Kod adı: ailem (SJ) (Erkek Versiyon)

15. Bölüm

Önerilen şarkı: Show Time - Super Junior

(Evettt merhaba arkadaşlar tekrar bir notla buradayım. Bu şarkı sujunun yeni şarkısı dinler ve destek olursanız çok sevinirim. Ve ayrıca dinlemezseniz hikayemizin karakterleri size küsermiş fnfnndnd)

Gözlerimi şiddetle sarsılmamla açtım. Bu sarsılma yaralarımı acıttığı için inlemelerimi de tutamamıştım. Gözlerimi zorla açıp beni sarsan kişiye baktığımda maskeli bir kızdı. Benim uyandığımı gördükten sonra kısık gözleri daha da kısılmıştı ve bana bakıyordu.

- Lilu niye sarsıyorsun yaralıyım dedim.

- Pardon patron uyanmayınca birde ölü gibi bembeyaz olunca bir kontrol edeyim dedim. dedi.

- Tamam Lilu tamam. Sana verdiğim işleri hallettin değil mi? dedim

- Her şey tamam. Sadece haberleri yalanlama işi çok iyi gitmiyor görsel bir kanıt lazım dedi. Başımla onu onayladım ve odada göz gezdirmeye başladım. Henry'nin yerde baygın yattığını görünce şüpheyle Liluya baktım.

- Hiç birini öldürmedin yada zarar vermedin değil mi diye sordum.

- Sakin ol patron hiç birine kalıcı zarar vermedim ama şu bıdık baya bir uğraştırdı beni hakkını yiyemem. En son seni koruyacağım diye üstüme atlayınca zorla bayıltmak zorunda kaldım dedi. Tebessümle Henry'e bakarken bir yandan da minnettar hissediyordum.

- Tamadır şimdi hepsini bağla şu üçünü de bu odaya getir dedim Henryi ve kapının önünde baygın halde yatan Zhoumi ve Hangengi göstererek.

- Tamamdır patron dedi ve odadan çıktı. 10 dk sonra onu tekrar gördüğümde terlememişti bile. Zhoumi yi ve Hangengi de odadaki koltuğa taşıyıp ellerini ve ayaklarını bağlayınca işi tamamlanmış gibi kendini sandalyeye attı. Gözlerimle Henryi gösterince

- Patron bir şey olmaz o da yerde kalsın diyince çatık kaşlarla ona baktım.

- Çok istiyorsan kaldırabilirim küçük çocuk, soğuk kapmasın yerden dedi. ve kalkıp onu da kanepeye taşıdı. Sandalyeye geri oturunca bana bakmaya başladı.

- Ne oldu dedim.

- Patron her zaman ölü gibi beyaz mısın? Seni gerçek hayatta ilk defa görüyorum ve bana çok garip geliyor bu durum. Beklediğimden garip ve yakışıklısın dedi. Son dediğini kendi kendine söylenirmiş gibi söylese de duymuştum.

- Ölüden çok bir farkım yok ama merak etme daha ölmedim, ölmeye de niyetim yok. Şu adamın ceplerini ara ve telefonunu bulunca bana ver dedim soğuk bir sesle. Dediğimi yapınca telefonun şifresini heckledim ve son arayanlara girdim. Dede olduğunu düşündüğüm, kaydedilmemiş ama 2-3 kere aranmış numarayı aradım. Bir süre çaldı ve açıldı karşımda sert bir ses

- Beni arayıp durmayın demedim mi bulamadık bir şey bulunca haber edicem ben size. Dedi. Doğru kişiyi bulduğum için mutlu olurken duyduğum şeyler beni üzmüştü. Demek hala bulamamışlardı hemde onun gibi eli kolu devlete dayanan bir adam. Uzun süre sessiz kalınca karşımdaki ses endişeyle

- Hangeng ses versene iyisiniz değil mi Donghae de iyi değil mi? Dedi. Sessizliğimi daha fazla sürdürmek istemedim ve

- Lee Sooman bey benim Donghae. Ben iyiyim kuzenlerim ve diğerleride iyiler sadece baygınlar.