"Sonra telefonum çaldı ve aramayı cevapladım. 'Efendim, Arda?' dedim. Arda şöyle dedi: 'Dövme işareti şu anlama geliyormuş, bir barın logosuymuş.' Ben ise çok şaşırmış bir şekilde hemen oraya gitmeliyiz, Arda dedim. Arda ise 'Ekibi toplayayım, barın oraya gideriz,' dedi ve aramayı sonlandırdı. Bir saat sonra ekip beni almaya geldi ve barın oraya gittik. Barın önünde iri yarı sıska bir adam duruyordu, onu geçtikten sonra bara girdik. Etraf ışıl ışıl parlıyordu, led ışıklar etrafa manyak bir hava katıyordu ve gözüm yandaki masaya kaydı. Altı tane adam oturuyordu ve hepsinde o dövme vardı. Pelin şöyle dedi: 'Bu yaygın bir dövme, lakin aradığımız şahsın bu barla bir mazisi var herhalde.' 'Hemencim, Arda, katılıyorum,' dedi. Daha sonra çok istemsizce alkölsüz içecek almak zorunda kaldık. Sonrasında bardan çıktık, temiz hava harikaydı. 'Siz gidin, ben yürüyüceğim,' dedim ve yürürken içimden şöyle şeyler geçirdim: 'Yarın uçakla havalancam, yuppi!' Sonrasında eve doğru yaklaşmaya başladım, sokak başında Ademi gördüm, çok şaşırmıştım. Hızlıca Adem bana yaklaştı ve şöyle dedi: 'Benim bir erkek kardeşim var, seninde bildiğin üzere, onunla aramız bozuk. Bugün beni aradı ve şöyle dedi: 'Sanırsam uçağı düşüren kişiyi tanıyorum.' Şaşkına döndüm, sonra da sana anlatmak istedim. Ben ise şaşkınlıktan şoka girmiş bir şekilde yüzüne baktım ve şöyle dedim: 'Gerçekten verdiğin bilgi çok önemli,' dedim. Daha sonra eve girdim ve evi temizlerken eski ve madiyatı yüksek şeyleri tutuğum dolabımı açtım. İlk gözüme çarpan şey ortaokul arkadaşımla oynadığım para futboluna ait 4 adet 1 lira ve 1 adet 50 kuruştu ve içimden şöyle geçirdim: 'Vay be, eskiler eskiden güzeldi,' diye. Şimdi ise ne ben onu arardım, ne de o beni arardı. Ancak dini günlerde mesajlaşırdık, hatta ve hatta eskiden onunla iş kurma düşüncemiz bile vardı. Tam o sırada Adem beni aradı ve bugün saat 19.00'da Whatsapp'tan attığım konumda buluşacaksınız dedi ve hızlıca kapattı. Saat 19.00 geldiğinde Adem'in kardeşi ile buluştuk. 'Selam, ben Mehmet,' dedi. 'Selam, ben de Eric,' dedim. Bir banka oturduk ve bana şöyle dedi: 'Eskiden benim de ahtopot dövmem vardı,' dedi. 'Yani bende eskiden o barda çalışıyordum. Adem şahsın yüzünün görünmediği fotoyu gösterince, 'O bu,' dedim, çünkü onun dövmesinin olduğu yerde bir doğum lekesi vardı. Daha sonra ayrıldık ve karargaha gittim. Ekip bu durumu anlattım ve Arda hiç beklemediğim bir tepki verdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kutu
Gizem / Gerilim"Kara Kutu," uçak pilotu Eric Wil'in olağanüstü maceralarını konu alan bir hikaye. Kitap, beklenmedik olaylar, zorlu hava koşulları ve duygusal anları bir araya getirerek okuyuculara heyecan verici bir deneyim sunuyor. Eric'in yaşadığı sıra dışı ola...