evet yeni bölüm hemen geldi ehe
——♪
"Hyung!" Minho olduğu yerde kafasını kaldırdığında yanına gelen gence umutla baktı. "Söyle Jeongin. Bulabildin mi?" Pembe saçlara sahip çocuk kafasını sağa sola salladığında öfkeden dolan gözyaşlarına engel olamadı. Neye sinirlenmişti? Omegaya mı? Hayır, onu her konudan dışlayan kişiler kendileriydi. Bu konuda ona sinirli olmasının bir anlamı olamazdı. Elleriyle kafasını çevrelediğinde nefes almak daha zordu. Etraf tehlikeliydi ve o bunu ona anlatmamıştı.
Bunu anlatmak için kurdunun açığa çıkacağı zamana bırakmak istemişti. "Orada öyle oturma. Madem bize liderlik ettiğini iddia ediyorsun, o zaman ağlanmak yerine ayağa kalk." Changbin etrafa yayılan acı kokusunu bastıramıyordu. Bu adama sinirliydi, kendine olduğu kadar. "Bağırıp durma seni salak. Düşünmeyi eminim sen de başarabiliyorsundur!" Changbin kendisine hırıldayan diğer alfaya döndüğünde gözünün kırmızı olduğuna emindi.
"Neden bunu öğrenmiyoruz seni küçük pislik?" Birbirlerinin üzerlerine yürürken araya giren Felix yatıştırıcı olmasını umduğu duman kokusunu yaymaya başlamıştı. "Kavga ederek onu bulamazsınız. Kendinize gelin!" İki alfa köpek dişlerini birbirlerine göstererek hırıldamaya devam ederken onu dinlemiyordu. Bu sırada Hyunjin kırmızı gözlerle öne çıkmış Felix'e doğru ilerlemişti. "Bunu sen mi söylüyorsun?" Hyunjin uzun ellerini sertçe onun göğsüne bastırıp itekledi. "Ona açıklamam engel olmasaydın kaçmayabilirdi-"
"Yeter!" Hepsini baskılayan nane kokusuyla bakışlar hep sessiz olan alfaya yönelmişti. "Neden salaklık etmeye devam ediyorsunuz? Şimdi keşkelere yerimiz yok. Harekete geçmeliyiz." Bu sırada deminden beri onu izleyen cadı ellerini çırparak aralarına girdi. "En azından mantıklı düşünen biriniz var." Daha sonra kızıl saçlarını savurarak hepsine sinirle baktı. Sabrı sınandığı belliydi. "Peki siz aptallar. Size ona ilk günden itibaren her şeyi açıklayın dedim ve siz ne yaptınız?"
Herkes bakışlarını yere indirmişti. Seungmin hariç. "Bize neden travmasından bahsetmedin?" Cadı kaşlarını yukarı kaldırdıktan sonra kısık gözlerle baktı. "Neyden bahsediyorsun?" Seungmin derin bir nefes aldıktan sonra şakaklarını ovuşturdu. Son yarım saattir, kaybolan çocuğu aramaktan ve öfkeli alfa kokularından başı ağrımıştı. "Ailesi tarafından terk edildiğini. Her şeyin ondan saklandığı için bundan nefret ettiğini... Bunu bilmemiz daha iyi olabilirdi." Bunca zamandır sessiz olan Minho kafasını gömdüğü yerden kaldırıp ona baktı.
"Ne? Bunu nereden biliyorsun?" Seungmin cebindeki telefonu ellerini arasına alıp birkaç tuşa bastıktan sonra bir sayfayı gösterdi. "Burası bir yakınımızın yetimhanesi. Orada kalıyormuş." Minho telefonu aldığı gibi yetimhaneye dikkatle baktı. Resimlerden birkaç tanesinde Chan'in resmini görebiliyordu. Siyah saçlar... Güzel büyük gözler. "İşin garip tarafı ailesi hakkında hiçbir bilgi yok. Hatta Chan buraya getirildiğinde doğum kaydı bile yokmuş. Sadece bir kağıt üzerinde ismi yazıyormuş."
Cadı çenesini kaşıdıktan sonra derin bir nefes aldı. "Sanırım öğrenmemiz gereken çok şey var. Ama ondan önce onu bulmalıyız."
⭑⭑⭑
Chan kendisine geldiğinde başında ve vücudunda sızılar vardı. Yorgun hissediyordu. Olduğu yerde doğrulup gözlerini araladığında karanlık bir yerdeydi. Kaşları çatıldığında aldığı keskin kokuyla yüzünü buruşturdu. Çürümüş et kokusu...
Ağzına gelen safrayı yuttuktan sonra yavaşça ayağa kalktı. Yaptığı her küçük harekette etrafa büyük sesler yayılıyordu. Burası bir mağra mıydı? İyi de en son bir nehre düştüğünü hatırlıyordu. Anlamlandıramıyordu. Neler olmuştu? Alfalar. Koşmuştu. Korkulu bir nefes aldıktan sonra etrafında yavaş bir şekilde döndü.
Nerede olduğunu bilmiyordu ve son zamanda hatırladığı o adam vardı. Zihnindeki adam. "Korkma. Ben ondan bağımsızım." Gelen sesle olduğu yerde sıçradı. Sesin geldiği tarafa döndüğünde bir kayalığa yaslanmış bedeni gördü. Yüzünü tam olarak seçemese de sesinin pürüzlü tonundan bir erkek olduğu anlaşılıyordu.
"O zaman kime bağlısın?" Chan mantık yürütmeye çalışıyordu. Vampirlerin klanları oluyor muydu? Kurtlar için mantıklı bir sebep olsa da vampirler için mümkün değilmiş gibi geliyordu. "Kimseye." Chan yaklaşan adımlarla gerilemek istese de kendisini olduğu yerde tuttu. Korktuğunu belli etmemeyi diliyordu amaçsızca. "Ben melez bir vampirim. Çok fazla kan içmeye ihtiyaç duymuyorum."
Chan gördüğü yüz ile duraksadı. Kendisinden daha genç bir görünüme sahipti. Ama vampirlerin ömrünün ne kadar uzun olduğunu herkes biliyordu. Chan ıslak kokunun arkasından aldığı koyu kahve ve kakao kokusuyla duraksadı. Alfa. "Evet, sonuç olarak bir vampir ve kurt eşleştiğinde sonuç bu oluyor."
∆
evet, yeni karakterler!
yorum yapın bak art arda attım.. düşer bir yeriniz bak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐰𝐢𝐧𝐭𝐞𝐫 𝐟𝐚𝐥𝐥𝐬, 𝘤𝘩𝘢𝘯 𝘹 𝘴𝘬𝘻
Fanfiction❝Kar yere düşmeden önce kurt adam klanlarının kanı dökülecekti. Tabii bir cadı ortaya çıkıp hepsinin ruh eşinin aynı omega olduğunu söylemeseydi.❞