kemerini taktı.

"Bende geliyim mi?" Dedim yatakta pijamalarımla otururken.

"Olmaz."

"Ya sen yanımdayken bir şey olmaz bana Danielciğim." Dedim gıcık etmek için, fakat onun hoşuna gitmişti.

"Öyle mi dersin Zehracığım?" Dedi ufak bir sırıtışla.

"Ya bende geliyim işte, evde çok sıkılıyorum."

"Bilmem ki. Bir düşüneyim." alay ediyordu.

"Hadi nolur."

"Tamam giyin o zaman. Ama yanımdan ayrılma, ne olursa olsun." Üzerimi değiştirdim. İspanyol paça siyah bir pantolon ve beyaz bir gömlek giydim, bir kaç düğmesini açtım. Saçlarımı toplamadım. Sade bir makyaj yaptım. Daniel salondaydı, yanına indim.

"Kıyafetlerimiz baya benziyor sanki?" dedi.

"Napayım, böyle giyinesim geldi." Dedim.

"Hadi gidelim." Dedi. Bahçeye çıktık ve arabaya bindik. Şirkete doğru sürdü.

Şirkete gelmiştik, arabayı park etti, büyük binaya girdik. Etraf çalışanlarla, asistanlarla, evrakları yetiştirmeye çalışanlarla doluydu. Genç bir kız geldi elindeki dosyalarla.

"Patron, Günaydın. Kahve ister misiniz?" Dedi.

"Yok sağol." bana döndü "Sen ister misin?"

"Yok istemem." Dedim.

"Peki. Sizin için bize en çok kâr getirebilecek şirketleri araştırdım." Dedi Daniel'e dosyaları uzatırken.

"Sağol, şimdilik gidebilirsin." Dedi. Kız gittiğinde ofisine doğru yürüdük. O ofisine geçerken konuştum.

"Ben bir lavaboya gitsem?"

"Bulabilir misin yolunu?"

"Bulurum ben."

"Tamam o zaman." Dedi.

Bir alt kata indim, köşeyi döner dönmez birisine çarptım, anında kolumu kavrayarak düşmemi engelledi.

"Zehra?" Dedi, suratına baktığımda anladım.

"Enes?"

"Napıyorsun burada?" Dedi.

"Daniel ile geldim."

"Anladım, bende Daniel ile ortaklık hakkında konuşmak için geliyordum tam."

"O zaman sen git, ben geliyorum birazdan."

"Tamamdır." Yumuşak bir gülümseme vererek merdivenlere yöneldi.

Daniel'in ofisine çıktığımda Enes'de oradaydı. Kapıyı arkamdan kapattım. İş hakkında konuşuyorlardı, sakin görünselerde Daniel'in hafif bir gerginlik taşıdığının farkındaydım. Bir şey hakkında anlaşmış olmalılar ki el sıkıştılar.

"Görüşmek üzere." Dedi Enes. Bana döndü ve "Görüşürüz Zehra." dedi çıkmadan önce. Çıktıktan sonra Daniel konuştu.
"Görüşürüz Zehra." diye dalga ve sinirle karışık tekrar etti. Gülmemek için zor durdum.