"Iy.. Ciddi olamazsınız değil mi!?""Ahh yine mi Jis?"
"Başladık gene.."
Salonun ortasında elleri belinde duran küçük beden iğrenmiş bir surat ifadesiyle süzüyordu karşısında ki çifti. Kahverengi saçlı olan sevgilisinin kolları arasında arkadaşına bakıyorken, siyah saçlı büyükleri kesilen kelebek öpücükleri için isyan ediyordu. Bu evde onlara rahat yoktu. Bunu çoktan anlamış ve kahverengi saçlıya ayrı evde kalmayı teklif ediyordu sürekli.
Ayakta öylece dikilen mavi saçlı ise surat ifadesini düzeltip ikilin çaprazında ki tekli koltuğa attı kendini. Ciddi anlam da iğrenmişti. Arkadaşı ve sevgilisi gözleri önünde birbirlerini yiyorlardı. Ne fanteziydi ama..
"Oda arkadaşlar oda! Kendinize oda fln bulun cidden." Söylenmeleri hala devam ederken televizyon izleme kararı almıştı kendi kendine. Üstüne oturduğunu fark ettiği kumandayı eline alıp sıra sıra kanalları gezmeye başladı. Yaklaşık bir kaç dakika önce film izlemek için salon da oturan ikili mavi saçlı gençten ve dilinden nasıl kurtulacaklarını düşünüyordu. Muhtemelen düşük bir ihtimaldi. Seungmin burda kalmaya devam ettiği sürece.
Mavi saçlı hızla geçtiği kanallardan birinde tanıdık simayı fark edince durdu. Bu üçlünün hayatında ki ortak son kişiydi. Kızıl saçlı üzerinde ki yarış tulumuyla beraber spikerin sorduğu sorulara özenle cevap veriyordu. Tabii bu iki gün önce ki yarışın ilk elemelerin den kalma bir röportajdı. Üçü de sakince konuşmaları dinlerken, kızılın kaskının üzerinde bulunan çıkartmalara gelmişti konu. Spiker kadının hafif cilveli tavırlarıyla sorduğu soruyu aynı soğukluk kadar cevapladı Lee Know.
─Peki ya kaskınızın üzerinde ki o küçük çıkartmalar nedir? Daha önce yoktu gibi, yoksa hayatınıza böyle küçük şeylere önem veren birimi girdi efendim?
Kadının imalı konuşmaları kızıl için fazla anlamsızdı. Cidden medyanın biraz anlayışlı olmasını isterdi.
─Ahh, aslına bakarsanız evet hayatıma bu tür şeyleri seven biri girdi. Açıkçası bu kaskın daha havalı olmasını sağlayan o. Eve döndüğümde fikirlerini bekliyor olacağım ufaklık.
Oturduğu koltukta gururla büyüğünü izleyen mavi saçlı, kendisine gelen sözlerle fikir üretmeye başladı. Kaskı kendi tasarlamıştı. Lee Know siyahların adamıydı ve onu bu sıkıcı zevkler den çekmeye kararlıydı küçük olan. Röportaj böyle böyle ilerlerken en sonunda kızılın gitme vakti gelmişti. Ellerini gece mavisi saçlarına daldırıp geriye taradı Jisung. Bu seferde telefonunu alıp odasına çekilmek istedi. Ayaklanıp kendi odasına yönelirken onun gidişini sabırsızlıkla bekleyen siyah saçlı ise çoktan sevgilisine sırnaşmaya başladı.
Aniden arkasını dönen Jisung ile Seungmin neredeyse üzerinde olan Chan'ı koltuktan aşağıya atmıştı. Evet, Jisung sağı solu asla belli olmayan biriydi. Ve Seungmin arkadaşının eleştirilerinden korkuyordu. Eli başının altında yerde yatan Chan ise bu duruma çoktan alışmıştı.
Mavi saçlı odasına ulaştığında kendini yatağa fırlattı. Yaklaşık 1 aydır kızılı görmüyordu ve onun yokluğuyla sıkılmıştı. Yarışların bitmesine neredeyse 2 hafta vardı. En son konuştukların da ise büyüğü çok yoğun olduğundan bahsetmiş, kendisinin aramamasını müsait oldukça onunla konuşacağını söylemişti. Bu nedenle eli kolu bağlıydı küçüğün. Yine de her gece bir umut görür diye iyi geceler mesajını eksik etmiyordu. Kaçta kalkıyor bilmiyordu ama elbette günaydın mesajı da vardı. Gittiği ilk hafta iki kere görüntülü konuştular, sonraki hafta da bir kere normal bir konuşma geçti aralarında. Zaten o da sonuncu olandı. Evde bir çiftle yaşamak yeterince zordu mavi saçlı için. Birde şikayet edeceği biri olmayınca iyice şişmişti.