"DİMİ DİMİ? BUNU DÜŞÜNEN TEK KİŞİ BEN DEĞİLMİŞİM" diye bağırarak yerinden fırladı Felix.
"Abi bende düşündüm de emin olamıyordum"
"İkisi de seke olunca çok anlaşılmıyor ondandır" dedi Jisung.
"Aralarını yapmak lazım" dedi Felix gülerek.
"Chan'ın sevdiğini anladık peki ya Changbin? Onu da anladıktan sonra adım atalım bence" dedi Jeongin.
Jisung "Doğru söylüyor" dedi Jeongin'e katılarak.
"Durun dedikodudan önce masamızı kuralım, nasıl unuturuz bunu?" diyerek ayaklandı ve mutfağa gitti Felix. İkili de hemen arkasından gitmişti.
Felix birkaç kap çıkardıktan sonra içecekleri bardaklara dökmeye başlamıştı. Diğer ikili ise boş kaplara aldıkları cipsleri dolduruyordu. Tüm işlerini bitirince üçü birlikte mutfaktan çıkmış ve getirdikleri her şeyi salonun ortasındaki masaya yerleştirmişlerdi. Masanın etrafına oturduktan sonra konuşmaya devam etmişlerdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(gozunuzde su sekil bir sey canlansın)
"Ay durun bir şey anlatmalıyım" dedi Felix ağzına bir cips attıktan sonra.
"Dinliyoruz"
"Hyunjin bu aralar bana bı yakın davranmaya başladı"
"Nasıl yani?" dedi Jeongin önündeki kuruyemişlerle aşk yaşarken.
"Yani çocukluk arkadaşıyız hep çok yakındık ama bu sefer bi garip sanki. Sürekli beni övüyor, eskisinden daha çok temas ediyor, canı sıkılınca grubu değil beni arıyor ve saatlerce konuşuyoruz"
"E olmuşsunuz siz kardeşim" dedi Jisung sırıtarak.
"Hyunjin paşaya bak sen alttan alttan yürütüyormuş işi" dedi Jeongin gülerek.
Jisung Felix'e dönerek "O net hoşlanıyor anladık peki sen ne hissediyorsun?" diye sordu.
"Bu hareketleri hoşuma gitmiyor desem yalan olur şimdi" dedi Felix utanarak.
Jeongin gülerek "AY AY HYUNLİX" diye bağırmıştı.
"Açıl kardeşim tam destek veririz sana"
"Ya Jisung sus. Evet bu konu bu kadardı. Jeongin sende var mı bir şeyler? Seungmin'le nasıl gidiyor?"
