Korkudan tüm uyuklarıma kadar titrerken mantıklı düşünmeye çalışıyordum. Ama bu işe yaramak yerine olabilecek ihtimeleri kafama sanki kaset takarmışçasına giriyordu. Ve o kaset çalışmaya başlayınca kafamdaki sesler birbirine karışıyordu. Mantığım bir nehirde ki dalgalar gibi gibi hızlıca akıyordu. Sol kulağım dibinde ki alış veriş sesleri beni rahatsız ediyordu.Islak saçlarım suları tişörüme yayılmış durumdaydı. Üşümekten ya da korkudan titrememi durduramıyordum. Ölmek istemiyorum, evet bu hayat istediğim imkansız olandı. Ölmemek. Biliyordum içimde bi his vardı ama garip olansa "öleceksin." yerine "ölebilirsin biliyorsun değil? " diyordu. Öleceğimi değil ölebileceğimi söylüyordu ve bu en kafama giren kasetler kadar kötüydü. Lanet olası kasetler.
Şu anda aynı pozisyondan hiç kıpırdamamıştım. Kaç dakikadır böyle duruyordum? Kollarım uyuşmayan başlamıştı, dirseklerime ve kafama acı veren yoğun bir ağrı oluşmuştu. Tişörtümün ıslaklığı fazla olduğu için içim gözüküyordu. Ve hala yabancı bir el benim elime değiyordu.
"Sakin ol. Sadece konuşmam gereken bazı şeyler var. " dediklerinde gayet sakin bir şekilde konuşmuştu ve ardından sessizleşmesi benden onay beklidiğini falan gösteriyordu. Kafamı salladım ne kadar istemesem de sanırım konuşucakları beni buraya çekmeye neden olacak bir sebepti. Umarım öyleydi.
"Bunları anlattıktan sonra eve gitme, sokaklarda tek başına dolaşma. Toplu alanlardan uzak dur eğer geçmişini yanında istemiyorsan dediklerime uy. " tane tane sıraladığı kelimelerden çıkarabildiğim tek sonuç başım beladaydı.
Ayrıca geçmişimi yanımda istemiyorsan dediklerime uy demişti. Bununla neyi kastetmişti? Kafamın içine bu cümleden oluşan bir sürü düşünce ile yeni bir güncelleme gelmesine karşın konuşmaya devam etti.
"Maalesef ki geçmişin tam yanında Himari. O kadar yakınsınız onu göremiyorsun çünkü seni yakınlığı ile kör ediyor. Evde, okulda, markette, bahçede ve sınıfta aklına gelip gelemeyecek her yerde seni izliyorlar. Bir nefes kadar yakın bir nefes kadar uzak. Yapabileceğin ve seninle konuşma sürem kısıtlı. Kim oldukları gayet iyi anladığını düşünmek istemiyorum çünkü anlamak seni tehlikeliye sürükler. Akira ile bu gece konuşma, Sanzu'nun yalanları inanma en çok o yalan söyler. Ve inan Himari bulduğun fırsatta burayı terk et çünkü burası senin için fazla tehlikeli. Onlarla konuşma istedikleri şey-" sözü kesildiğinde kafamı arkaya doğru çevirdim gitmişti.
Bunlar gerçekler miydi? Öğrenmem gereken şey neydi peki? Ben bunları hepsini öğrendikten sonra kim olduğunu bilmemi istemiyordu. Hakkım vardı bunları bilemeye hakkım vardı. Saatlerce beni manyak gibi izleyen heriflere ne demeliyim peki! Bı perişan halimle daha fazla perişan olmuş bir şekilde gülümsemeye çalıştım. Kim olduğunu bilmek benim için tehlikeli ise herhangi birileri tarafından amaçsızca izlenmek ne oluyordu?
Korkum iki katına çıkarken bana bunu sözde benim iyiliğim için söylerken ne hissedeceğimi düşünmüş müydü? Bu iyilik bence yüzsüzlüktü en kötü anda en kötü zamanda bunu söylemesini aklımdaki tüm kasetlerini yakmıştı. Yeni oluşan izlenme korkusu ve kafamı saran düşüncelerin kaseti dışında kafam kara delikten ibaretti. Karanlık ve boş. Merdivenlere doğru gittim ve hemen hızlı bir şekilde koşarak indim. Ve koşmanın verdiği soğukluğu umursamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝒀𝒂𝒏𝒅𝒆𝒓𝒆 𝑯𝒂𝒊𝒕𝒂𝒏𝒊 𝑲𝒂𝒓𝒅𝒆𝒔̧𝒍𝒆𝒓 𝑿 𝑹𝒆𝒂𝒅𝒆𝒓 BONTENX
Fiksi Penggemar𝑇𝑢̈𝑟𝑘𝑖𝑦𝑒'𝑑𝑒𝑛 𝑔𝑒𝑙𝑒𝑛 𝑏𝑖𝑟 𝑘ız 𝑔𝑒𝑙𝑑𝑖𝑔𝑖 𝑔𝑢̈𝑛 𝑏𝑎𝑠𝑖𝑛𝑎 𝑏𝑒𝑙𝑎 𝑎𝑙ı𝑟. "𝑆𝑒𝑛𝑖 𝑠𝑒𝑛𝑖 𝑠𝑜𝑛𝑧𝑢𝑧𝑎 𝑘𝑎𝑑𝑎𝑟 𝑠𝑒𝑣𝑒𝑐𝑒𝑔̆𝑖𝑧" "𝑆𝑜̈𝑧 𝑚𝑢̈? " "𝑆𝑜̈𝑧." Y̶a̶n̶d̶e̶r̶e̶ A̶n̶g̶s̶t̶(̶h̶a̶f̶i̶f̶)̶ L̶o̶v̶e̶ T̶...