Gözlerimi araladığımda tipik bir hastane odasıyla karşılaştım tek fark tepemde birsürü insanın olmasıydı.
Ben tüm bu insanlara garip garip bakarken Simay hemen öne atladı.
"Ahu çok korktum!Sen hemen geliyorum diyip gelmeyince sana bakmak için yukarıya geliyordum ama kapıların kilitli ve elektriklerin kesik olduğunu fark edince şüphelenip hemen güvenliğe haber verdim."
Bunları söylerken ağlamaya başlamıştı minik serçem.Gerçekten korkmuş duruyordu.
"Güvenlikler kapıyı açmaya çalışırken silah sesi geldi zaten onlar arka tarafa koşarken ben hemen polisi aradım."
Simayın ağlamasına dayanamayıp kollarımı ona dolamaya çalışırken aniden sol koluma giren ağrıyla inleyip bakışlarımı koluma çevirdim.
Sargılıydı.Ne olmuştu lan?Vurulmuş muydum!
Ben sargımla bakışırken odadaki insanlardan birinin konuşmasıyla onlara döndüm.
"Bizim kim olduğumuzu sormayacak mısın?"
Onun bu soruyu sormasıyla kafama dank etti.Harbiden kimdi bunlar?
"Harbi siz kimsiniz?"
Benim sorumla odadaki bütün yüzlerin kenardaki kadına dönmesiyle bende bakışlarımı kadına çevirdim.
Kadının gözleri benim gibi yeşildi ama yüz hatları bana oranla daha sertti.Yaşlılığın getirdiği kırışıklıkları olsa da çok güzeldi.Bir annem olsaydı ona benzer miydi ki?
Kadının gözleri dolu doluydu ve yanında da eşi olduğunu tahmin ettiğim bir adam kadını teselli etmek istercesine kolunu sıvazlıyordu.Bu gorüntü karşısında içim burkulsa da merakım daha ağır basmıştı.
Kadının eşinin konuşmaya başlamasıyla bakışlarımı kadından zar zor ayırıp adama döndüm.
"Ahu dün bize bir mesaj geldi."
Adama boş boş bakışımı gören aralarından biri kıkırdamaya başlayınca boş bakışlarım ona döndü.
Bakışlarımı görünce kendini toparlayıp gözlerini kaçırdı.Adam gülen çocuğa ters bir bakış atıp konuşmaya devam etti."Mesajda bir kızımız olduğu ve yetimhanede büyüdüğü yazıyordu.İnanamadık çünkü onun doğumda öldüğünü sanıyorduk.Sonra alttaki numarayı aradık ve arkadaşın açtı.Durumu açıklayınca hastanede olduğunu söyledi bizde apar topar geldik."
Sözü kadın devraldı.
"Sen uyurkende senden ve bizden kan örneği aldılar yaklaşık 8 saattir uyuduğun için de sonuçlar geldi."
Kadın yaşlı gözlerle bana bakarken söyleyecekleri şeyi tahmin etmiştim.
Gözümden bir damlanın yuvarlandığını hissederken kadın başını yavaşça sallayıp devam etti."Bizim kızımız ölmemiş Ahu.Sen ölmemişsin."
Gözlerim Simaya kaydı dolu dolu gözlerle bana bakıyordu.Gözlerimi Simaydan çekip odadaki diğer kişilerde dolaştırırken katilden beraber kaçtığımız adamı en arkada duvara yaslanmış görünce şaşkınlıkla gözlerim aralandı.Onu gördüğümü fark edince hemen toparlanıp bana yaklaşmaya başladı.
Yanıma geldiğinde:
"İyi misin?"
"İyiyim,beni kurtardığın için teşekkürler."
"Rica ederim."
"Tanışamamıştık ben Ahu."
"Aras."
Biz bakışmaya devam ederken odadaki öksürük sesiyle gözlerimi öksüren kişiye çevirmek zorunda kaldım.
"Anne konuya girsen mi artık."
Ne konusundan bahsettiklerini anlamadığım için bakışlarım merakla kadına döndü.
"Ahu seni bu halde asla bırakamam en azından iyileşene kadar bizde kalsan kızım."
Ben kadının beni bu kadar çabuk benimsemesine şaşırırken Simayın konuşmasıyla şokla ona döndüm.
"Gelir gelir.Dimi Ahucuğum."
Simaya kaş göz yaparken odadaki bir diğer çocuğun boğazını temizlemesiyle tekrar onlara döndüm.
"Gerek yok arkadaşımla beraber kalıyorum zaten.O bana yardımcı olur."
Bu söylediklerimle kadının yüzü düşerken nedense içim burkuldu.
"Ay aşkım seninle ilgilenmeyi çok isterdim ama öyle hastayım öyle hastayım ki kolumu kaldıracak halim yok."
Simayın abartılı jest ve mimiklerle konuşması sonucu gözlerimi devirdim.
Beni tanımadığım insanların eline bırakmaya çok meraklıydı."Ben kendime bakabilecek yaştayım zaten.O yüzden teklifinizi reddetmek durumundayım.Üzgünüm."
Mahçupça gülümseyerek kadına döndüm.Kadının omuzları bu sözlerimle çökerken yanındaki adam eşini iyice sarmalamıştı.
Öksüren adamın bana doğru ilerlemesiyle boş boş ona baktım.
Adam yanıma ulaştığında tek hamlede beni kucaklayınca ise ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı."Ne yapıyorsun be!İndir beni,bu resmen adam kaçırma."
Adam beni umursamadan kapıya doğru götürürken ben sinirle Simaya döndüm.
"Simay yardım etsene!Ne gülüyorsun pis pis!"
Simay sırıtarak bize bakmaya devam ederken el sallamayı da ihmal etmemişti.Ben işaret parmağımı ona doğru kaldırıp tehditkar bir şekilde sallarken o hala sırıtıyordu.
Kaderime razı gelip yorgunlukla kafamı kucağında olduğum omuza yasladım.Ne de olsa yaralıydım değil mi?Karanlık beni içine çekerken son hissettiğim üzerime bir şeyin örtülmesi oldu.
BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış
Teen FictionKüçükken ailesine öldüğü söylenen minik bir bebek, yetimhanede yaşadığı zorluklar sonucunda çabalayarak avukat olur.Küçüklüğünden beri bir kaçış içerisinde olan Ahu yaşadığı olayları cesaret edip kimseye anlatamasa da o olayların üzerinde bıraktığı...