Ahsen Kaya:
Elimdeki karton bardaktaki kahvenin sıcaklığını hissetmek için ellerimi bardağın etrafına sardım.Hava soğuktu.Acil bugün sakin olduğu için kantine inmiştim.Kantinin içeride kalan kısmı dışında balkon gibi olan bir tarafı daha vardı.Burada da sandalye ve masalar olduğu için hava almak isteyenler genellikle burada oturuyordu.
Gözlerimi bahçede hırkalarıyla dolaşan hastalarda dolaştırdım.Değneklerden destek alarak yürüyeninden tut tekerlekli sandalyeyle etrafta gezen tek tük insan vardı.
Dışarı açılan kapının gürültüyle açılmasıyla gözlerimi o tarafa çevirdim.Telaşla bana doğru gelen acilde görevli hemşireyi gördüğümde ayaklandım.Acil hasta gelmiş olmalıydı.
Telaşla bana gelirken benimde ona doğru geldiğimi görünce hızlandı.
"Ne oldu?"
"Acil hasta.Trafik kazası geçirmişler.İki yaralı.Biri başından ağır darbe almış kanaması var.Diğeri darbeden dolayı bayılmış."
Koşarak acilden içeriye girdiğimizde gözlerimle etrafı taradım ama hastalara dair bir iz bulamadım.Hemşirenin acil kapısına yöneldiğini görünce adımlarımı hızlandırıp ben de o tarafa ilerledim.
Bizim acil kapısına çıkmamızla ambulansın sirenlerini çalarak önümüzde durması bir olmuştu.Aracın kapısına ilerleyip hızla açtım.Sedyenin yanında hastaya müdahale eden sağlık görevlisi kapının açılmasıyla sedyeyi tuttu ve bana doğru hafifçe itti.
Ben de sedyenin diğer ucunu tutup dikkatlice kendime çektim ve yanıma gelenlerle beraber hastayı indirdik.Hastanın yüzü kan içindeydi ve neredeyse seçilmiyordu.
"24 yaşında erkek.Kafasını sert vurmuş.Bilinci kapalı.Vücudunun bazı yerlerinde yanıklar var."
Oyalanmadan sedyeyi itmeye başladığımda hepsi benimle beraber sedyeyi itmeye başladı.Acile girdiğimizde en yakın yere sedyeyi yerleştirip hastayı yatağa yatırdık.
Kafasındaki yarayı incelediğimde derin olmadığını görüp hemşireye döndüm.
"Yarası derin değil temizleyip dikiş atalım."
Hemşirenin geçmesi için geri çekilip göz bebeklerini kontrol etmek için yüzüne yaklaştım.Gözlerine elimi attığımda yakından simanın tanıdık gelmesiyle duraksadım.Olamazdı.
Başımı iki yana sallayıp iki parmağımla gözünü aralayıp refleksini ölçmek için ışık tuttum.Refleks vardı.Gözlerinin renginin de tanıdık gelmesiyle afalladım.Hastanın gözündeki elim yanağına düşerken donup kalmıştım.
Hayır hayır.
Olamazdı hayır.
"Bana ıslak bir bez verir misiniz?"
Diğer hemşire dediğimle hemen bir bez uzatırken hızla elinden aldım.Hastanın yüzündeki kanları temizlediğimde simanın iyice tanıdıklaşmasıyla gözümden bir yaş yuvarlandı.
Melih.
Sağ elimi uzatıp Melihin elini kavradım ve sıktım.
"Melih."
Tepki vermedi.
Yanağımdan yaşlar süzülürken nerede olduğumu unutmuştum.Bir anda aklıma gelenlerle gözlerimi hızla kaldırdım.Hemşire bu hareketimle bir şey olduğunu anlayıp dikkatini bana verdi.
"Diğer hasta?"
Lütfen düşündüğüm kişi olmasın.Melih Ahunun yanına gitmişti.Hemşire diğer yaralının kız olduğunu söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış
Teen FictionKüçükken ailesine öldüğü söylenen minik bir bebek, yetimhanede yaşadığı zorluklar sonucunda çabalayarak avukat olur.Küçüklüğünden beri bir kaçış içerisinde olan Ahu yaşadığı olayları cesaret edip kimseye anlatamasa da o olayların üzerinde bıraktığı...