8.Bölüm

136 12 21
                                    

Önerilen şarkı: Super Junior - So I

Donghae den devam

Uyanmıştım daha doğrusu uyandırılmıştım. Kardeşler nasıl bu kadar sesli olabiliyordu ya. Hem ben en son onları odamdan kovmamış mıydım? Neyse dedim ve onları izlemeye başladım. Gözlerim Heechul ile birleşince hızlıca gözlerimi kaçırdım.

- Leeteuk bizim uyuyan prensimiz uyanmış dedi. Bu neydi şimdi. Prens ve ben ne alakaydım ya. Tamam uykuyu severdim ama çokta uykucu değildim, gerçi salsalar bi ömür uyurdum ama. Ne düşünüyorum ben ya.

Bana gülerek bakan kardeşlere bakınca tüylerim ürperdi ne oluyordu lan. Ne yapmıştım, uyurken horladım mı  acaba bunlar bana niye gülerek bakıyorlar? Leeteuk

- Donghae eğer iyiysen odayı boşaltmamızı istiyorlar. Dedi.

- İyiyim dedim. Yalandı berbat durumdaydım kalbimdeki acıya zor dayanıyordum ve elimi kaldırmaya bile mecalim yoktu.

- Tamam, o zaman hadi siz çıkın önden gidin Heechul sende çıkış işlemlerini hallet evimize gidelim dedi.

"Evimiz " mi? Orası gerçekten benim evim miydi, gerçi hiç garip hissettirmiyordu hatta oldukça alışmıştım iki günde ama geçiciydi en nihayetinde. Her şeyimi toparlayıp geri o eve dönmek zorundaydım. Leeteuk un bana baktığını fark edince kendimi toparladım. Diğer kardeşler çoktan çıkmıştı, odada sadece Leeteuk ve Yesung vardı.

- Bunlar kıyafetlerin hepsi yeni ve temizler merak etme. Dedi ve elindeki poşeti bana verdi. Onu onayladım.

- O zaman biz kapıdayız bir şey olursa seslen dedi.

Bunlara ne olmuştu böyle ya bir gariptiler tamam hastaydım ama bu da fazla yani. Hani gözlerine bakıyorumda herhangi bir acıma duygusu da yok. Acıdıkları içinde böyle değiller. Acaba yeni bir işkence yöntemi miydi? Yada ölüyordum da benim mi haberim yoktu. Gerçi iyide değildim ama.

Düşüncelerimden ayrıldım ve kıyafetleri incelemeye başladım. Güzel bir sweatshirt ve eşofman vardı. Elimden geldiğince hızlı bir şekilde giymeye çalıştım. Ki bu oldukça zor olmuştu oldukça da zamanımı almıştı. Kıyafetlerimi giydiğimde resmen nefes nefese kalmıştım elim astım ilacıma gitti. Kapım çalmıştı cevap vermemiştim. Astım ilacımı bulduğumda ağzıma götürdüm ve sıktım. Tam o sırada kapı pat diye açılmıştı.

- İyi misin? Sana bir şey olursa bizi çağır demedim mi? Dedi ve bana garip garip bakmaya başladı. Bir şey demedim. Ve aynı gariplikte ki bakışlarımı göndermeye başladım.
Bakışmalarımızı bölense içeri giren hemşire olmuştu.

- Bir an önce boşaltın lütfen dedi ve gitti.

Yataktan indim ve ilerlemeye başladım bir iki adım atmıştım ki dengem bozuldu beni düşmekten kurtaransa Leeteuk olmuştu.

- İyi misin? Dedi.

Değilim be adam değilim neden sürekli bunu soruyorlardı. Ayakta zor duruyordum, iki adım atmıştım ve yorulmuştum canım yanıyordu ve bacaklarım titriyordu.

- İyiyim dedim. Tam bir adım atacaktım ki başım döndü ve Leeteuk a tutundum. Leeteuk un elleri vücudumu sardı. Dönen başımı onun omzuna yasladım.  Vücudumdaki elleri sıkılaştı ve havalandım. Lan havalanmıştım resmen, tam itiraz edecektim ki.

Kod adı: ailem (SJ) (Erkek Versiyon) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin