2. BÖLÜM (Düzenlendi)

159 22 10
                                    

Birkaç saat sonra masa toplanacaktı ve ben ilk kez toplantıya katılacaktım. Herkes benim hiçbir şey bilmediğini düşünecekti. Çünkü ben izin verecektim ve herkesin ne yaptığını izleyecektim. Özellikle Safir Özkan'ı... Masanın amacı her ne kadar birbirimize destek çıkmak olsa da herkes birbirinin kuyusunu kazıyordu.

Bir masanın dört ayağı vardır. Bizim de masamızda bulunanlar dört gruba ayrılıyorlardı. Ammar Liva, Barkın Ahdar ve Dildar Aksoy masanın uyuşturucu ayağıydı. Yiğit Aköz, Lena Baysal ve Dağhan Şen masanın kumar ayağıydı. Faysal Çevik, Mert Aksel ve Hera Ulusoy masanın insan pazarlama ayağıydı. Ben, Safir Özkan ve Gökay Yıldırım masanın silah ayağıydık. Masanın lideri eskiden babamdı ama şimdi Safir Özkan başa geldi.

Geçmek bilmeyen saatler sonunda geçmiş ve toplantıya bir saat kalmıştı. Üstüme siyah derin yırtmaçlı bir elbise, ayağıma da yüksek topuklu bir ayakkabı giyip makyajımı sade tutmuştum. Son yarım saat kala siyah Porsche Taycan arabama binip yola çıkmıştım. Her şeyimin siyah olmasının sebebi hala yasta oluşumdu.

 Her şeyimin siyah olmasının sebebi hala yasta oluşumdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kıyafet

Kıyafet

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Araba

Sonunda toplantı merkezine gelmiştim. Burası şehrin dışında, bir ormanın altındaydı. Ben hariç herkes buradaydı. Eee, ne demişler? Assolistler en geç gelendir. Arabamdan inip yavaş adımlarla toplantı salonuna ilerledim. Beni gören görevliler kapıyı açtılar. İlk gördüğüm yuvarlak masa ve sandalyelerde oturan insanlar oldu. Gözlerim hepsinin üstünde dolaştıktan sonra en son onu buldu ve bakışlarımız kesişti. Hayır, onu öldürmeyeceksin. Şimdi değil. Yüz ifadeni sabit tut. Gülümse.

İlk konuşan Yiğit oldu "Hoş geldin Gizem. Babanın sandalyesi artık senindir. Geç ve otur." Ben sandalyeye doğru ilerlerken Hera "İlk gelişin olduğu için geç kalmanı görmezden gelebiliriz ama bir daha olmasın." diyerek uyardı. Sandalyeme oturdum ve "Görmezden gelmezseniz ne olacaktı? Merakımdan soruyorum." Hera'nın dudakları sinsice iki yana kıvrılıp "Geç kalınca öğrenirsin Gizem. Fazla merak zararlıdır." Barkın araya girip "Hanımlar, isterseniz toplantımızın amacına gelelim." Gözlerimle onaylayınca devam etti "Öncelikle Gizem ailenin vefatı hepimizi derinden sarstı. Ailen bu masanın ilk kurulduğu yıllardan beri hep vardı ve masa için herkes gibi özel bir yere sahipti. Bundan sonra ailenin sevkiyatlarını sen yapacaksın. İstersen Gökay ya da Safir'den yardım alabilirsin." Gözlerimi Barkın'dan çekip Gökay ve Safir'e çevirdim. Dikkat çekmemem lazım. Giz masanın tüm işini tek başıma yapabilecek olsa da Gizem bir sevkiyatı bile yapamayacak bir kız. Bunu unutmamalıyım. "Sevkiyat konusunda yardım almayı çok isterim. Babam sevkiyatlarını sorunsuz halletse de ben bu konu hakkında detaylı bir bilgiye sahip değilim." dedikten hemen sonra Gökay gözlerini önce Safir'e çevirip bir onay almış sonra bana çevirip "Sevkiyat konusunda sana yardım ederim. Zaten ilk sevkiyatının bir hafta içerisinde teslim edilmesi lazım." Silik bir tebessümle teşekkür ettim. Daha sonra masanın genel konuları konuşuldu ve toplantı bitti.

İNTİKAM ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin