Bölüm Hannieemmm 'e ithaf edilmiştir.
Neredeyse batmış olan güneş son ışıklarıyla çıplak tene ısı vererek eşlik ediyordu. Hafif gelen dalga sesleriyle karışmış ıslak öpücük sesleri arabanın içinde yankılanırken mavi saçlının duymaktan hoşlandığı bir melodi olmuştu. Sıcacık bedenine değen soğuk eller zevkten titremesine neden oluyordu. Her yerinde soğukluğunu hissettiren ten keşif yapar gibiydi. Üstelik asla ısınmıyordu da ne kadar alev alev yansa da.
Kızıl tadına bir türlü doyamadığı dudakları parçalarken bir yandan da diliyle küçüğünün ağzını talan ediyordu. Elleri de boş değildi tabii, ezberlemek ister gibi her yerde geziyordu. İncecik belden aşağı kayan parmakları sıcak tene temas ettikçe uyuşuyordu. Ne kadar inatlaşsa da bir süre sonra dayanamayan mavi saçlı nefes alabilmek için çekildi. Büyüğü hiç vakit kaybetmeden bembeyaz tene güzel imzalar bırakabilmek için boynuna yöneldi.
Hızlı ilerleyen dakikalar ikili için oldukça yavaştı. Çabukça birleşmek için yanıp tutuşuyorlardı ama kızıl sabretmek konusunda uzmanlaşmıştı. Aksi halde Jisung'un zarar görmemesi için birinin ayık bir zihni olması gerekiyordu ki küçük olan kendini kaybedeli çok olmuştu.
Emmekten mosmor yaptığı adem elmasını arada ısırırken kalıcılığının uzun sürmesini ister gibi hırsla yapıyordu. Çıplak tende keşif yapan eller tekrar ince beli bulunca mavi saçlı kalçasını hareket ettirmeye başladı. Şişkinliğinden ağrı yapmaya başlayan sertliği de işin içine girdiğinde kızıldan gecenin ilk derin inlemesi çıktı. Resmen haykırarak inliyordu ve ağrı dalga dalga bedenine yayılıyordu. Gözleri yukarı doğru kayarken buna neden olanın zevk mi acı mı olduğundan emin değildi. Küçüğü ise kalan az buçuk idaresiyle bastıra bastıra hareket ediyordu. Şuan o kadar boştu ki kafası eğer nefes almak beynin bir refleksi olmasa onu bile unutabilirdi. O da sadece boğazı yırtılacak gibi inliyordu.
Kızılın ilk seferi değildi ama hiç bu kadar kontrolsüz kalmamıştı. Her zaman sakin adımlarla ilerler ve sona gelene kadar karşısında kini de memnun etmeye çalışırdı. Tabii bunu ilk defa yapıyordu ve Jisung'a özeldi. Ama şuan onu bile düşünemeyecek kadar kötüydü, tek derdi kendiydi. Kısacası kontrol tekrar Lee Know'un ellerine kalmıştı. Fakat bu sefer nasıl oynayacağını biliyordu ve buna göre davranacaktı.
"Siktir!"
Kalçasını bilinçsizce bastıran küçüğü yüzünden yüksek sesli inlemeleri devam ediyordu ikisininde. Yapamıyordu, dayanamıyordu artık. Geriye attığı kafasını kaldırarak dudaklarının birleşmesini sağladı. Durmadan devam ettirdiği kelebek öpücükleri yüzünden nefessiz kalmıştı Jisung ama gitmesini istemiyordu bu tatlı hissin.
Büyük ve soğuk ellerin şimdilik son durağı dolgun kalçalar olmuştu. Hafif bir güç uygulayarak geriye ittiği beden sertçe direksiyona yaslandı. Bu sefer kinin acıdan çıktığı belli olan bir inlemeyele göğüslerini talan eden büyüğüne tutunmuştu mavi saçlı. Hızına yetişemiyordu bir türlü. Dudakları arasından çıkan anlamsız nida larla inliyebiliyordu sadece.
"Adımla inle ufaklık!"
Yaşadığı onca yoğun duyguya rağmen idaresini korumaya çalışıyordu kızıl. Daha şimdi den kontrolü kaybetmek istemiyordu, çoktan kaybettiğini bilmeden daha fazlası için hız kesmeden devam ediyordu.
"Hyu.. Hyung AHH!"
Dudakları arasında ki pembeleşmiş tomurcuğu sertçe ısırdı büyük olan.