"Çok tuhaftı, ağlayamadım.
Ama ruhum paramparça olmuştu."Dostoyevski
~•~•~
🎶Adele-Lovesong,
🎶Trailer Rebel-Diaspora~•~•~
Ciddi şeyler asıl şimdi başlıyor. Sıkı tutunun...
Oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin lütfen.
Bölümün içerisine bıraktığım şarkıları mutlaka koyduğum belli sahnelerde okuyarak dinleyin canlar.
Keyifli okumalar.
~•~•~
Kameralardan patlayan flaşlar ve tezahürat edip bağıran insanlarla dolu arenada ringin önünde duruyordum. Enver Hocanın dediklerini dinleyip baş salladım. Hakem ilk benim adımı çağırınca ringin kenarında duran iki merdivenden birine çıktım ve iplerin arasından geçip köşeme ilerleyip, durdum. Kalabalığın adımı haykırdığını duyarken hakem bu sefer rakibimin adını çağırdı.
"Selen Mylonas!" Oldukça ünlü, yunanlı kadın boksör. Uluslararası bu maçta benimle dövüşecekti. Yanımda duran Mehmet abi kafama kaskımı giçirmem için kaskımı uzattı ardından ağızıma dişliğimi verdi. Hakem yanına gelmemiz için işaret ettiğinde rakibime ilerleyip, önünde durdum aramıza mesafe bırakarak. Beyaz gömlekli ve papyonlu adamın maç hakkındaki uyarılarını dinlerken karşımdaki kadının koyu kahve gözlerine baktım. Boyu benimkinden birkaç santım kısaydı. İkimizde birbirimizin eldivenli ellerine dokunup tekrar yerlerimize geçtik.
İşte şimdi başlıyorduk. İplerin bağlandığı direğe yumruklarımı geçirdim hırsla yerimde bir öne bir arkaya hafifçe zıplayarak. Hakemin birinci raundun başladığını söyleyen sesini duyunca arkamı rakibime dönüp ona doğru ilerledim.
Tam da beklediğim gibi; ilk vuran o oldu. Ellerimi önüme siper edip geri çekildim hafifçe ardından sağ bir kroşe gönderdim kafasına doğru. Kroşe konbinasyonleri gönderirken sadece yüzünün önüne siper ettiği elleri sayesinde başının kenarına denk geldi yumruklarım. Vururken ona fazlasıyla yakınlaştığım için beni kollarıyla itmeye çalışırken ben geri çekilmeyince hakemin uzaklaş diyen sesiyle hafifçe uzaklaştım. Bu sefer onun attığı yumruğun biri çeneme denk gelince hafif bir sızı hissettim. Bir sonraki hareketlerini ısklayıp geri çekilmeye çalıştım.
Olduğum yerde bir ileri, bir geri zıplarken onun gönderiği sağ kroşesine karşılık yüzünün tam ortasına bir yumruk geçirdim sol elimle. Böylece onun yumruğu sol omzumun üzerinden geçti ve benim yumruğum ise yüzünün tam ortasına isabet etti. Acıyla arkaya doğru savrulurken arkasındaki iplere yaslandığında hakem raundun bitişini işaret etti. Hızlanan nefeslerimle yerime geçip Mehmet abinin koyduğu tabureye hızlıca oturdum. Ağızımdaki dişliği çıkartıp su içirdiler. İplerini arasından bana konuşan Enver Hocanın tavsiyelerine kulak astım ringin diğer köşesinde duran Selen'i nefese nefese izleyerek. Alnımdan aşağı akan teri sildim elimin tersiyle.
Burnunu kanattığımı düşünmüştüm ama kanamıyordu anlaşılan. Dişliğim geri takıldığında tekrar ayağa kalktım papyonlu adam ikinci raundu başlatırken. Bu defa ilk atağa geçen ben oldum ve yumruklarımı ardı ardına kafasına geçiridim ona karşılık verme fırsatını vermeden; ellerini önüne siper etti. Hakem tekrar ayrıl dediğinde uzaklaştım. Başımın yan kısmına denk gelen kroşesiyle sol elimi başına atar gibi yapıp, ellerini tekrar başının önünde tuttumasına yol açtım ve sertçe gövdesine vurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ElPİDA
БоевикUmut neydi? İnsanın sımsıkı sarıldığı bir duygu muydu yoksa eline tutuşturulan bir yalan mıydı? Aşk neydi? O da uyduruk bir yalan mıydı yoksa gelmiş geçmiş en güçlü silah mıydı? Peki ya alınan canlar, intikamlar ve umutlar... Hangisine değerdi? ...