Eğer okumadıysanız önceki bölümleri okumanızı tavsiye ederim çünkü bu bölüm tamamen bir önceki bölümün devamı.
Bu söylediğinin üzerine sebep düşünmeye çalıştım ama heyecandan ne aklım çalışıyordu ne de dilim. Üstelik gözlerim bağlı olduğu için daha farklıydı her şey.
Kerem:"Süren doldu. Öpüyorum o zaman seni. Öpeyim mi?"
Çocuk gibi bana sorması komiğime gitti. Yalnız bana daha fazla yaklaştığını hissedebiliyordum. Burnu burnuma değince durdu. Elim göğüs kafesine gidince onun da kalbinin hızlı attığını farkettim. Dudakları dudaklarımın üzerine kapanacaktı belki de sadece saniyeler sonra. Aklıma abim geldi. Ama dilim tutulmuş gibi söyleyemiyordum bir türlü. Gözlerim kapalı olduğu için daha da heyecanlı hissediyordum. Elimi saçlarıma attım ve fuları çözdüm. Birkaç tutam saçım önüme düştü. Kerem saçlarımı yavaş yavaş kulağımın kulağımın arkasına doğru ittirdi. Gözleri ran gözlerimin içine bakıyordu. Nefesim kesilmeye başladı. Oturduğun yere kendimi daha fazla gömdüm. Kerem tebessüm etti ve bana daha çok yaklaştı. İlk önce yanağından öptü sonra alnımdan ve burnumdan öptü. Sesli bir şekilde yutkundum.
Bende onu öpmek istiyorum hem de çok fazla. Ama abim?
O an nasıl oldu bilmiyorum ama hicbir şey düşünmek istemedim. Sadece o ânı istedim. Kerem beni dudaklarımdan öpmeden ben onu öptüm. Iki elimi yanaklarının üstüne koydum ve sertçe dudaklarımı dudaklarına bastırdım.
Kerem İlk başta şaşkınlıkla gözlerini açtı fakat hemen sonra daha sert bir şekilde karşılık verdi öpüşlerime. Kerem'i koltuğuna ittirdim ve bende onun kucağına oturdum. Kerem şaşkınlığını gizleyemiyordu. Kucağına oturunca sertliğini hissettim. Tam iki bacağımınarasına denk geliyordu. Onu aynı şekilde öpmeye devam ettim. Nefes almak için geriye çekilmek istediğimde yanlışlıkla kalçalı hareket ettirdi. Ve Kerem'in zaten sert olan erkekliginin daha da sertleştiğini hissettim. Kerem daha fazlası olmasın diye hem beni hem de kendini engellemeye çalışıyordu. Bu yüzden beni kucağından indirip koltuğuma geri oturttu. Ben Kerem'e bakıyordum. O ise gözlerini kapatmış sâkinleşmeye çalışıyordu. Yavaşça gözlerini bana çevirdi.
:"Şeyma..."
Hiç bir şey söylemedim. Oda zaten karşılık beklemiyormuş gibi yola döndü. Fular ile gözlerimi bağladım. Ne kadar zor durumda olduğunun farkındaydım. Kerem arabayı sürmeye başladı. Beş dakika sonra durdu. Arabadan indi ve benim kapımı açıp beni de indirdi. Elleriyle destek oluyordu bana.
:"Kerem nereye geldik. Gözümü ne zaman açabilicem? "
Kerem:"Sabret sevgilim."
Iki üç dakika yürüdükten sonra durduk.
Kerem:"Hazır mısın? Açıyorum gözlerini."
Evet anlamında başımı aşağı yukarı salladım. Arkama geçip fuları çözdü. Gözlerim birkaç saniye sonra ışığa alışınca açtım ve tam karşıma baktım. Bir ormandaydık ve karşımda küçük bir dağ evi vardı. Tam hayallerimdeki gibi.
:"Kerem!"
Diye dönüp heyecanla Kerem'e sarıldım. Kerem'de aynı şekilde karşılık verdi.
Kerem:"Beğendin mi bebeğim?"
:"Çok çok çok beğendim."
Dağ evleri çocukluğumdan beri hayalimdi. Çocukken maddi durumlarımızdan dolayı olmadı. Sonrasında anne ve babamızın boşanması vefat etmeleri... asla fırsat olmamıştı. Ama şimdi aşık olduğum adam en büyük hayallerimden birini gerçekleştiriyordu. Gözlerimin dolduğunu hatta ağladığımı Kerem'in gözyaşlarımı silmesinden anladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karmaşık Çıkmazlar
Roman pour AdolescentsYakın dostlar arasındaki çıkmazlıklar anlatılıyor.