Balo Günü
Lisa tüm bu şeyler için Ivyden yardım almak zorundaydı lakin bunu yaparken dahi utanç içerisindeydi genç kız. Son iki günü pek bir şey ile ilgilenmeyerek çoğunlukla şiş gözler ve akan bir burun ile geçirmişti ve bugün de farksızdı. Ivy elbisenin korsesini ardında sıkarken nefes alamadığını hissetti ve sonunda göğüs arasına yerleştirdiği kemik onu sopa gibi doğrulttuğunda inledi.
"İyi misiniz bayan Ewans?"
"Olmadığımı herkes biliyor." Lisa kız başından etekleri geçirirken kafa salladı.
"Kont Wellington da iyi değil. Yani sanırım... Hala dönmedi." Ivy dudaklarını kemirdi. Geçen gece bahçede bağrıştıklarını duymayan kalmamıştı. Elisabethin sonraki sakin tavırları ve canlılığını yitirişi, kont Wellingtonun ertesi sabah kaleden ayrılışı ise herkesi germişti. Ivy mutlu değildi. Son zamanlarda kaledeki huzur onlar için oldukça keyifliydi. İşler aksamıyor Kont huysuzluk etmiyordu. Hepsinden öte Ivy buradaki gibi bir iş asla edinemeyeceğinin bilincindeydi. Herkesin aksine lordlarını seviyorlardı. Esasen Victor Wellingtonu da severllerdi lakin son zamanlarda iki kardeş yer değiştirmiş, Lord Victor inanılmaz aksi ve etrafa çirkeflik yaymaktan çekinmeyen bir adama dönüşmüştü. Bu durumun sebebinin Lisa olup olmadığını bilmiyordu. Umuyordu ki olmasındı. Yine de kahyalarının Milarca Carrey isimli kendini beğenmiş leydinin balosuna gitmesini Trudy de Elspethde doğru bulmamıştı. İyi niyetli Lisanın orada maruz kalacağı durumu düşünmek dahi istemiyordu.
"Dönmedi mi?" Lisa güçlükle yutkunarak giydiği üst parçaya odaklandı.
"Böyle yapmazdı."
"Ben ayrıldığım vakit dönecektir." Genç kız ağlamamak için çaba sarf ederek tavana çevirdi bakışlarınız.
"Lütfen Bayan Ewans gitmeyin. Elspeth ve Turudy burada çok eskiler ve Lord Wellingtonun daha önce hiç bu denli keyifli olduğunu hatırlamadıklarını söylüyorlar. Gençliği hariç."
"Ve sonra nişanlısı Elisabeth vefat etmiş" Lisa kısık sesle kurduğu cümle ardından dudaklarını sıktı.
"Evet öyle olmuş. Lakin vefat eden kahya Lucy ki Kontun aynı zamanda dadısıymış o leydiden hiç haz etmemiş. Elspeth onun birşeyler bildiğini söylüyor."
Lisa sessizliğini koruyarak geçen gece Mathow'un nişanlısının kardeşine olan aşkından dolayı canına kıydığını söylediğini anımsadığında ne düşünse bilemedi. Belki de Victor ile kavgaları bu yüzden olmuştu. Bunu bilmek acı verici olsa gerekti lakin Victor ne diye yıllar sonra böyle bir mevzuyu ortaya sermişti anlam veremiyordu. Tüm bunlar ile uğraşmak da istemiyordu. O manastırda karşılaştığı ve onu koruyan çocuk ile yıllar sonra karşılaşmış olmak, dahası ona karşı çok yoğun hisler besliyor olmak büyüleyiciydi ve Lisa her şeyi kaybetmişti. Iyv onu sandalyeye oturtarak sarılı saçlarını çözüp ardından toplamaya koyulduğunda Lisa boş boş boş etrafa bakmaktaydı.
"bayan Ewans başınıza takabileceğimiz bir tokanız var mı?"
"Hiç yok..." Genç kız dudaklarını ıslattı. Şu kurduğu cümle dahi durumun abesle iştigal ettiğinin bir göstergesiydi.
"Dert etmeyin. Elbisenizde yeterince boncuk var ve muhtelif yerlerinden birkaçını alıp saçınıza iliştirmek uygun olacak."
"Nasıl dilersen öyle olsun Iyv"
"O baloya gitmek zorunda mısınız?"
"Öyleyim. " Lisa Victorun onu acımasızca tehdit edişini aklına getirdiğinde kaş çattı. Sözlerine güvenilmesi gereken kişinin o değil de Mathew olduğunu biliyordu lakin o anki ruh haliyle her şeyi mahvetmişti. Eliyle yüzünü yellemesi ardından Ivynin çok güzel gözüktüğünü dillendirmesi üzerine yerinden kalktı ağlama işini sonraya bırakmalı ve geçen sabah gönderdiği mektubun hakkını vermeliydi.
![](https://img.wattpad.com/cover/322827011-288-k206048.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ARDINDA
DiversosMATHEW HAKLIYDI, İNSAN NE İÇİN HEP KARANLIK OLANI GÖRÜYORDU? BELKİ DE KENDİMİZLE YÜZLEŞMEYİ KARANLIK OLANA TERCİH ETTİĞİMİZ İÇİN,. BELKİ DAHA DİKKATLİ BAKARSAK ORADA, KARANLIĞIN ARDINDA, KAYBETTİĞİMİZ DUYGULARIMIZI BULABİLİRDİK...