"Noluyor lan? "
Ran bir elini belime dolamış kendine bastırıyordu diğer eliyle sol bileğimi tutmuş okşuyordu. Hakketten adam elimin içini okşuyordu manyak falan mıydı acaba? Bir elim telefonu tutarken onu ittirmeye çalışacakken beni bıraktı ve yemek sırasının olduğu yere baktı. Ardından dudaklarının kenarı kıvrıldı .
"Bugün niye herkes benim bileğimi tutuyor? Ya sabır! " dedim kendi kendime halimden memnun değildim ama kalbim hızlanmıştı. Hemde o kadar çok hızlanmıştı ki kulaklarımda zonkluyordu.
Bana doğru çevirdi kafasını. Gözleriyle beni süzdü ve ardından yandığımı hissettim. Hatta fazla sıcak yanaklarım ve vücudum alev almış gibi arkama döndüm ve hızla hareket ederek sıraya girdim. O ise uzun boyu ile arkamda gölge etmişti.
Ellerimle kendime hava vermek için salladım yanaklarım sebepsiz yere yanarken onları tuttum. Fazla mı tepki mi veriyordum? Ayrıca bu istemsizce oluyordu! Arkamdan gelen kıkırdama ile tüylerim diken diken oldu. Ya da yerin dibine girdiğim için böyle hissediyordum.
"Az önce bunu yaptığım için kızarsın sanmıştım, sanırım ters tepti ne şirin~"
Beynimden okla vurulmuş gibi hissettim . Bu... bu... Çok utanç vericiydi! Arkama kaşlarım çatık döndüm ama dibine girmiş onu görünce bakışlarım yumuşadı aynı hisler tekrar başımda yer etmeye başlarken kıkırdadı.
"Kızarınca çok güzelsin~"
"Eyvallah."
Benim dediğimde karşı gülümsemesi büyüdü. Damarları belirgin elini duvara bastırdı ve kendine bir denge kurdu. Ayrıca ben az önce ona ne dedim? Eyvallah mı? Kafayı yedim herhalde.
Tekrar kıkırdadı ve ben yine yerin dibine girdim. Bugün herhalde şansım yaver gitmeyecekti? O olay kalbimde bir ağrıya sebep oluyordu aynı regl ağrısı gibi. Acı versede belli etmiyorsun aynı bu durumdaydım ama bu sefer regl değil kalpten ve ben sanırım artık kirlenmiş hissediyordum.
Sanırım zamanı bunun için geri alamıyordum.
Ve siz bana derseniz az önce tacize uğradın diye bunu biriyle konuşabilir miydiniz? Korkmuyordum ama konuşacak birilerine sahip değilim bu yüzden sizin göz gezdirğiniz satırlarda bile duygularımı gizliyorum. Çünkü yarayı ne kadar düşünürsen o kadar acır değil mi? Ama benimki kanamaya başladı bile.
Derin nefesim bile hüzünlüydü. Konuşma bu kadardı başka bir şey yoktu. 5-6 diyalog konuşmanın ya da cümlenin sonu buydu sadece düşüncülerimizin konuştuğu bir sessizlik. Sıra ilerken Sanzu ve Rindou da sıraya doğru gelip Ran'ın arkasına geçitler. Takıldığım tek konu buraya gelirken birbirine bela okuyorlardı ya da seviyem anlamaya yetmiyordu. Onlara pek bakmadım beni alakalar etmezdi değil mi?
Gözlerim diğer sıraya kaydı, koskoca yemekhane lise katına yetmiyordu ki sıra koymuşlardı. Ne kadar değişikti biri cam kenarında diğeri duvarda ve insanlar sayesinde kalabalık bir alan koridorun ortasını kaplıyordu. Dar alana karşı rahatsızlık duyanlar için pek hoş bir şey değildi ki bende sevmiyordum. Ne yazık ki bunu umursayacak halde değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝒀𝒂𝒏𝒅𝒆𝒓𝒆 𝑯𝒂𝒊𝒕𝒂𝒏𝒊 𝑲𝒂𝒓𝒅𝒆𝒔̧𝒍𝒆𝒓 𝑿 𝑹𝒆𝒂𝒅𝒆𝒓 BONTENX
Fanfiction𝑇𝑢̈𝑟𝑘𝑖𝑦𝑒'𝑑𝑒𝑛 𝑔𝑒𝑙𝑒𝑛 𝑏𝑖𝑟 𝑘ız 𝑔𝑒𝑙𝑑𝑖𝑔𝑖 𝑔𝑢̈𝑛 𝑏𝑎𝑠𝑖𝑛𝑎 𝑏𝑒𝑙𝑎 𝑎𝑙ı𝑟. "𝑆𝑒𝑛𝑖 𝑠𝑒𝑛𝑖 𝑠𝑜𝑛𝑧𝑢𝑧𝑎 𝑘𝑎𝑑𝑎𝑟 𝑠𝑒𝑣𝑒𝑐𝑒𝑔̆𝑖𝑧" "𝑆𝑜̈𝑧 𝑚𝑢̈? " "𝑆𝑜̈𝑧." Y̶a̶n̶d̶e̶r̶e̶ A̶n̶g̶s̶t̶(̶h̶a̶f̶i̶f̶)̶ L̶o̶v̶e̶ T̶...