Todoroki Ailesi İle Sahurda!
Saat sabahın beşiydi ve davul sesi bütün mahallede duyuluyordu. Her zamanki gibi önce ben kalktım ve ev halkını kaldırmaya gittim. İlk önce gece ayı gibi horladığı için yataktan attığım ve şu an yerde ölü ayı gibi uyuyan kocamı kaldırdım.
İlk başta homurdandı ve uyumaya devam etti bende görevim gereği götüne buz sarkıtı soktum. Artık tamamen uyanmış olan evcil ayımı sürükleyerek odadan çıkardım ve mutfağa gönderdim. Sıra benim sevgili veletlerime geldi. İlk önce fuyumi'yi uyandırmak için odasına gittim. Odası her zamanki gibi düzenliydi. Yatağında melek gibi uyuyan kızımı uyandırdım oda sağolsun hemen kalktı. Şimdi sıra İkizlere gelmişti. Elincia'nın odasına girdiğimde bı koku etrafımı sardı. Bu koku neydi amk. Lağımda mıyım evimde miyim belli değil. Odanın ışığını açtım Elincia yatağında ters bir şekilde yatıyordu. Ters demek biraz az kalırdı sanki çünkü bildiğin baş aşağı yatıyordu!
Bu çocuğun benden çıktığına inanamıyorum!
Yatağına ilerleyip onu sarstım.
Ama benim sevgili kızım hala uyumaya devam ediyordu.Rei- Elincia baban telefonundaki wattpad adlı bir uygulamaya girdi.
Tam da beklediğim gibi anında yataktan fırladı ve nereden geldiğini anlamadığım bir sopayla dikildi (uykusuzluktan yere yapıştı.)
Onu olduğu yerde bıraktım ve diğerlerini uyandırmaya gittim.
İçimden besmele çekerek Touya ve Natsuo'nun odasına daldım. Kaba tabirle oda bok gibi kokuyodu ama hazırlıklı gelmiş ve burnuma mandal takmıştım. Yerdeki Touya'nın olduğunu tahmin ettiğim kirli çorapların üzerinden atlayarak iki yatağın arasına geçtim. Elimdeki tavaları birbirine çarptım ve ikisininde yattıkları yerden düşmesine neden oldum. Yattığı yerden söylenerek kalkan ama hala benim burada olduğumu anlamayan oğluma baktım.
Touya- Sabahın köründe beni uyandırmaya cüret eden kim?
Bu evde uyuyan insana bile saygı yok!
İlk fırsatta kaçacağım bu evden.Natsuo ben konuşurken arkamdan el işaretiyle bir yeri işaret ediyordu parmağının gösterdiği yöne baktığımda gözlerim yuvalarından çıkacak gibi oldu. Annem elindeki terliklerle önümde dikiliyordu.
Olduğum yerde sürünerek geri geri gittim ama nafile. Annem her geri gottiğimde daha fazla yaklaşıyordu. Duvara çarptığımda sıçtığımı anlamıştım. Bi kaçış yolu bulmak için etrafı incelerken Natsuo'nun odadan çoktan tüydüğünü gördüm. İçimden bildiğim bütün duaları okudum ve artık hazırdım. Annem terlikleri usta bir şekilde bana fırlatmaya başladı. Hırsını aldıktan sonra ayağa kalktım ve kurbanlık koyun gibi mutfağa gittim. Gitmez olaydım...
Mutfak maymjnlar cehennemi gibiydi.
Mutfakta horon havası açılmıştı, Elincia ve Shoto müzikle beraber halay çekiyor ve halaybaşı Shoto'ydu!
Natsuo pembe yoga matında meditasyon yapıyor, Fuyumi ise karşı komşumuz Vaide teyzeyle camdan cama dedikodu yapıyolardı. Yaşlı bunaksa...
Geçen hafta All Might'tan aldığı (çaldığı) çayı içiyordu.
Bende yapmam gerekeni yaparak Natsuo ile meditasyon yaptım. Tabi annem gelene kadar. Annem gelince herkes masaya oturdu.
Enji- Touya tuzu getirsene.
Touya- Elincia duydun.
Elincia- Ha bişey ki dedin abiciğim?
Touya- Babam senden tuz istiyor.
Elincia- Seni duyamıyorum!
Touya- BABAM SENDEN TUZU İSTEDİ!
Rei- Kardeşine bağırma.
Touya- Aman be!
Enji- Kalkmışken belana bı çay koyuvere.
Fuyumi- Banada!
Natsuo- Banada!
Shoto- Banada!
Rei- Banada!
Elincia- Banada!
Herkesin de ne çay içeceği varmış arkadaş!
Kendime not bir daha uyumadan önce yiyip yat!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burning Flames
FanfictionBu Hikaye Elincia Todoroki'nin Yaşam Mücadelesidir. Yada Işık Mı Demeliydim?